29 Mart 2022 Salı

SESSİZLİĞİN BÜYÜK YANKISI “CODA”




SESSİZLİĞİN SESİ

Yönetmen koltuğunda Amerikalı sinema yapımcısı Sian Heder’in oturduğu film, 94. Akademi Ödülleri’nde (gecenin en prestijli ödülü olan En İyi Film Oscar’ı da dahil) 3 Oscar alarak sinema tarihine adını adeta altın harflerle yazdırdı.

Children Of Deaf Adults kelimelerinin kısaltması olarak kullanılan CODA, ‘’İşitme Engelli Ebeveynlerin Çocukları’’ anlamına geliyor ve filmin setinde bulunan tercümanların hepsi CODA'lardı. Komedi, dram ve müzikal türündeki film; işitme engelli bir ailenin tek işiten bireyi olan genç bir kızın, müzik tutkusu ve ailesinin sorumluluğu arasında kalmasını anlatıyor. Başrol oyuncusu İngiliz aktris Emilia Jones, dokuz ay süresince; Amerikan İşaret Dili eğitimi ve şan dersleri aldı. Ayrıca bir balıkçı teknesinin nasıl kullanılacağını öğrendi. Film, 2014 Fransız yapımı Hayatımın Şarkısı (La famille Bélier) adlı yapımdan uyarlandı. Ancak Hayatımın Şarkısı vizyona girdiğinde büyük bir tartışma yaşanmıştı, çünkü sağır ana karakterlerden ikisi (gerçek hayatta işitme engeli olan Luca Gelberg dışında) işiten oyuncular tarafından canlandırılmıştı. CODA filminde ise bu durum düzeltildi ve Rossi ailesinin tüm sağır üyeleri gerçek hayatta da işitme engeli olan oyuncular tarafından canlandırıldı.



 FİLMİN KONUSU

Ruby Rossi, ailesinde tek işitme engeli olmayan kişidir. Balıkçılık işiyle uğraşan Rossi ailesi, kendilerine tercümanlık yapan Ruby’nin müzik tutkusunun peşinden gitmesiyle sekteye uğrar. Genç kız, ailesi ve tutkusu arasında seçim yapmak zorunda kalacaktır.

Oyuncu kadrosunda; Emilia Jones, Marlee Matlin, Troy Kotsur, Daniel Durant, John Fiore, Lonnie Farmer, Kevin Chapman, Amy Forsyth, Courtland Jones, Molly Beth Thomas, Ferdia Walsh-Peelo, Ayana Brown ve Eugenio Derbez yer alıyor.



EN İYİ FİLM ÖDÜLÜ CODA’NIN

Filmdeki performansıyla En İyi yardımcı Erkek Oyuncu dalında Oscar ödülü alan Troy Kotsur, 1986 yapımı Children of a Lesser God filmindeki performansıyla Oscar kazanan (CODA filminin oyuncusu) Marlee Matlin'den bu yana ödülü alan ilk sağır aktör oldu. CODA, Sundance Film Festivali'nde gösterildikten sonra, Apple dağıtım haklarını 25 milyon dolara satın aldı ve bu 2021 yılı için bir rekordu. 75. Britanya Akademisi Sinema Ödülleri’nde de 2 BAFTA ödülü almış olan film, kesinlikle kaçırılmaması gereken bir yapım.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY


24 Mart 2022 Perşembe

REKORLARA DOYMAYAN YAPIM “ÖRÜMCEK-ADAM: EVE DÖNÜŞ YOK (SPIDER-MAN: NO WAY HOME)”

 



SPIDER-MAN ÇOKLU EVRENİ

Marvel Sinematik Evreni’nin Spider-Man üçlemesinin son halkası “Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok (Spider-Man: No Way Home)”, vizyona girdiği günden bu yana tüm rekorları alt üst etti. Pandemi başlangıcından bu yana küresel gişede 1 Milyar dolarlık hasılatı aşan ilk film olarak tarihe geçen yapım, vizyona girdiği ilk 3 gününde 934 bin 599 seyirciye ulaşarak yabancı filmler arasında tüm zamanların en iyi 2. açılışına imza atmıştı. Dünya çapında 1.868 Milyar dolar ile tüm zamanların en yüksek hasılat elde eden filmler listesinde zirveye yaklaşan yapım, ABD tarihinin (yurt-içi) 3. en yüksek gelir elde eden filmi olarak da tarihe geçti. Yıldızlarla dolu oyuncu kadrosu ve olağan üstü görsel efektleriyle izleyiciye adeta bir aksiyon şöleni sunan Örümcek Adam filmi, daha önceki Spider Man filmlerinde yer alan karakterleri/oyuncuları bu filmde birleştirerek çoklu evren hipoteziyle zenginleştirilmiş güçlü bir konuyla izleyici karşısına çıkıyor ve seyirciyi soluksuz izleyeceği bir Marvel filmine davet ediyor. Son dönemde çıkan Marvel filmlerinde Mutliverse yani Çoklu Evren teorisinin yaygın olarak işlendiğini görüyoruz. Dolayısıyla akıllara Paralel Evren ile ilgili fazlasıyla soru oluşuyor. Bu anlamda alanın en büyük uzmanlarından  New York Şehir Üniversitesi teorik fizik profesörü olan dünyaca ünlü fütürist Michio Kaku, sonsuz sayıda evren olduğunu ve bunu kanıtlamanın LISA (Laser Interferometry Space Antenna – Lazer Girişimölçer Uzay Anteni) adlı aracı ve sicim teorisi sayesinde mümkün olduğunu belirtiyor. Hiper Uzay içerisinde sonsuz sayıdaki evrenlerden birisinde olduğumuzu ve ayrıca Büyük Patlama’nın ise, bir multiverse/çoklu evren ürünü olduğunu söylüyor.



FİLMİN KONUSU

Gerçek kimliği açığa çıkan Spider-Man, yardım için Doctor Strange’in kapısını çalar. Peter Parker’a yardım elini uzatan Dr. Strange’in yaptığı büyü ters gidince, paralel dünyalardan gelen düşmanlar ortaya çıkmaya başlar ve bu durum Peter'a Örümcek Adam olmanın gerçekten ne anlama geldiğini öğretecektir.

Oyuncu kadrosunda; Tom Holland, Zendaya, Benedict Cumberbatch, Jacob Batalon, Jon Favreau, Oscar ödüllü aktör Jamie Foxx, Willem Dafoe, Alfred Molina,Tobey Maguire, Andrew Garfield, Charlie Cox ve Marisa Tomei yer alıyor.




KAMERA ARKASI

-Peter Parker'ın ( Tom Holland ) okulunun merdivenlerini çıktığı sahnede ünlü bilim adamlarının bir duvar resmi görülüyor. Gerçek hayattaki bilim adamlarının yanı sıra, MCU bilim adamları Howard Stark (John Slattery), Dr. Abraham Erskine (Stanley Tucci ) ve Hank Pym (Michael Douglas) görülüyor.

-Orijinal Örümcek Adam filminde olduğu gibi, Willem Dafoe bir kez daha Norman Osborn olarak protez diş taktı ve Green Goblin kişiliği için gerçek dişleri gösterildi.

-Filmin sonuna doğru, Peter lokantada MJ'i ziyarete gittiğinde, MJ, Peter'ın 2019 yapımı “Örümcek-Adam: Evden Uzakta”da ona verdiği kolyeyi takıyor.




DETAYLAR

-Filmin son sahnesi Tom Holland'ın Örümcek Adam'ı dairesinden sallanarak çıkarken gösteriyor. Bu film sırasında Tobey Maguire ve Andrew Garfield'da gördüğü önceki iki Spider-Man kostümünden ilham almış gibi görünen yepyeni bir elbise giyiyor. Maguire'ın Örümcek amblemini ve Garfield'ın canlı renk düzenini ve tasarımını kullanıyor. Bu kıyafet aynı zamanda Earth-616 çizgi roman kostümünü andırıyor.

-Spider-Man filmlerinin ünlü "Büyük güç, büyük sorumluluk getirir" ifadesi, yönetmen Sam Raimi sayesinde Örümcek Adam karakterinin kökeniyle güçlü bir şekilde ilişkilendirildi. Daha önceki Spider-Man yapımlarında Ben Amca karakterinin söylediği cümlenin, bu filmde May Hala karakteri tarafından söylenmesi orijinalden bir sapma olduğu yönünde varsayımlara yol açtı. Ancak, orijinal Örümcek Adam çizgi romanındaki bu ifade, Ben Amca ya da herhangi bir karakter tarafından söylenmemiştir, aksine ilk çizgi roman sayısında anlatıcının kapanış yorumunun bir parçasıydı.



-Son sekans sırasında, gerçekliğin dokusunda birden fazla dalgalanma açıldığında, Örümcek Adam'ın MCU boyutuna girmeyi bekleyen diğer birkaç klasik düşmanı görülebilir. Bunların arasında; Rhino, Kraven The Hunter, The Scorpion, Mysterio, Superior Spider-Man ve Black Cat görülüyor. Bu karakterin gelecekte yapımlarda görüneceğine dair söylentiler var.

-Peter Parker arabanın üstünde giyinirken arkasında bir taksi duruyor. Taksinin numaraları 1228'di. Bu, Stan Lee'nin doğum gününe bir göndermedir: 28 Aralık 1922.

- Doctor Strange’in yaptığı büyü ters gittiğinde, ekranın ortasında bir göz görülmektedir.




ÖRÜMCEK ADAM VE MATEMATİK

Filmde Örümcek Adam ve Dr. Strange, Ayna Boyutu’na girdiğinde ikili arasında (Arşimet Spirali gibi) matematik dünyasına göndermeler içeren diyaloglar geçiyor. Bu kavram adını, M. Ö. 3. Yüzyılda yaşamış ve ‘’Spiraller Üzerine’’ kitabında eğrileri incelemiş olan Antik Dünyanın en büyük bilim adamlarından birisi olarak kabul edilen Yunan matematikçi Arşimet’ten alır. Ayrıca bitiş jeneriğinde, Hollandalı ressam, grafik sanatçısı ve matematikçi M. C. Escher’in ünlü çalışmaları ve ayrıca evren, uzay-zaman ve boyutları hakkında 3D tasarımlar görülüyor.

Aksiyon, macera ve fantastik türündeki 200 Milyon Dolarlık dev bütçeli Spider-Man: No Way Home filmi, Marvel hayranlarının kesinlikle kaçırmaması gereken görsel bir şölen.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY

 


KÖPEĞİN PENÇESİ (THE POWER OF THE DOG)




ATAERKİL İDEOLOJİDE GÜÇ TEMASI

Western türündeki romanlarıyla tanınan Amerikalı yazar Thomas Savage’in 1967 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan Netflix yapımı The Power of The Dog, ödül sezonunun öne çıkan yapımı olarak adından söz ettiriyor. 79. Altın Küre Ödülleri’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dallarında Altın Küre’ye uzanan yapım, 75. Britanya Akademisi Sinema Ödülleri’nde de yine En İyi Film ve En İyi Yönetmen dallarında BAFTA ödülünü kucaklayarak 12 dalda aday olduğu 94. Oscar ödüllerine emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Yönetmen koltuğunda 1993 yapımı The Piano filmi ile En İyi Özgün Senaryo dalında Oscar ve Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülleri alan Yeni Zelandalı usta sinemacı Jane Campion oturuyor. Köpeğin Pençesi filmi, izleyiciye doğrudan anlatılan bir olay örgüsünden ziyade, seyirciyi toplumsal meseleleri bilme ve görme süreçlerinin kendisine daha dolaysız bir şekilde katmayı hedefliyor ve güçlü bir sinematografik altyapıyla bezenmiş muğlak bir anlatı benimsiyor. 1925 yılının Montana’sında geçen psikolojik dram türündeki yapımda, bir anne-oğul ve iki erkek kardeş arasındaki sarsıcı ilişkiyi konu alıyor. Ancak öte yandan bizlere; Phil Burbank karakteri üzerinden Mizojini yani Kadın Düşmanlığı kavramını merkezine aldığını ve bu anlamda toplumsal cinsiyetin izini sürdüğünü göstermekte. Aynı zamanda kadın erkek ayrımcılığı ve ataerkil ideolojide kadının ikinci plana atılması meselesine de değinmekte. The Power of The Dog, güç istenci etrafında şekillenen aile içi zorbalığa ve baskın olanın hegemonyasına dair tehlikeli bir kimlik düellosu sunuyor.



FİLMİN KONUSU

Yıllarca aynı çatı altında yaşayan iki erkek kardeş Burbank’ler, George’un genç bir dulla olan beklenmedik evliliğiyle düzenleri alt üst olur. Phil Burbank, erkek kardeşinin yeni karısı ve onun genç oğlunun varlığından dolayı rahatsızlık duyar ve yaptıklarıyla bunaltarak hayatlarını zora sokar.

Yıldız isimlerle dolu oyuncu kadrosunda; Benedict Cumberbatch, Kirsten Dunst, Jesse Plemons, Kodi Smit-McPhee, Geneviève Lemon, Kenneth Radley, Sean Keenan, George Mason, Ramontay McConnell, David Denis, Cohen Holloway ve Max Mata yer alıyor.



KAMERA ARKASI

- Kirsten Dunst ekranda çaldığı piyano parçasını öğrenmek için çok çalıştı. Başlangıçta iki müzik parçasında ustalaşmıştı, ancak bir tanesi son sürümden önce kesildi ve bu onu çok üzdü.

-Jesse Plemons ve Kirsten Dunst, gerçek hayatta bir çift ve birlikte iki oğulları var.

- Oyuncu Benedict Cumberbatch, Phil Burbank karakterine girmek için çekimin başında neredeyse iki hafta boyunca hiç yıkanmadı ve üst üste sigara içmeye başladı. Gerçek hayatta yıllardır sigara içmiş olmasına rağmen, sarılmış sigaraları her içtiğinde midesi bulanıyordu. Zincirleme içtiği sigaralar o kadar ileri gitti ki üç kez nikotin zehirlenmesi geçirdi.

- Filmin konusu 1925'te Montana'da geçmesine rağmen, filmin tamamı Yeni Zelanda'da çekildi.

- Kirsten Dunst aşırı sarhoş olduğu sahnelerin çoğunu gerçekçi oynamak için kendi etrafında dönerek kasten başını döndürdü.

-Yönetmen Jane Campion'un kızı Alice Englert, Buster karakterini oynuyor.



KÖPEĞİN PENÇESİ

Filmin finaline doğru kısaca değinildiği gibi filmin adı, Mezmurlar (Zebur) Kitabı, Bölüm 22, Ayet 20'den alınmıştır: "Canımı kılıçtan, biricik hayatımı köpeğin pençesinden kurtar!” Ayrıca filmde yaşananlar romana uygun olsa da, kitap 1925'ten önceki olaylar hakkında Peter'ın neden Phil'i öldürdüğüne dair daha fazla detay içeriyor. Kitapta, Peter karakterinin babası Dr. John Gordon, Phil ve adamlarıyla azarlandığı ve ardından John'un dövüldüğü bir karşılaşma yaşıyor. John'u alkol ve intihar yoluna gönderen de işte bu karşılaşmadır. 

Güçlü sinematografisiyle adeta görsel bir şölen sunan dram, romantik ve western türündeki The Power of The Dog filmi, kesinlikle kaçırılmaması gereken bir başyapıt.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY


DESTANSI BİR AŞK HİKÂYESİ “CYRANO”

 


AŞKA YAZILMIŞ BİR AŞK MEKTUBU

Yönetmen koltuğunda; En Karanlık Saat, Anna Karennina, Kefaret, Aşk ve Gurur gibi filmlerin Bafta Ödüllü yönetmeni Joe Wright’ın oturduğu Cyrano, Fransız oyun yazarı Edmond Rostand’ın 1897 tarihli klasik oyunundan beyazperdeye uyarlandı. Başrolünü Game of Thrones’daki rolüyle 4 Emmy ödülü kazanan aktör ve tiyatro oyuncusu Peter Dinklage’in üstlendiği yapım, Cyrano de Bergerac’ın yeni müzikal-film versiyonu olarak sinemada izleyiciyle buluşuyor. Çekimleri İtalya’nın güneyinde bulunan Sicilya adasındaki Noto kasabasında gerçekleşen yapımda; İtalyan, İngiliz, Amerikan, Belçikalı, Danimarkalı, Fransız, Alman, Kanadalı ve Avustralyalı olmak üzere 350 kişiden oluşan bir teknik ekipten oluşuyor. 19. Yüzyılda yazılmış ve sahnelenmiş olan klasik hikayenin aksine, bu defa 200 yıl öncesinde çok idealize bir geçmişte geçen orijinal oyunundakine benzemeyen bir versiyon izleyiciyle buluşuyor. Gerçek hayatta Cyrano de Bergerac 1619-1655 tarihleri arasında yaşamıştır, fakat film 1640 ile 1712 arasındaki hayali bir dönemde geçiyor ve dönem kostümleri önceki yapımların aksine bu filmde daha modern olarak tasarlandı. Yönetmen Joe Wright; “İzleyicinin bu filmle sevgimi alacağını umuyorum. Alaycılık ve ironi olmayan bir film yapmaya çalıştım. Cyrano, aşka yazılmış bir aşk mektubu.” sözleriyle izleyicilerin derin duygusal gerçeklerini aktarmasından etkileneceğini umuyor.



FİLMİN KONUSU

Kelime ustası Cyrano, Roxanne’a duyduğu aşkı fiziksel kusurları nedeniyle yaşadığı endişe yüzünden dile getiremez. Roxane ise Christian adlı genci görüp beğenir ve bir ağabey olarak bildiği Cyrano'dan bu genç adamla irtibatlarını sağlamasını rica eder. Yakışıklı genç Christian, aşkını genç kızı etkileyecek kadar güzel kelimelerle ifade edemeyeceği için suskun kalır. Bunu fark eden Cyrano, duygularını perde arkasından olsa da Roxane'a bu yakışıklı genç aracılığıyla aktarabilmek için, Christian'a değişik bir öneride bulunur.

Oyuncu kadrosunda; Peter Dinklage, Haley Bennett, Kelvin Harrison Jr., Ben Mendelsohn, Monica Dolan, Bashir Salahuddin, Joshua James, Anjana Vasan, Ruth Sheen ve Glen Hansard yer alıyor.



KAMERA ARKASI

- Bu film, Erica Schmidt'in yazdığı ve 2019'da Peter Dinklage'ın başrolde oynadığı ve prömiyerini yaptığı tiyatro oyununa dayanıyor. Schmidt ve Dinklage gerçek hayatta evli bir çifttir.

- Haley Bennett ve Peter Dinklage, Cyrano'nun 2019'un sonlarında New York'ta sınırlı sayıda Off-Broadway oyunundaki rollerini yeniden canlandırıyor.

-Oyuncu Haley Bennett ve yönetmen Joe Wright gerçek hayatta evli bir çift. Bu onların birlikte çalıştığı ilk işbirliği.




KELİMELERİN GÜCÜ

Fransız edebiyatı ve dünya tiyatrosu için yeni bir devrin başlangıcı olarak sayılan Cyrano de Bergerac eseri, yazar Edmond Rostand ’ın XVII. yüzyılda yaşamış, filozof, fizikçi, müzisyen ve silahşor olan ünlü derbeder şair Savinen Cyrano de Bergerac’ın gerçek hayat öyküsünden esinlenerek yazılmıştır. Romantik ve dram türündeki Cyrano filmi, bu klasik oyunun modernize ve müzikal bir versiyonu.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY


2 Mart 2022 Çarşamba

YALNIZLIĞIN TEATRAL YOLCULUĞU “DRIVE MY CAR”

 


KADINSIZ ERKEKLER

Japon edebiyatının büyük romancısı Haruki Murakami’nin ‘Kadınsız Erkekler’ adlı öykü koleksiyonundaki aynı adlı kısa öyküye dayanan  “Drive My Car (Doraibu mai kā)” filmi, son dönemin en çok konuşulan ve ödül sezonunun en güçlü isimlerinden birisi. Dünya Prömiyerini 74. Cannes Film Festivali’nde gerçekleştiren ve buradan En İyi Senaryo, Ekümenik Jüri ve FIPRESCI Ödülleri ile dönen yapım, 75. BAFTA Ödülleri’nde 3 dalda ve 94. Akademi Ödülleri’nde 4 dalda Oscar adaylığı elde etti. Ryūsuke Hamaguchi’nin yönetmen koltuğunda oturduğu Drive My Car filmi, izleyiciye okumalara açık, çok katmanlı ve insanı çok derinlerden sarıp sarsan bir hikâye sunuyor. Kaybettiği eşinin yasını tutan bir tiyatro yönetmeni, tiyatro oyunu sergilemek üzere gittiği Hiroşima’da gizemli şoförüyle bir takım derin duygular ve yasla beslenen sırların açıklandığı bir dizi yolculuğa çıkıyor. Bu seyahatlerde gerçekleşen çarpıcı diyaloglar, sanatın insan doğasını anlamak için kullanılan bir araç olduğunu ve felsefi çerçevede gösterilen çeşitli simge ve semboller aracılığıyla, insanın bilinçaltına adeta bir mercek ve karanlık bir ayna tutuyor.



 

FİLMİN KONUSU

Başarılı yönetmen Yusuke Kafuku, Çehov’un ‘Vanya Dayı’ oyununu sahneye koymak üzere Hiroşima’da bir festivale çağırılır. Kendisine bir kadın şoför tahsis edilen Kafuku, hiç ummadığı bir şekilde sırların karşılıklı olarak açıklandığı bir dizi sıra dışı yolculuğa çıkacaktır.

Filmin oyuncuları arasında; Hidetoshi Nishijima,Tôko Miura, Reika Kirishima, Park Yu-rim, Jin Dae-yeon, Sonia Yuan, Ahn Hwitae, Perry Dizon, Satoko Abe, Hiroko Matsuda, Toshiaki Inomata ve Takako Yamamura bulunuyor.



KAMERA ARKASI

- Yönetmen Ryûsuke Hamaguchi, Murakami'nin metnini uyarlamayı iki nedenden dolayı seçti: Karakterler bir arabada olduğu için ve ayrıca hikâyenin araştırdığı oyunculuk soruları nedeniyle.

- Drive My Car filmi, yazar Haruki Murakami’nin aynı adlı öyküsüne dayanıyor fakat yönetmen, koleksiyondaki sekiz öykünün diğer iki öyküsünden de ilham aldığını belirtiyor.

- Kafuku karakterinin arabası, filmdeki diğer tüm arabaların olduğu Japonya'nın standart sağdan direksiyonunun aksine soldan direksiyonlu.

- ABD eski Başkanı Barack Obama, bu yapımı 2021 yılında izlediği 14 favori filminden biri olarak gösterdi.

- Filmin son sahnesi Japonya'da değil Kore'de geçiyor. Misaki bir Kore mağazasında Korece konuşuyor ve Kafuku'nun arabasını Japonya'da film boyunca yaptığı gibi yolun solunda değil sağ tarafında kullanıyor ve bu sahnede arabanın artık Kore plakasına sahip olduğu görülüyor.

- Haruki Murakami’nin kitabında hikâyesi, oyuncunun şoförü işe almasıyla başlar ve konuşmalarından Oto karakteri ile ilgili anıları ortaya çıkar. Filmde tam bu sırada tersine çevrilir, böylece önce geçmişi öğreniriz ve sonra filmin geri kalanını Oto'nun hayalet hatırasıyla yaşarız.



ÖDÜLLERE DOYMAYAN BİR YAPIM

Los Angeles Film Eleştirmenler Derneği, New York Film Eleştirmenleri Birliği ve Ulusal Film Eleştirmenleri Derneği’nden ‘En iyi Film Ödülü’nü kazanan film, ayrıca Gotham Bağımsız Film Festivali’nde de ‘En İyi Uluslararası Film Ödülü’nü aldı. Büyük festivallerde önemli ödüller ve başarılar kazanarak bu yıla damgasını vuran yapım, Oscar’ın en güçlü adaylarından birisi olarak gösterilmesinin yanı sıra, sezonun en çok tartışılan ve konuşulan yapımı olarak sinemaseverlerin beyazperde de yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. Drive My Car filmi izleyiciye, kurgusal olanın gerçekle sınandığı düşsel bir çerçeve sunuyor.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY