21 Mayıs 2017 Pazar

Alien: Covenant


Cennette kul mu olacaksın, Cehennem de hükümdar mı?

97 milyon dolar bütçeyle çekilen Alien serisinin yeni filmi ‘Alien: Covenant’ vizyonda. Film, 2012 yapımı Prometheus’un devamı niteliğinde. Usta yönetmen Ridley Scott, efsanevi bilim kurgu/korku serisi Alien’a bir kez daha hayat veriyor. Derin bir felsefi alt yapı üzerine kurulu olan seri bu defa yaratılış ve varoluş konularına cevap arıyor. Filmin açılışında 1968 yapımı  Stanley Kubrick’in efsane filmi ‘2001 A: Space Odyssey’ etkileri görülüyor. Film, her ne kadar bilim kurgu olsa da felsefi yanı ağır basıyor. Öyle ki Michael Fassbender’in canlandırdığı David ve Walter karakterleri arasında geçen yaratılış diyalogu 20. yüzyılın en büyük düşünürlerinden Jean Paul Sartre’nin başyapıtı ‘Varlık ve Hiçlik’e atıflarda bulunuyor. Filme dair bir başka nokta ise mürettebatın vardığı gezegen!..  



VALHALLA!


Mühendislerin evi olduğu düşünülen mekân/gezegen aslında Cennet olarak anılıyor bir nevi insanlığı yaratan tanrıların evi. Bunu filmde kullanılan Valhalla sözünden de anlayabiliyoruz. Valhalla, İskandinav mitolojisinde tanrıların diyarı Asgard’da bulunan Odin adlı tanrının kabul salonudur. Sözleşme anlamına gelen Covenant ise kutsal kitapta bulunan tanrı ve insanlık arasındaki sözleşme anlamına geliyor. Yani; tanrının yetkileri Musa peygambere vermesi. İsrail ırkının tanrının buyruklarını takip etmesi ve tanrının onları adil yargılayacağının antlaşmasına bir atıf.


Alien: Covenant

Konusu 2104 yılında geçen filmde bir grup mürettebat ani gelişen bir kaza sonrasında uyku kapsüllerinden uyanıyor. Covenant adlı seyahat ettikleri gemiyi onarmaya çalıştıkları sırada en yakın gezegene inme kararı alıyorlar. Elbette bu gezegen seriye aşina olanların da tahmin edebileceği gibi Alien’adlı yaratığın bulunduğu yer.
Yönetmenliği Ridley Scott’a ait olan filmin senaryosu Jack Paglen, Michael Green, John Logan ve Dante Harper’a ait. Filmin oyuncuları arasında Michael Fassbender, Katherine Waterston, Billy Crudup, Danny McBridge, Demian Bichir ve Carmen Ejogo bulunuyor.



Kamera Arkası


-Michael Fassbender’in canlandırdığı androidler David ve Walter karakterlerinin isimleri, filmin yapımcıları David Giler ve Walter Hill’e övgü niteliğinde kullanılmış.

- Çekimler Yeni Zelanda’da yapıldı.

- Michael Fassbender ve Katherine Waterston’ın 2015 yapımı ‘Steve Jobs’tan sonra birlikte oynadıkları 2. film.


İyi Seyirler Dilerim
Efe TEKSOY

Aşkın 10 filmi


Sevgililer Gününde, sevdiceğinizle beraber izleyerek güzel vakit geçirebileceğiz en güzel aşk filmlerini Efe Teksoy derledi... 


Not: Seni Seviyorum (P.S. I Love You) 2007


Başrollerinde Gerard Butler ve En iyi Kadın Oyuncu Oscar’ı sahibi Hillary Swank’ın oynadığı 2007 yapımı romantik dram filminin konusu: Holly (Hilary Swank), her kadının hayalinde canlandırdığı yakışıklı erkeği hayatında bulmuştur.  Esprili ve eğlenceli kocasıyla mutluluktan uçarken, Gerry’nin bir hastalık sonucu öleceğini öğrenir ve bu haber onu yıkar. Kocasının tek istediği ise kendisinden sonra karısının mutlu bir yaşam sürmesidir. Ölümünden sonra Holly’nin hayatını kolaylaştırmak için bir plan tasarlar. Gerry’nin ölümünden sonra Holly, kocasından gelen mektuplar almaya başlar. Bu mektuplar kendisini yeniden keşfetmesine ve acısını dindirmesine yardımcı olur.
IMDB puanı: 7.1


Kasımda Aşk Başkadır (Sweet November) 2001


Başrollerinde En İyi kadın Oyuncu Oscar’ı sahibi Charlize Theron ve Keanu Reeves’in oynadığı Herman Raucher’ın kısa hikayesinden uyarlanan romantik-dram türündeki filmin konusu: Nelson Moss (Keanu Reeves) hayatını kariyerine adamış bir iş adamıdır. Sara Deever (Charlize Theron) ise hayatı özgürce yaşayan deli-dolu bir kadındır. Ehliyet sınavında tanışan ikili arasında yakınlaşma başlar. Sara, tanıştığı Nelson’dan 1 ay boyunca evinde yaşamasını ister. Ayrıca baskı ve beklenti olmadan değişik bir ilişki denemeyi önerir. Teklifi kabul eden Nelson ile Sara arasında aşk başlar.
IMDB puanı: 6.7


Zamanda Aşk (About Time) 2013


Tim Lake (Domhnall Gleeson) 21. Yaş gününde ailesindeki tüm erkeklerin sahip olduğu bir yeteneği olduğunu öğrenir. Zamanda seyahat edebilme özelliği olan Tim, geçmişinde yaptığı hataları bu sayede düzeltir. İngiltere/ Londra’ya taşınınca Mary (Rachel McAdams) adında ki kıza aşık olur. Yeteneğini Mary ile olan ilişkisindeki sorunları da düzeltmek için kullanır. Fakat olaylar beklediğinden farklı gelişir. Çünkü hatalarında yaşamın bir parçası olduğunun farkına varır.
IMDB puanı: 7.8

Kolera Günlerinde Aşk (Love In Time Of Cholera) 2007


Gabriel Garcia Marquez’in aynı isimli romanından uyarlanan filmin konusu: Florentina Ariza (javier Bardem) 13 yaşındayken ilk defa gördüğü Fermina (Giovanna Mezzogiorno) adlı kıza karşılıksız bir aşk duyar. Israrcı ve kararlı olan genç her gece kızın penceresinin altında serenat yapar. Mektuplar ve şiirler yazar. Ancak kızın babası Fermina için, Florentina’dan daha iyi bir damat düşünür ve kızını evden uzaklaştırır. Fermina çok geçmeden Dr. Urbino (Benjamin Bratt)  adlı kültürlü bir fizikçiyle evlenir. Florentino ise hiçbir kadını sevmeden onlarla gönül eğlendirir. Tek düşündüğü Fermina’ya kavuşabilmektir ve bunun için bir ömür bekler.
IMDB puanı: 6.4


Aşk ve Gurur (Pride And Prejudice) 2005


İngiliz roman yazarı Jane Austen’in aynı isimli kitabından uyarlanan filmin konusu; 18. Yüzyılda bir İngiliz ailesinde 5 kız kardeşin iyi bir koca bulup aile kurma hayallerini anlatıyor. Aralarında en neşeli ve deli-dolu kız olan Elizabeth (Keira Knightly)hayatı daha farklı ve istediği şekilde yaşamak ister. Fakat onlara komşu gelen yakışıklı Bay Darcy (Matthew MacFadyen), Elizabeth’in aklını başından alır ve olaylar düşündüğünden çok farklı bir şekilde gelişir.
IMDB puanı: 7.8


Aşk Masalı (Maid In Manhattan) 2002


Marisa Ventura (jenifer Lopez), New York’un en ünlü oteli Manhattan Otel’de oğlu Ty (Tyler Posey)’ın geçimini sağlamak için hizmetçi olarak çalışan yalnız bir kadındır. Çalışma arkadaşı Stephanie (Marissa Matrone) ile otelin bir odasını temizledikleri sırada müşterilerden birisinin kıyafetini giyerek eğlenirler. O sırada oğlu Ty, otelde kalan zengin müşteri Christopher Marshall (Ralph Fiennes) ile tanışıp arkadaş olur. Marisa, yeni giydiği bir elbiseyi denerken Christopher’la karşılaşır ve genç kadını otel müşterilerinden biri zanneder. Bu yalanı devam ettiren Marisa ve Christopher arasında aşk başlar. Gerçek ortaya çıkmaması için Marisa’nın başına birçok komik olay gelecektir.
IMDB puanı: 5.1


Aşkın Yaşı Yok (The Rebound) 2002


40 yaşındaki Sandy (Catherine Zeta Jones) yeni boşanmış 2 çocuk annesi güzel bir kadındır. Geçimini pasta yapıp sandviç hazırlayarak sağlar. Birçok işi bir arada yapan Sandy, bu konuda uzmanlaşmıştır. Sıradan ve yorucu olan hayatının en kötü zamanlarını yaşarken Afram (Justin Bartha) adında 24 yaşındaki üniversite mezunu bir gençle tanışır. Afram ise iki hafta önce evlendiği Fransız karısı tarafından yeni terk edilmiştir. İkisinin de zor döneminde gerçekleşen bu tanışma, yeni bir aşkın ve birçok komik olayın gerçekleşeceğinin habercisidir.
IMDB puanı: 5.1

Arkadaştan Öte (Friends With Benefits) 2011


Jamie (Mila Kunis) New York’ta bir şirketin insan kaynakları yöneticisidir. Müsterisi Dylan (Justin Timberlake) ise Los Angeles’a yetenekli bir sanat yönetmenidir. Jamie, Dylan’ı New York’a yerleşmeye ikna eder ve bu sırada birbirlerine bağlanırlar. Fakat her iki tarafın da aşktan canı yanmıştır. Bu nedenle aralarında aşkın olmadığı sadece eğlence ve sorgusuz seks ilişkisi yaşamaya karar verirler. Kısa süre sonra arkadaşlıktan öte bir ilişki içerisinde olduklarının farkına varırlar.


50 İlk Öpücük (50 First Dates) 2004


Doktor Henry Roth (Adam Sandler),Hawaii’de onlarca kadınla tanışıp kısa süreli ilişki kuran rahat bir adamdır. Her zaman uğradığı kafede bir gün Veteriner Lucy (Drew Berrymore) ile tanışır. Genç kadından çok hoşlanan Henry, yaşadığı hayatı unutup Lucy ile bir ilişki hayali kurar.Ertesi gün tekrar aynı yerde buluşmak üzere sözleşirler. Henry uyanır uyanmaz soluğu kafede alır ancak Lucy onu tanımaz. Genç adam buna çok şaşırır ve Lucy’nin kısa süreli hafıza sorunu olan bir kadın olduğunu öğrenir. Her sabah uyandığında önceki gün yaşadıklarını hatırlamamaktadır. Henry, bu durumun kendisine engel olmasına izin vermez. Her gün yeniden Lucy ile tanışır ve kendisine aşık etme mücadelesine girer.
IMDB puanı: 6.8



Tesadüf (Serendipity) 2001


Sara (Kate Beckinsale) ve Jonathan (John Cusack) New York’taki bir mağazada aynı eldiveni almak isteyince tanışırlar. Eldivenleri kimin alacağına karar vermek için Serendipity adlı kafeye giderler. Sıradan bir tesadüf şeklinde başlayan tanışıklık kendini yakınlaşmaya bırakır. Kadere inanan Sara, telefonunu bir kitabın içerisine yazar ve yarın herhangi bir kitapçıya göndereceğini söyler. Eğer kader onları bir araya getirecekse bu kitabın Jonathan’a ulaşacağını anlatır. Jonathan ise telefon numarasını 5 dolarlık banknotun üzerine yazar ve bir sokak satıcısına verir. Eğer kader onların tekrardan bir araya gelmelerini istiyorsa para ve kitap onlara dönecektir.
IMDB puanı: 6.9

 İyi Seyirler Dilerim
 Efe TEKSOY

Kesinlikle izlenmesi gereken 10 bilim kurgu filmi


Sinema severlerin ilgiyle izleyeceği 10 bilim kurgu filmini sizin için Efe TEKSOY derledi.




2001 Uzay Macerası (2001 Space Odyssey) (1968)

Bir grup primat/maymun ıssız bir yerde kavga ettikleri sırada yanıbaşlarında siyah bir taş belirir. Bu taş primatların alet kullanmasını belirleyecek ve evrimin en önemli adımlarından birisi olan akıl kullanımını başlatacaktır.  Bir önceki sahneden 4 milyon yıl sonra, uzay gemisi siyah taştan gelen sinyalleri alır. Sinyaller Jüpiter gezegenine gitmektedir. İşareti takip eden astronotlar David Bowman ve Frank Poole Jüpiter’ gezegenine vardıklarında HAL 9000 adlı dünyanın en gelişmiş yapay zekası ile baş başa kalırlar. HAL 9000’in iki astronot için ilginç planları vardır. Arthur C.Clarke’ın aynı isimli romanından uyarlanan film. 1968 yılında efsane yönetmen Stanley Kubrick tarafından yönetildi. Başrollerinde Keir Duella ve Gary Lockwood bulunuyor. Film, Kültürel, tarihi ve estetik açıdan önemli olması sebebiyle 1991 yılında ABD Ulusal Film Arşivi’ne alındı.


THE MATRIX (1999)


Yazılım şirketinde çalışan Thomas Anderson, gecelerini ‘Neo’ takma adıyla bilgisayar korsanlığı yaparak geçirir. Ummadığı bir anda Morpheus ile tanışan Neo, yaşadığı dünyanın aslında Matrix adında bir bilgisayar simulasyonu olduğunu öğrenir. Morpheus, Neo’yu Matrix’ten kurtarır ve ona kurtarılma nedenini anlatır. Neo bir anda kendisini gerçek dünya ile hayal dünya arasında bulur. Wachowski kardeşlerin yazıp yönettiği film ‘72. Akademi Ödülleri Töreni’nde 4 Oscar aldı. Bütçesi 100 milyon dolar olan yapım dünya çapında 463 milyon dolar gişe yaptı. 



Başlangıç (Inception) (2010)


Dom Cobb, usta bir hırsızdır. Uzmanlık alanı ise insanların rüya gördükleri an bilinç altlarına girerek orada bulunan gizli bilgileri çalmaktır. Dom’un bu yeteneği onu uluslar arası bir kaçak konumuna sokmuştur. Ona içinde bulunduğu durumdan kurtulabilmesi için son bir iş teklifi gelir. Eğer bu işin üstesinden gelirse hayatını geri kazanacak, kaçak durumundan kurtulacaktır. Ama bu görev imkansıza yakındır. Filmin yönetmenliği ve senaryosu Christopher Nolan’a ait. Oyuncuları arasında Leonardo Di CaprioJoseph Gordon LevittMarion Cotillard, Ellen Page ve Michael Caine bulunuyor.


Ben Robot (I Robot) (2004)


2035 yılında robotlar insan yaşamında büyük bir rol oynamaktadır. İş hayatından, ev işlerine,  ulaşımdan, polis teşkilatına kadar robotlar gündelik hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. İnsanların, robotlara güveni tamdır. Hiçbir şekilde robotların insanlara zarar vermeyeceğine inanmaktadırlar.Tek bir kişi hariç. Chicago polis teşkilatından Del Spooner robotlara hiçbir şekilde güvenmez. Del Spooner, bir cinayet davası üstlenir, bu davada katilin robot olduğundan şüphelenir. Şimdi herkesin gözü Spooner’ın üzerindedir. Başrolünde Will Smith’in oynadığı filmin oyuncuları arasında Bridget MoynahanShia LaBeoufSimon Baker ve James Cromwell bulunuyor. Yönetmen koltuğunda Alex Poyras’ın oturduğu filmin senaryosu Akiva Goldsman ve Jeff Vintar’a ait. Film 3 büyük bilim kurgu yazarından birisi olan Isac Asimov’un aynı isimli kitabından uyarlandı. 



Yarının Dünyası (Tomorrowland) (2015)


Zeki ve bilime meraklı Casey, bulduğu bir ipucu sonucunda ‘Yarının Dünyası’ adlı gizemli ve esrarengiz bir yerin var olduğunu öğrenir. Casey, Frank adlı eski bir mucit ile güçlerini birleştirerek yeri sadece sayılı kişi tarafından bilinen ‘Yarının Dünyası’nı bulur. Ama buldukları bu gizemli yer hayal ettiklerinden çok daha farklıdır. Başrollerinde George Clooney ve Britt Robertson’ın bulunduğu filmin yönetmen koltuğunda ‘İnanılmaz Aile’nin yönetmeni Brad Bird bulunuyor. 


Azınlık Raporu (Minority Report) (2002)


Yönetmenliği Steven Spielberg’e ait olan film bilim kurgu yazarı Philip K. Dick’in öyküsünden uyarlandı. 2045 yılında suç ve cinayet, henüz işlenmeden teknolojik aletler kullanan polisler tarafından engellenmektedir. Dedektif John Anderton polis biriminin başındadır. Her şeyin yolunda gittiği bir anda John Anderton’ın kusursuz işlediğine inandığı sistem aniden tersine döner. Polis teşkilatı, John Anderton’ın peşine düşer. John bir anda kendisini suçlu konumunda bulur. Filmin başrollerinde Tom CruiseColin Farrel ve Kathryn Morris bulunuyor. 


Kader Ajanları (The Adjustment Bureau) (2011)


Efsane bilim kurgu yazarı Philip K. Dick’in kısa öyküsünden uyarlanan film aksiyon ve gerilim dolu bir hikayeyi konu alıyor. ABD’li hırslı politikacı David Norris, güzel dansçı Elise Sellas ile tanıştığında hayatı bir anda değişir. David, Elise’ye aşık olduğu an etraflarında gizemli şapkalı adamlar belirmeye başlar. Şapkalı adamlar ikiliyi ayırmak için ellerinden geleni yapar. David, bu gizemli adamların tüm engellemelerine rağmen sevdiği kadın için her şeyi göze alacak ve kaderini kendisi belirleyecektir. Oyuncuları arasında Matt Damon ve Emily Blunt’ın bulunduğu filmin yönetmenliği ve senaristliği George Nolfi’ye ait.


Lucy (2014)


LucyTaiwan’ın başkenti Taipei’de yaşayan Amerikalı bir kadındır. Erkek arkadaşının etkisiyle kuryelik yapmaya başlar. Bir çantayı Jang adlı Koreli uyuşturucu patronuna götürmesi istenir. Teslimata gittiğinde uyuşturucu tacirleri Lucy’i yakalar. Ardından karnına bir poşet içerisinde sentetik madde yerleştirirler. Artık Lucy’nin görevi karnına yerleştirilen maddeyi teslim etmektir. Ama aldığı bir darbe sonucunda karnındaki madde kanına karışmaya başlar. Kanına karışan bu madde Lucy’e insanüstü güçler verir. Bir anda zekası gelişir ve beyni tam kapasiteyle çalışmaya başlar. Fransız sinemacı Luc Besson’un yazıp yönettiği filmin başrolünde Scarlett Johansson bulunuyor. Filmin oyuncuları arasında, Morgan FreemanMin-Sik Choi ve Analeigh Tipton var.


Deja Vu (2006)


İleri teknoloji ürünü bir sistem olan ‘Deja Vu’ insanların geçmişleri de dahil olmak üzere ve her anını gözlem ve kayıt altına almaktadır. Sistemde görevli ajan Carlin, New Orleans’ta gerçekleşen ve yüzlerce insanın ölümüne sebep olan patlamanın ardından hayatının en önemli soruşturmasına dahil olur. Zamanda geçmişe giderek yaşanan olaylara müdahale etmeye çalışır. Yüzlerce insanın hayatı Carlin’e bağlıdır. Yönetmenliğini Tony Scott’ın yaptığı filmin senaryosu Terry Rossio ve Bill Marsilii’ye ait. Başrollerinde Denzel WashingtonPaula Patton ve Jim Caviezel var.


Dünyalar Savaşı (War Of The Worlds) (2005)


Ray Ferrier, 2 çocuğuyla geçirdiği hafta sonu sırasında gökyüzü aniden kararır ve şimşekler çakmaya başlar. Yağmur yağmadığı halde üst üste aynı yere şimşeklerin çakması herkesi korkutur. Kısa süre sonra tüm elektronik aletler çalışmayı durdurur. Ray’in evinin yakındaki sokakta aniden yer yarılır ve devasa üç bacaklı makineler çıkar. Uzaylıların kontrol ettiği makineler kısa sürede her şeyi yakıp yıkmaya başlar. Bu olay uzaylıların dünyayı ele geçirme istilasıdır. Usta yönetmen Steven Spielberg’in H.G. Wells’in aynı isimli romanından uyarladığı film 198 milyon dolar bütçeye sahip. Başrolüned Tom Cruise ve Dakota Fanning’in oynadığı yapımda Tim RobbinsMiranda Otto ve Justin Chatwin gibi oyuncular bulunuyor.

İyi Seyirler Dilerim
Efe TEKSOY

9 Mayıs 2017 Salı

T2:Trainspotting 2



İskoçya’nın Aykırı Çocukları


18 milyon dolar bütçeyle çekilen ‘T2:Trainspotting 2’ vizyondaki yerini aldı. Film, İskoç yazar Irvene Welsh’in kült kitabı (Trainspotting’in devamı olan) ‘Porno’ isimli romandan uyarlandı. Bu filmi anlayabilmek için serinin ilk filmi 1996 yapımı ‘Trainspotting‘i izlemeniz gerekir. Çünkü T2 Trainspotting’in neredeyse her sahnesinde ilk filme gönderme bulunuyor. Britanya argosunda Trainspotting’in anlamı; trenyolu lokomotiflerinin sayılarını not etmek ve uyuşturucu enjekte etmek için damar aramak anlamına geliyor. Bu da film boyunca tren motifinin neden bu kadar çok göründüğünü cevaplıyor.    ‘T2 Trainspotting filmi argo sözler, cinsellik ve şiddet öğelerini fazlasıyla içeriyor. Belli bir izleyici kitlesine hitap ettiğini belirtmekte fayda var. Filmden ancak yer altı edebiyatına ilgi duyuyorsanız hoşlanabilirsiniz. Irvene Welsh’in kendine has üslubu/ kara mizah anlayışı her izleyicinin hoşuna gitmiyor. Zaten sinema salonunda izlerken belli kişilerin güldüğünü görerek “ben ne kaçırıyorum acaba?” hissine kapılıyorsunuz. Trainspotting, uyuşturucuyu ve yasadışılığı özendirdiği gerekçesiyle pek çok tartışmaya sebep olmuştu. Bu tartışmaların nedenini filmi izlediğinizde anlıyorsunuz. 



İşsizlik ve Thatcher Dönemi

20. yüzyılın en etkili siyasetçilerinden ‘Demir Leydi’ lakaplı ‘Margaret Thatcher’, 1979-1990 arasında Birleşik Krallık’ta başbakanlık yaptığı dönemler içerisinde politikaya birçok yenilik getirdi. Uyguladığı değişimlerden birkaçı ülke ekonomisini derinden etkiledi. Özelleştirmeler yapmak, sendikaları yenmek, İngiltere’nin başkenti Londra’yı dünyanın en canlı ekonomik merkezlerinden biri olma girişimleri eski tip üretim yapan endüstrilerin çökmesine sepep oldu. Bu nedenle de işsizlik sayısı İngiltere’de 3 milyonun üzerine çıktı ve Holiganizm doğdu (Amerika’da Beat’ler ve İskoçya’da ise devletin tüm kurumlarına kafa tutan anarşist gençlik). İşte Trainspotting 1970’lerin sonu ve 1980’lerin başında Britanya’yı da etkisi altına alan işsizlik, fakirlik ve uyuşturucu bağımlısı haline gelen gençliği konu alıyor. ‘Trainspotting 2’de ise o dönemden etkilenen neslin yıllar geçtikçe hayata tutunma çabaları, yaşadıkları orta yaş krizi ve getirilerini ele alıyor.


Kamera Arkası

-Filmin yönetmeni Danny Boyle, Stanley Kubrick’e 2 defa saygı duruşunda bulunuyor, Spud karakteri dairesinde halının üzerinde oturuşu ve bu sahnede bulunan desen 1980 yapımı Cinnet/Shining filminde bulunan desenden ilham alındı. Begbie karakteri, Renton’ın bulunduğu aynalı odaya balyozla vurarak girdiği ve kafasını uzattığı sahne Cinnet filminde Jack Nicholson’ın performansından esinlenildi.


-Usta oyuncu James Cosmo’nun rol aldığı sahneler öğleden sonra ve akşam olmak üzere bir gün içerisinde çekildi.
- Oyuncu Johnny Lee Miller, başını büyük göstermek için traş etmeyi/kazıtmayı önerdi. Ancak yönetmen Danny Boyle, karakterin ikonik saçlarını korumakta ısrarcı oldu.

İyi Seyirler Dilerim
Efe TEKSOY