STEPHEN KING’TEN GERİLİM DOLU BİR AŞK HİKAYESİ “LISEY’S STORY”

 

KORKUNUN KRALI STEPHEN KING

 

KORKUNUN KRALI STEPHEN KING

Korku-gerilim yazarı Stephen King’in aynı adlı romanından uyarlanan mini dizi Lisey’s Story, Apple TV+ platformunda yayınlandı. J. J. Abrams’ın yapımcı koltuğunda oturduğu dizide; Oscar ödüllü Amerikalı aktris Julianne Moore, Oscar adayı oyuncu Clive Owen ve The Hateful Eight’teki Daisy Domergue rolüyle “En İyi yardımcı Kadın Oyuncu” dalında Oscar’a aday gösterilen Jennifer Jason Leigh gibi yıldızlar var. Akademi ödülü adayı No, Neruda ve Jackie filmlerinin yönetmeni Pablo Larrain imzasını taşıyan yapım, izleyiciyi dehşet ve gizem yüklü bir dünyaya doğru fantastik türde bir yolculuğa çıkartıyor. Dizide dünyaca ünlü bir yazar olan kocasını kaybeden kadının, bir yandan kendisini toparlamaya çalışırken öte yandan kocasının basılmamış kitaplarından çıkar sağlamaya çalışan tehlikeli kişilerle mücadelesini konu alıyor. Doğaüstü türde bir yanı da olan hikayede; kocasıyla arasında telepatik bir bağ bulunan Lisey karakteri, kocasının küçükken yarattığı Boo’ya Moon adlı karanlık ve fantastik bir dünyaya gidip gelmektedir. Bu dünya kefenliler adlı yaşamla ölüm arasında sıkışmış ruhların ve ayrıca şifalı bir havuzun bulunduğu sihirli ormandan oluşmakta. Korkunun kralı Stephen King’in şeytani kaleminden çıkan bu destansı anlatı, aslında bir bakıma mitolojik bir dünyayı yansıtıyor. İtalyan yazar ve siyasetçi Dante Alighieri’nin ahirete yapılan yolculuğu ve anlattığı klasik eseri İlahi Komedya’yı anımsatıyor. Bu epik şiirde tıpkı Boo’ya Moon adlı karanlık mekandaki kefenliler gibi iki dünya arasında arafta kalan ruhlar bulunmaktadır. Ayrıca dizideki havuzda tıpkı, mitolojide ölüler ülkesinin yer altı ırmağı olarak anılan Styks nehrini hatırlatıyor. Mitolojik öykülerde Achilleus’un annesi Thetis, oğlunu silah işlemez kılmak için bu nehre sokar. Dizide de karakterlerin vücutlarını yaralardan arındırmak için şifalı bir havuza girdiğini görüyoruz. İçerisinde hem aşk hem de psikolojik gerilim ve korku unsurlarını taşıyan Lisey’s Story dizisi, sizleri Stephen King’in dehşet dolu dünyasına götürecek korku dolu bir mini dizi.

DİZİNİN KONUSU

Dünyaca ünlü bir yazar olan Scott Landon’ın eşi Lisey Landon, kocasının ölümüyle yıkılır ve uzun süre kendini toparlayamaz. Bir yandan kocasının ardında bıraktığı karanlık geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalan Lisey, öte yandan Scott’ın basılmamış romanlarına kafayı takan tehlikeli bir takipçinin de hedefi olmuştur.

Dizinin oyuncuları arasında; Julianne Moore, Clive Owen, Jennifer Jason Leigh, Dane DeHaan, Joan Allen, Sung Kang, Sebastian Eugene Hansen, Clark Furlong, Michael Pitt, Ron Cephas Jones, Omar Metwally, Michelle Girolami, Peter Scolari ve Paul Lazar bulunuyor.

FANTASTİK BİR KORKU EVRENİ

Romana kıyasla dizide bazı ufak değişiklikler bulunuyor. Örneğin Jim Dooley karakteri romanda posta kutusuna kedi koyuyor, fakat dizide bu olay karga olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca Lisey ve Dooley arasındaki boğuşma sahnesi, romanla karşılaştırıldığında dizide daha yoğun ve şiddet içerikli geçiyor. Ancak bunlar çok ufak detaylar ve göze batmıyor. Bu anlamda güzel bir roman uyarlaması olduğu ortada. Psikolojik gerilim, korku ve fantastik türlerindeki Lisey’s Story, sizleri ürpertici bir aşk hikayesinin anlatıldığı doğaüstü bir yolculuğa çıkartacak. Stephen King’in korku evrenindeki bu gerilim ve gizem dolu macerayı kesinlikle kaçırmayın. 
İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY

KIYAMETİN GÖLGESİNDE BİR ZAMAN PARADOKSU DİZİSİ “LOKI”

 

KAOSUN HABERCİSİ LOKI

Disney Plus platformunda yayına giren mini dizi, Marvel Sinematik Evreni’nin sevimli ama bir o kadar kurnaz kötülük tanrısı Loki karakterinin öyküsünü ekrana taşıyor. Farklı bir ütopik evrene doğru yolculuğa çıktığımız dizide, Loki karakteri Kutsal Zaman Şeridi’ni bozması yüzünden suçlu görülür ve Time Variance Authority adlı Marvel dünyasındaki zaman ve çoklu evrenden sorumlu bürokratik yönetim tarafından cezaya çarptırılır. Buradaki zaman koruyucuları ve ajanlarının çalıştığı (Atlanta Marriott Marquis otelinden esinlenilerek yaratılan) genel merkezde, Loki devamlı olarak komik ve bir o kadar kaotik bürokratik diyaloglara maruz kalıyor. Bu konuşmaların merkezinde Fatalizm Öğretisi yani Kadercilik felsefesinin yer aldığını görüyoruz. Özellikle özgür irade ve yazgıcılık sorunsalının tartışıldığı sahneler, Franz Kafka’nın Dava ve Şato romanlarındaki bürokratik tahakküm ve karanlık Kafkaesk dünyanın mizahi bir versiyonunu çağrıştırıyor. Yeni marvel kahramanlarının da tanıtıldığı yapımda, “Geriye Kalan Kişi” olarak anılan Kang karakteri, Platon felsefesine göre evrenin yaratıcısı değil ancak mimarı olan Akl-ı Faal yani Demiurgos’u sembolize ediyor. Demiurgos dünyaya en iyi biçimini vermek ister, fakat dünya kaos ve belirsiz bir yapıdan oluşturulduğu için asla bir mükemmelliğe ulaşamaz. Tıpkı dizideki Kang karakterinin maruz kaldığı durum gibi. Ayrıca madde ve enerjiyle beslenerek büyüyen Alioth adlı dumandan oluşan canavar ve koruduğu zamanın sonundaki kale ise, Amerikalı çocuk kitapları yazarı L. Frank Baum’un Oz Büyücüsü eserini çağrıştırıyor.

DİZİNİN KONUSU

Tesseract’ı alarak Avengers/Yenilmezler’in elinden kaçan Loki, kendisini Zaman Varyansı Birliği adlı bürokratik düzenin işlediği bir dünyada bulur. Başına geleceklerden habersiz olan Loki, heyecan ve aksiyon dolu bir maceraya atılacaktır.

Yönetmenliğini Kate Herron’un üstlendiği dizinin Showrunner koltuğunda "Rick & Morty"nin senaristi Michael Waldron oturuyor. Dizinin oyuncuları arasında; Tom Hiddleston, Owen Wilson, Gugu Mbatha-Raw, Sophia Di Martino, Wunmi Mosaku, Jonathan Majors ve Richard E. Grant bulunuyor.

ZAMANIN KUMLARI

Marvel Studious’un ilk kötü adam merkezli projesi olan Loki, hedonist bir karakterin varoluşsal süreçte ilerleyen kendini bulma yolculuğunu konu alıyor. Ruhsuz ve bürokratik bir ofis sisteminde çalışan Zaman Varyantı Otoritesi, aslında işçi sınıfını temsil ederek kapitalist sisteme eleştirel bir yaklaşım sunuyor. 1993 yapımı Jurassic Park’taki Bay DNA’dan esinlenilerek yaratılan dizinin animasyon şeklindeki maskotu Miss Minutes, dizinin eğlenceli ve komik unsurlarından birisini oluşturuyor. Bilim kurgu, aksiyon ve macera türündeki Loki dizisi, sizleri olağanüstü bir dünyaya doğru muhteşem bir yolculuğa çıkartacak. Kesinlikle kaçırmayın.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY

GÖLGELERİN ARDINDAKİ CASUS “BLACK WIDOW”

 

KOD ADI: KARA DUL

200 milyon dolarlık dev bir bütçeyle çekilen Black Widow, Marvel Sinematik Evreni’nin yirmi dördüncü filmi olarak Disney Plus platformunda ve sinemalarda vizyona girdi. Başrolünü iki defa Oscar’a aday gösterilen, BAFTA ödüllü oyuncu Scarlett Johansson’ın üstlendiği yapımda, Little Women filmindeki performansıyla “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” dalında Oscar'a aday gösterilen İngiliz aktris Florence Pugh yer alıyor. Bilim kurgu ve aksiyon türündeki film, “Kara Dul” lakabıyla anılan ajan Natasha Romanoff’un, geçmişinde ailesinden kaçırılarak usta bir casusa dönüştürülme sürecine ve mazisinde bıraktığı karanlık noktalara ışık tutuyor. Ebeveynlerinden koparılarak General Dreykov liderliğindeki ‘Kırmızı Oda’ adlı gizli bir tesise gönderilerek amansız suikastçilere dönüştürülen genç kızların anlatıldığı film, Amerikalı yazar ve emekli CIA memuru Jason Matthews’ın 2018 yılında beyazperdeye de uyarlanan Kızıl Serçe/Red Sparrow adlı eserini ve yapıttaki ‘Serçe Okulu’nu anımsatıyor. Macera ve aksiyon tutkunlarının beğeniyle izleyeceği Black Widow, sizlere tehlikeli ve amansız bir dünyanın kapılarını aralatacak modern bir casusluk hikayesi sunuyor.

FİLMİN KONUSU

Black Widow kod adıyla bilinen ajan Natasha Romanoff, geçmişiyle alakalı bir komplo ortaya çıkınca mazisinin karanlık kısımlarıyla yüzleşmek zorunda kalır. Durdurulması imkansız bir güç olan Taskmaster tarafından takip edilen Natasha, Yenilmez/Avenger olmadan önce ardında bıraktığı kopuk ilişkilerin ve tehlikelerin üstesinden gelmek zorundadır.

Cate Shortland’ın yönetmen koltuğunda oturduğu filmin oyuncuları arasında; Scarlett Johansson, Florence Pugh, David Harbour, Rachel Weisz, Ray Winstone, Ever Anderson, Violet McGraw, O-T Fagbenle, William Hurt, Michelle Lee ve Olga Kurylenko bulunuyor.

ATEŞİN KALBİ YENİ KARA DUL

Stranger Things ve Hellboy yapımlarındaki başarılı performansıyla tanınan yıldız oyuncu David Harbour, Sovyetler Birliği tarafından Kaptan Amerika’nın eşdeğeri olarak üretilen Kızıl Gardiyan (Red Guardian) karakterine hayat veriyor. Filme mizahi ve eğlenceli bir hava katan bu karakter, Oscar ödüllü oyuncu Rachel Weisz’ın canlandırdığı Melina adlı karakterle muhteşem bir ikili oluşturuyor. Aslında bu filmin Marvel Sinematik Evreni’nin 4. Evre (Marvel Cinematic Universe: Phase Four) adlı yeni bir sinematik evren aşamasını başlatması gerekiyordu, ancak COVID-19 salgını vizyona giriş tarihini Mayıs 2020'den Temmuz 2021'e kadar erteledi ve bu evreyi WandaVision mini dizisi başlattı. Black Widow bir nevi devir teslim töreni niteliği taşıyor, çünkü Natasha Romanoff’tan bayrağı devralacak yeni süper kahramanın Yelena Belova olduğu görülüyor. Marvel Studios’un başkanı Kevin Feige ve yöneticileri, bu film için Marvel sinema evrenine dahil etmeyi planladıkları yeni Kara Dul’u tanıtmak amacıyla yazıldığını belirttiler. Bu arada açılış sekansındaki Natasha karakterinin çocukluğunu canlandıran mavi saçlı küçük kız, 5. Element ve Resident Evil serisiyle bilinen aktris Milla Jovovich’in kızı Ever Anderson. Her sahnesi yüksek adrenalin ve aksiyon yüklü olan Black Widow, kesinlikle kaçırılmaması gereken bir macera.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY

GERİLİM DOLU BİR UZAYLI İSTİLASI “THE TOMORROW WAR”

 

YARININ SAVAŞI

Amazon Prime’ın haklarını 200 milyon dolar karşılığında Paramount Pictures’tan aldığı The Tomorrow War, bilim kurgu ve korku türlerinin harmanlandığı güçlü bir aksiyon yapımı. Başrolünü son dönemin popüler oyuncularından Chris Pratt’in üstlendiği filmde, Oscar ödüllü usta oyuncu J. K. Simmons ve Primetime Emmy adaylığı bulunan Avustralyalı aktris Yvonne Strahovski yardımcı rolde yer alıyor. Filmde 2051 yılından zamanda yolculuk yaparak günümüz dünyasına gelen askerler, gelecekte insanlığın sonunu getirecek bir uzaylı istilası gerçekleştiğini ve bu savaş için yardıma ihtiyaçları olduğunu söylüyor. Bunun üzerine torunlarının geleceğini kurtarabilmek adına tüm insanlık büyük bir destekte bulunuyor. Film teması itibariyle bilim kurgu türünün öncü yazarları; İngiliz yazar H. G. Wells’in Dünyalar Savaşı, Amerikalı yazar Joe Haldeman’ın Bitmeyen Savaş ve ve “Üç Büyükler” adıyla bilim kurgu edebiyatının üç önemli yazarından birisi olarak anılan Robert A. Heinlein’ın Yıldız Gemisi Askerleri gibi eserlerden esinler taşıdığı görülüyor. Ana temasına bakacak olursak, aile kavramı ve ebeveyn hasreti olgularını merkezine almakta. Amazon Prime Video’nun aksiyon ve macera yüklü bir yapımı olan The Tomorrow War, izleyiciyi Alien ve Independence Day karışımı bir dünyaya doğru gerilim dolu bir yolculuğa çıkartıyor.

 

 

FİLMİN KONUSU

Sevgi dolu aile babası Dan Forester, zamanda yolculuk yaparak otuz yıl sonrasına 2051 yılına gidecek ve uzaylıların istila ettiği dünyayı kurtarma mücadelesinde çarpışacaktır. İnsanlığın geleceğini korumak için gönüllü olan Dan, hiç beklemediği bir savaşın içerisinde yer alacaktır.

Amerikalı film yapımcısı Chris McKay’in yönetmen koltuğunda oturduğu filmin senaryosu Zach Dean’e ait. Oyuncuları arasında; Chris Pratt, J. K. Simmons, Yvonne Strahovski Betty Gilpin, Sam Richardson, Jasmine Mathews, Edwin Hodge, Ryan Kiera Armstrong, Keith Powers, Mary Lynn Rajskub, Mike Mitchell, Jared Shaw, Alexis Louder ve Seychelle Gabriel bulunuyor.

DÜNYALAR SAVAŞI

200 milyon dolarlık dev bütçeli The Tomorrow War, izleyiciyi kaotik atmosferi ve güçlü görsel efektleriyle geleceğin karanlık dünyasında amansız bir savaşa götüren macera filmi. Özellikle uzaylı istilası temalı bilim kurgu filmlerinden hoşlananların keyifle izleyeceği bir yapım.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY