14 Nisan 2023 Cuma

DARK’IN YARATICILARINDAN AKILALMAZ BİR DÜŞÜNCE SARMALI “1899”

 



GİZEMLİ BİR DENİZ YOLCULUĞU

“Dark” dizisinin yaratıcıları Baran bo Odar ve Jantje Friese imzalı 1899, yine izleyiciye soluksuz bırakan bir serüven ve zihnin girdaplarına yapılan esrarengiz bir gezinti sunuyor. Dark Ways ve Netflix yapımı dizi, Alman Sinema Filmleri Fonu'nun maksimum finansman tutarı olan 10 milyon avroyu verdiği ilk proje. The Lost’dan ödünç alınmış bir öyküsel senaryo yazımı kaynağı olan, her bölümün bir ana karakterin geçmişiyle başladığını görüyoruz. Açılış sekansında, Maura Franklin’in düşten uyanıp gerçek dünyaya ayak bastığını görüyoruz ve ilk karşımıza çıkan nesnelerden birisi de, 19. Yüzyıl Amerikan edebiyatının büyük kalemi Kate Chopin’in 1899’da (dizinin adıyla aynı tarihte) yayımlanan Uyanışlar kitabı oluyor ve karakteri onunla özdeşleştiriyor. Chopin, kadınların özgürleşmesine verdiği önemle, 20. Yüzyıl Güney Amerika’sındaki feminist yazarların öncüsü olarak kabul edilir. Zamanın dizideki gibi sürüklenip gitmesi, geceyi içi boş bir süreme dönüştürmekte ve boş zaman da uyanışlara ve uykusuzluğa neden olmaktadır. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya'nın en önemli filozoflarından ve sosyal eleştirmenlerinden biri olan Theodor W. Adorno, Frankfurt Okulu düşünce akımının önde gelen isimlerinden biridir. Aforizmalar ve çeşitli düşüncelerden oluşan başyapıtı Minima Moralia’da, varoluşçuluk ve psikoanaliz gibi bir çeşit düşünce disiplinini kendine özgü yöntemiyle ve özgün üslubuyla kendini gösterir. Genel anlamda Etik yani Ahlak Felsefesi hakkında diyebileceğimiz eserinde Adorno;  “Uykusuz gecelerin asıl korkunç olanlarında, zaman sanki büzüşüp ufalmıştır ve avuçlarımızın arasından verimsizce gidiyordur.” diyerek, hızlandırılmış edimin huzursuzluğunun uykusuzluğa neden olduğunu kitabında aktarır. Dizideki bir başka detay ise, gemidekilerin gruplara ayrılarak çatışmaya girmesi ve tekrardan bir araya gelerek yakınlaşmaları. Yirminci yüzyılın en büyük felsefecilerinden birisi sayılan Alman filozof Martin Heidegger; Fenomenoloji ve Varoluşçulukla ilişkilendirilen çalışmalarıyla, çağdaş Avrupa felsefesinin gelişimi üzerinde ufuk açıcı bir etki yaratmıştır. Çağımızın en önemli felsefi yapıtlarından biri olan ‘’Varlık ve Zaman’’ adlı eseri; felsefe, edebiyat, sanat, politika, dil, psikoloji, mimarlık, teknoloji ve psikoloji üzerinde muazzam bir etki yaratarak, modern dünyanın entelektüel haritasını tam anlamıyla kökten değiştirmiş ve baştan şekillendirmiştir. Heidegger bu anıtsal yapıtında, varoluşun giderek çoğalan ayrışmasına ve zamanın bir şimdiki anlar silsilesine evrilerek yıkılmasına karşı çıkar. Heidegger gündelik dünyanın tahrip oluşunu, Varoluş (Dasein) kavramının esas özelliklerinden biri olan “yakınlaştırma yönelimine” dayandırır. “Dasein, özü gereği mesafe kaldırıcıdır.” diyerek varolanları yakına taşıyan ve karşılaşmayı sağlayan olduğunu vurgular. Ayrıca Dasein’in kendine ait varlık minvaline uygun olarak; “Kendi varlığını, özsel olarak daima ve öncelikle bir tutum içinde bulunduğu şu varolan yani ‘dünyadan’ hareketle anlamak.” eğilimine sahip olduğunu belirtir. Genel olarak bakacak olursak, Matrixvari bir sistemin içine haps olmuş insanların, özgürlüğe kavuşmak için bu simülasyondan bir çıkış yolu aramasını ve zihinsel esaretten kurtulma çabalarını anlatıyor.



DİZİNİN KONUSU

1899’da New York’a doğru yola çıkan göçmen gemisi, açık denizde gerçekleşen gizemli olaylar nedeniyle rotasını değiştirince, yolcular kendilerini akıl almaz bir bilmecenin ortasında bulur.

Oyuncu kadrosunda; Emily Beecham, Aneurin Barnard, Andreas Pietschmann, Miguel Bernardeau, José Pimentão, Isabella Wei, Gabby Wong, Yann Gael, Mathilde Ollivier, Jonas Bloquet, Rosalie Craig, Maciej Musial, Clara Rosager, Lucas Lynggaard Tønnesen, Maria Erwolter, Alexandre Willaume, Tino Mewes ve Anton Lesser yer alıyor.




GÖLGELERDE SAKLI BİR DÜNYA

2009 yapımı The Triangle filminden büyük oranda esintiler bulunuyor. Örneğin o filmde de bu yapımda olduğu gibi, gemilerin adları Antik Yunan Mitolojisi’nden geliyordu. Ayrıca her bölümün başında, açılışın karakterlerin uyanışıyla gerçekleştiğini görüyoruz, tıpkı The Triangle filminde tanık olduğumuz gibi. 1899 adlı yapım, uzay-zaman-madde kavramlarını merkezine alarak, hikayeyi metafizik kapsamında işleyerek biçim ve içerik açısından diziye aktarıyor. Maura Franklin yani gerçek adıyla Maura Singleton karakteri, tüm gemilerin ve gemi şirketinin sahibi Henry Singleton’ın kızı. Babası Henry Singleton, deneyler yapıyor ve hayatı boyunca insan davranışları üzerine çalışan biri. Beyin ve beynin işleyişi üzerine takıntılı bir adam. Aslında gemileri olsun istemiyor, içindeki insanları incelemek için gemileri alıyor ve çeşitli deneyler gerçekleştiriyor. Kızını da bu deneylere tabi tutan Henry Singleton, Maura’nın hafızasını silerek geçmişini unutmasını sağlıyor. Maura ise, babasının kurduğu bu tuzaktan kurtulması ve gemideki yolcuları kurtarmak için, geçmişi tekrardan hatırlamak zorunda kalıyor. Fenomenolojinin en zor konularının başında gelen zaman bilinci ve zaman fenomenolojisi kavramları ortaya çıkıyor. XX. Yüzyılın ve felsefe tarihinin en önemli ‘Fenomen’lerinden biri olan Alman filozof Edmund Husserl, Fenomenoloji yani Görüngübilim felsefe akımının kurucusudur. Mantıkta tarihselcilik ve psikolojizmle ilgili yönelimsellik analizlerine dayanan eleştirel çözümlemelerde bulunan Husserl’in, İçsel Zaman Bilincinin Fenomenolojisine ilişkin bilimsel- felsefi dersleri ve araştırmaları, Fenomenolojinin temellendirilmesi için nihai taşları oluşturmaktadır. Husserl, bu derslerinde, zaman objelerinin kurulması için yeniden-hatırlamanın önemine değinir ve (kabaca söylersek) hatırlamanın bir bilinci olduğunu; “Geçmişe-yönelim ve yeniden-hatırlamanın zorunlu bir şekilde bu Bilince ait olduğunu” çalışmalarında aktarır. Maura karakterinin de; babasının tuzağından kurtulmak için, geçmişe ve dolayısıyla bilincine yöneldiğini görüyoruz.




GİZEMLİ GEMİLER

Bulundukları Geminin adı Kerberos (Cerberus), mitolojiye atıfta bulunmaktadır. Yunan Mitolojisi’nde Kerberos; Hades'in yönettiği ölülerin bulunduğu yeraltının kapısında bekçilik yapan üç başlı ve kuyruğu yılandan oluşan bir köpektir. Zincirlerle bağlı olduğu yerden havlamalarıyla ölü ruhları dehşete düşürür. Hayalet gemi Prometheus ise, Olympos'tan ateşi çalıp insana veren Yunan Titan'ın adını almıştır. Dizi için aslında çok az dış mekan çekime sahip, daha çok Babelsberg Studios'ta Framestore'un tescilli Unreal Shot Engine (FUSE) tarafından yönetilen özel yapım bir LED sanal hacim sahnesi yoğun bir şekilde kullanıldı. Çekimleri Almanya ve İngiltere’de gerçekleşen; gizem, macera ve bilim kurgu türündeki Netflix dizisi 1899, izleyiciye soluksuz bırakan bir serüven ve zihnin girdaplarına yapılan esrarengiz bir gezinti sunuyor.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY

Kaynakça

Azra Erhat, Mitoloji Sözlüğü, İstanbul; Remzi Kitabevi, 2006

Derleyen: Martin Heidegger, İçsel Zaman Bilincinin Fenomenolojisi Üzerine Edmund Husserl, çev. Mesut Keskin, İstanbul: Avesta basın Yayın, 2011

Martin Heidegger, Varlık ve Zaman, çev. Kaan. H. Ökten, İstanbul: Alfa Basım Yayım, 2018

Theodor W. Adorno, Minima Moralia, çev. Orhan koçak, Ahmet Doğukan, İstanbul: Metis yayınları, 1998


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder