30 Haziran 2020 Salı

EUROVISION ŞARKI YARIŞMASI: FIRE SAGA'NIN HİKAYESİ





EUROVISION SONG CONTEST: THE STORY OF FIRE SAGA

 'Amerikalı' oyuncu/komedyen 'Will Ferrel' ve 'Kanadalı' oyuncu 'Rachel McAdams'ın başrollerini paylaştığı 'Eurovision Şarkı Yarışması: Fire Saga'nın Hikâyesi' adlı film Netflix platformunda izleyiciyle buluştu. 'Covid-19' salgını nedeniyle; 1956 yılından beri düzenlenen ve dünyanın en uzun soluklu ve en büyük şarkı yarışması olan Eurovision, bu sene iptal oldu. Bu durum aynı tarihte vizyona girecek olan 'Will Ferrel' filmine de darbe vurdu. Ancak 'Netflix' sayesinde sinema severler evlerinde bu keyifli komediyi izleme olanağına erişebiliyor. 'Will Ferrel', absürt komedileriyle tanınan ve kendine has bir espri türüne öncülük eder. Zira bu filmde de yine aynı türde espri bombardımanıyla karşı karşıyayız. Fakat bu defa 'Eurovision'un o görkemli atmosferi ve göz alıcı dans şovlarıyla biraraya gelerek, beyazperdede o heyecanı tekrardan yaşamamıza önayak oluyor. Ayrıca 'Eurovision Şarkı Yarışması'nın kazanan şarkıcıları ve sunucuları da filmde karşımıza çıkıyor.





FİLMİN KONUSU

1974 yılında, 'İzlanda'nın Husavik adlı bir kasabasında 'Lars Erickssong' ve 'Sigrit' adlı iki çocuk,  'ABBA'nın 'Waterloo' adlı 'Eurovision'da birinci olan şarkısın eşliğinde dans edip eşlik ederler. Yaşadıkları bu deneyimden çok etkilenen iki çocuk, aradan geçen yıllar sonra 'Fire Saga'adlı kurdukları grup eşliğinde 2020 'Eurovision Şarkı Yarışması'na katılmaya hak kazanırlar ve hayallerini gerçeğe dönüştürmek için 'İskoçya-Edinburgh'a doğru büyük bir maceraya doğru yelken açarlar.
Yönetmen koltuğunda 'David Dobkin'in oturduğu filmin senaryosu ise 'Will Ferrell' ve 'Andrew Steele'e ait. Filmin oyuncuları arasında; 'Will Ferrell', 'Rachel McAdams', 'Pierce Brosnan', 'Dan Stevens', 'Mikael Persbrandt', 'Melissanthi Mahut' ve 'Ólafur Darri Ólafsson' gibi isimler yer alıyor.





'WILL FERREL'IN EUROVISION HAYRANLIĞI

Usta komedyen 'Will Ferrel'ın, 'Eurovision Şarkı Yarışması'na ilgisi 'İsveçli' eşi 'Viveca Paulin' vasıtasıyla başladı. 1999 Mayıs'ında 'Viveca', eşi 'Will'i kuzenlerine götürüyor ve orada aile arasında izleyince çok etkileniyor. O günden sonra Eurovision'un sıkı bir takipçisi olan 'Will Ferrel', 2014 yılında 'Conchita Wurst'un kazananı taçlandırdığı 'Eurovision Şarkı Yarışması'nın finalini izlemek için 'Danimarka'nın 'Kopenhag' şehrine gidiyor. Ardından 'İsveç' heyetinin bir parçası olarak 'Portekiz'in 'Lizbon' kentinde düzenlenen '2018 Eurovision Şarkı Yarışması'na katılıyor ve provalar da dahil olmak üzere gösteriyi baştan sona kadar takip etmeesine izin veriliyor.





Hikaye süresince 'İzlanda' inançlarına ve geleneklerine bağlı olan 'Sigrit' karakteri'nin elflere dilekte bulunduğu duygusal sahneler çok anlamlı ve çok güzel işlenmiş. Ayrıca 'İngiliz' oyuncu 'Dan Stevens'ın canlandırdığı 'Rus' şarkıcı 'Alexander Lemtov' karakteri gerçekten çok eğlenceli ve komik. 'Eurovision Şarkı Yarışması: Fire Saga'nın Hikayesi' filmi; müzik, komedi ve aşkın bir arada harmanlandığı nesef kesen bir yapım. Elbette absürt komedi sevenlere hitap ettiğini söylemekte fayda var.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY

26 Haziran 2020 Cuma

KARANLIK CEVHER (HIS DARK MATERIALS) (1. SEZON İNCELEMESİ)


PARALEL EVRENLER ARASI YOLCULUK

İngiliz yazar 'Philip Pullman'ın çok satan fantastik roman serisinden uyarlanan 'His Dark Materials', paralel evrenler arasında seyahat edebilen iki çocuğun hikayesini konu alıyor. 'HBO' ve 'BBC ONE'nin ortak yapımı olan dizinin yönetmen koltuğunda 'Zoraki Kral' (Kings Speech) filminin Oscar Ödüllü yönetmeni 'Tom Hooper' oturuyor. Fantastik tutkunlarının beğeniyle izleyeceği 'His Dark Materials', sadece gençlere hitap etmekle kalmıyor içerdiği macera, gizem ve aksiyon itibariyle her yaştan izleyici kitlesini içerisine çekebilecek türde bir yapım.



'KARANLIK CEVHER' KONUSU:

Yetim bir genç kız olan Lyra, en yakın arkadaşının kaçırılması sonucunda kendisini bir anda maceranın içerisinde bulur. Lyra'ya verilen gizemli bir altın pusula sayesinde paralel evrenler ve gizemli dünyalara doğru olağanüstü bir yolculuğa çıkar.
Dizinin oyuncuları arasında; 'Dafne Keen', 'James McAvoy', 'Ruth Wilson', 'Kit Connor', 'Amir Wilson', 'Ariyon Bakare' ve 'Leanne Holder' yer alıyor.



RUHLAR VE GÖLGE ARKETİPİ

Lyra ve dostları, bu dünyaya alternatif bir paralel evrende inanılmaz bir serüvene atılırlar. Bu evrende her insanın yanında 'İblis' (Daemon) denen bir hayvan yer alır. Daemonlar, insanlar nereye giderse her daim yanındadır çünkü onlardan uzaklaştıkları veya aralarındaki bağ koptuğu anda her ikiside ölür. Burada bahsedilen 'İblis/daemon' aslında bir nevi piskoljideki insanın gölgesini temsil ediyor. Gölge, insanın bilinç altındaki karanlık tarafıdır. Analitik psikolojinin kurucusu ve derinlik psikolojisinin üç büyük kurucusundan birisi olan 'Carl Gustav Jung' 'Gölge Arketipi'nde şöyle der; “Herkes bir gölgeye sahiptir, bu gölge bireyin bilinçli yaşamında ne kadar az içeriliyorsa, o kadar kara ve yoğun olur.” Jung'un kendi terminolojisinde bahsettiği karanlık gölgeyi, dizideki karakterlerin  ruh durumuna göre oluştuğunu görüyoruz. Karakterlerin kişilikleri veya bilinçleri ne durumdaysa 'İblis/daemon'ları da ona göre biçimleniyor. Örneğin kötü karakterlerin 'İblis/daemon'ları, yılan gibi tehlikeli ve vahşi hayvanlardan oluşuyor.




HAYVANLARIN KONUŞMASI VE FABLLAR

Dizideki bir başka ayrıntı ise insanlara bağlı 'İblis/daemon'ların insan gibi konuşması ve iletişim kurması. Yaratık, hayvan ya da diğer canlıların insan gibi konuşup insana dair özellikleri ortaya koyması geleneği fabllara dayanır. 'His Dark Materials'in yazarı 'Philip Pullman' bu geleneği kurduğu fantastik evrende devam ettirmiş ve ortaya çok güzel bir iş çıkmış. Hayvan Fabllarının en önemli temsilcileri Yunan masalcı 'Ezop', Fransız yazar 'Jean de La Fontaine' ve  Hintli fabl yazarı 'Beydeba' bu türün öncüleridir.




'His Dark Materials' fantastik tür severler ve farklı diyarlara yolculuk etmek isteyen herkese hitap ediyor. 50 milyon Euro gibi büyük bir bütçeye sahip olan yapım, görsel efektleri ve çarpıcı görselleriyle izleyiciyi adeta büyülüyor.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY


24 Haziran 2020 Çarşamba

BİR YERYÜZÜ CENNETİ: 'HAYAL ADASI' (FANTASY ISLAND)




Düşlerinizin gerçek olduğu hayallerinizin ötesinde bir adaya seyahat etmek ister miydiniz? 'Fanstasy Island' filmi işte tam da bunu vaat ediyor. Ancak sonradan hayal adası bir kabus adasına dönüşerek misafirlerini adaya hapis ediyor. Yönetmen koltuğunda 'Jeff Wadlow'un oturduğu bilim kurgu ve korku türündeki filmin senaryosu ise; 'Jillian Jacobs', 'Christopher Roach' ve 'Jeff Wadlow'a ait. Doğaüstü ve gizemli olayların gerçekleştiği filmde gerilim unsurları fazlasıyla mevcut. Bu anlamda 'Fantasy Island' korku ve gerilim hayranlarının beğeniyle izleyecekleri türde bir yapım. Elbette beklentiyi fazla yükseltmemek kaydıyla.



'HAYAL ADASI' KONUSU:

'Fantasy Island' filmi, tatil için adaya giden bir grup gencin başına gelen olağanüstü olayları konu alıyor. Adayı yöneten 'Mr. Roarke', misafirlerin arzuladıkları hayallerini gerçekliğe dönüştürmeyi vaat eder. Ancak gerçekleşen bu hayaller, zamanla içinden çıkılmaz bir kabus halini alacaktır.
Filmin oyuncuları arasında; 'Michael Peña', 'Maggie Q', 'Lucy Hale', 'Austin Stowell', 'Jimmy O. Yang', 'Portia Doubleday', 'Ryan Hansen', 'Parisa Fitz-Henley' ve 'Michael Rooker' yer alıyor.




ADA ÜTOPYASI

Ütopik ada kavramı, 'Platon'un kayıp kıta 'Atlantis' efsanesini anlattığı 'Timaios' ve 'Kritias' diyaloglarından beri varlığını sürdürmekte ve üzerine yenileri eklenmektedir. Öyle ki bu türde, edebiyat ve sinema tarihinde sayısız eser verilmiştir. Ayrıca bu yapıtlarda da mükemmel ada ve kusursuz toplum düzeni örnekleri defalarca işlenmiştir. 'Fantasy Island' filminde, adaya ayak basan konuklar bir anda kendilerini düşler dünyasına bulur ve hayalini kurdukları hayatları yaşarlar. Aslında bu durum, 'Thomas More', 'Francis Bacon' ve 'Tommaso Campanella' gibi ütopya yazarlarının temellerini attığı o muazzam derecedeki mükemmel dünya temasına önemli bir atıf. Ancak film, kendisini bir noktadan sonra ütopyadan evrilip bir anda korku temasına bırakıyor ve gerilim unsurlarıyla birleşerek izleyiciyi içerisine çekiyor. Böylece hayaller adası, bir anda içinden çıkılamaz türde bir kabusa dönüşüyor. 



Çekimleri Fiji adasında gerçekleşen filmde, tropik adanın göz alıcı güzelliği izleyiciyi içerisine çekiyor. Doğaüstü ve gizemli olayların iç içe geçtiği yapım, izleyiciyi sıkmadan çok güzel bir maceraya çıkarıyor. Korku ve gerilim türündeki fimlerden hoşlanıyorsanız 'Fantasy Island'a bir şans verin. 

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY

19 Haziran 2020 Cuma

DİLAN ÇİÇEK DENİZ VE METİN AKDÜLGER'DEN 'YARINA TEK BİLET'



Genç oyuncular Dilan Çiçek Deniz ve Metin Akdülger'in başrollerini paylaştıkları 'Yarına Tek Bilet', 'Netflix Türkiye' platformunda yayına girdi. Romantik ve komedinin iç içe geçtiği bu filmde; Ankara'dan İzmir'e giden bir trende karşılaşan iki yabancı bir anda kendilerini romantik ve bir o kadar mizah içeren sohbetin içerisinde bulurlar. Birbirleriyle hiç ummadıkları bir ortak noktaları olduğu ortaya çıkması ise aralarındaki bağın daha da sağlamlaşmasına sebep olur. 





AŞKIN YOLU BİR


'Annemin Yarası' (2016) ve 'Aile Arasında' (2017) gibi filmlere imzasını atan Eskişehir doğumlu Türk yönetmen 'Ozan Açıktan'ın yönetmenliğini üstlendiği yapım romantik ve sürükleyici bir yol filmi. 'Yarına Tek Bilet', 'Drazen Kuljanin'in 2014 Polonya yapımı 'How To Stop Wedding' (Hur man stoppar ett bröllop) adlı filmden uyarlandı. Filmin müzikler izleyiciyi öylesine etkisi altına alıyor ki;  'Ali' ve 'Leyla' karakteriyle beraber kendinizi adeta onların kaldığı kompartımanda konaklıyormuş ve karakterlerin duygularını paylaşıyormuş hissiyatına kapılıyorsunuz. Diyalog ağırlıkta ilerleyen yapımda, oyuncuların sergilediği performansın etkisiyle zamanı izleyici için su gibi akıp geçiriyor. 

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY


ARTEMIS FOWL'LA PERİLER DİYARINA YOLCULUK





Yönetmen koltuğunda 'Kenneth Branagh'ın oturduğu ve senaristliğini 'Conor McPherson'ın üstlendiği 'Artemis Fowl', 'Disney Plus' platformunda yayına girdi. 125 milyon dolar bütçeyle çekilen fantastik-macera türündeki yapım, İrlandalı yazar 'Eoin Colfer'in 44 dile çevrilen aynı adlı çok satan roman serisinden uyarlandı. Genç kuşak izleyici kitlesini hedefleyen 'Artemis Fowl', içerdiği aksiyon ve macerayla birlikte yetişkinlerinde beğeniyle izleyeceği türde bir yapım. Seyirciyi bir anda gerçek dünyadan alıp, masalsı periler dünyasına ve ütopik diyarlara doğru yolculuğa çıkartıyor. Ayrıca film; geleneksel fantastik edebiyatın, etimolojik ve semantik bağlantılarını masalsı karakterleri görsele dökerek çok güzel değiniyor.




'ARTEMIS FOWL' KONUSU

Suç dehalarını barındıran bir soydan gelen 12 Yaşındaki üstün zekalı 'Artemis Fowl', babasının gizemli bir şekilde ortadan kaybolmasıyla bir anda kendisini aksiyon dolu bir maceranın içerisinde bulur. Babasını kurtarabilmek için her şeyi göze alan suç dahisi 'Artemis', dünyalar arası kapıları açan 'Aculos' adlı evrenin anahtarını bulmak ve saklı peri diyarı olan 'Haven City'e karşı mücadele etmek zorundadır.
Oyuncuları arasında;  'Ferdia Shaw', 'Colin Farrell', 'Nonso Anozie', 'Josh Gad', 'Lara McDonnell' ve Akademi Ödülü sahibi 'Judi Dench' yer alıyor.




MASALLAR DİYARINDA PERİLERİN YERİ VE İMGELER DAĞARCIĞI

Dünyanın en önemli dilbilimcilerinden birisi ve aynı zamanda Eski Gal ve Fin Dilleri uzmanı da olan 'Oxford Üniversitesi' Anglo-Sakson Profesörü 'J.R.R. Tolkien', 'Peri Masalları Üzerine' adlı deneme kitabında; Peri kelimesinin Elf sözcüğüne aşağı yukarı denk olduğunu belirtir ve ayrıca Elf sözcüğünün uzun bir zaman boyunca Fransızcadan feyzalındığını sonraki dönemlerde ise Alman, İskandinav ve Kelt mitolojisinin niteliklerini sahiplendiğini belirtir. 'Artemis Fowl' filminde perilerin yaşadığı yer altı dünyası 'Haven City' nin tanıtıldığı sekansta farklı ırkların ve türlerin bir arada yaşam sürdürdüğünü görüyoruz. Tolkien denemesinde Elflerin dünyası için; "Periler diyarı, elflerin ve perilerin yanında, cücelerin, cadıların, ifritlerin, devlerin yada ejderlerin dışında başka bir sürü şeyi de barındırır"der. Tolkien'in bu tezi filmdeki 'Haven City' adlı peri diyarına birebir uyuyor. Yer altındaki 'Haven City'den dünyadaki 'Fowl Malikanesi'ne gelen Elf ırkı, 'Artemis' karakterinin karşısına yeşil giysiler içerisinde çıkıyor. Yeşil rengi, sinema dili anlamında yorumlandığında; filmin ana karakteri olan 'Artemis'in kendi içsel yolculuğunun görselleştirilmesinde büyük bir öneme sahip. Renk tayfı içerisinde yeşil rengi, bilgiyi ve bilgeliği sembolize eder. Artemis karakteri, Elf ırkının başındaki 'Komutan Root' karakteriyle karşı karşıya geldiğinde bilgeliğinin zirveye çıktığı ve hiç bir koşulda antlaşma yapmayan Elf ırkını dize getirerek istediği şekilde ikna ettiği görülüyor. Ayrıca kendi safına çekip müttefiki yaptığı  yeşil kıyafetler içerisindeki 'Holly Short' adlı Elf karakteri de, 'Artemis'in bilgelik kavramıyla tamamıyla bütünleştiği mesajını veriyor. 




İLKBAHARIN SEMBOLÜ

20. yüzyılın en önemli bilim adamlarından birisi olan İtalyan yazar 'Umberto Eco', aynı zamanda Orta Çağ uzmanı ve 'Bologna Üniversitesi' göstergebilim profesörüdür. Sanat ve estetik tarihini derinlemesine incelediği 'Güzelliğin Tarihi' adlı yapıtında yeşil rengi için; "İlkbaharın sembolü, gelecekteki yenidoğumun görüntüsü" olarak yorumlar. 'Eco'nun yeşil rengi için yaptığı gelecekteki yenidoğumun sembolü yorumunu filmde;  daha önce hiçbir arabuluculuğa yanaşmayan Elf ırkı ve insanlığı temsil eden 'Artemis' karakteri arasındaki yapılan antlaşma sahnesinde görüyoruz. Edebiyatta 'Büyülü Gerçekçilik Akımı'nın önde gelen isimlerinden ve 'Gerçeküstücülük' türde yazdığı denemeleriyle edebiyatta çığır açan Arjantinli yazar 'Jorge Luis Borges', Batı ve Doğu kültürlerindeki binlerce yıllık kollektif edebiyat belleğindeki hayali karakterleri derlediği ve adeta bir kültür arkeolojisi olan eseri 'Düşsel Varlıklar Kitabı'nda, edebiyattaki Elf karakterlerinin kökeni için Germen mitologyasından geldiğini savunur.



EVRENLER ARASI ANAHTAR 'ACULOS'

Hikayedeki arayışı başlatan simge 'Aculos' adlı taştır. Bu taş, Elfler diyarındaki tüm güç ve enerjiyi barındıran, dünyalar arasındaki kapıları açabilen ve tüm evren için anahtar niteliğinde olan herkesin peşinde olduğu bir güç kaynağıdır. Buradaki güç arzusu, Alman filozof 'Friedrich Nietzsche'nin 'Güç İstenci' yapıtındaki düşünce öğretisini anımsatıyor; yani canlıların daha fazlası olmak ve hakimiyeti elinde bulundurmak için arzuladığı güç istencini. Ya da Nietzsche'nin 'Güç İstenci'nin en son evresini "İstek istenci" diye adlandıran Varoluşçu felsefenin en büyük isimlerinden Alman filozof 'Martin Heidegger'i. 'Aculos' adlı taş, bulunduktan sonra elden ele dolaşır ve hikayedeki karakterler arasında döner. Aslında bu döngü bir başka şeyi sembolize ediyor şöyle ki; Antikçağ'ın İonyalı ozanı 'Homeros'un eserlerinde bulunan 'Agamemnon' karakterinin asası da elden ele dolaşır. Tıpkı filmdeki 'Aculos' taşına olduğu gibi. Batı düşüncesinin temel taşlarından birisi olaran anılan Alman matematikçi ve filozof 'Gottfried Wilhelm Leibniz', 'Descartes’ın cevher kavramından hareketle geliştirdiği monad teorisini içeren kitabı 'Monadoloji’de; “Monadlar, doğanın asıl atomları, tek kelimeyle şeylerin öğeleridir.” der. Aynı filmdeki en önemli nesne olan 'Aculos' adlı taşta olduğu gibi. Bu açıdan bakılacak olursa 'Aculos', bir bakıma farklı anlamlar yükelenebilecek bir metafor görevi görüyor.





İLAHİ ELEMENT ATEŞ!

Elf diyarındaki 'Gaf Tepesi'nde 'Haven City'nin en kötü hapishanesi bulunuyor ve burada derileri hiçbir şekilde ateş geçirmeyen türde bir elf ırkı bulunuyor. Arjantinli yazar, çevirmen aynı zamanda antoloji yazarı olan 'Alberto Manguel' ve İtalyan asıllı tarihçi ve kitap koleksiyoncusu 'Gianni Guadalupi'nin 'Hayali Yerler Sözlüğü', hayali, kurmaca ve düşsel yerleri konu alan en kusursuz yapıt ve alanındaki en kapsamlı çalışmadır. 'Hayali Yerler Sözlüğü'nde periler için; "Kimi yetkililer onların ateşten biçimlendiğini iddia eder" diye belirtir. Sözlükteki bu tanımın 'Artemis Fawl'daki ateş elfleri için ne kadar uyumlu olduğu görülüyor.



'Artemis Fowl' filmi genç kuşak izleyici kitlesi için olduğu kadar yetişkinlerinde beğeniyle izleyeceği türde bir yapım. Her yaştan izleyiciyi fantastik elfler diyarına doğru masalsı bir yolculuğa çıkartıyor. 

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY




1 Haziran 2020 Pazartesi

KADİM ZAMANLAR'IN ÜÇ BÜYÜK ÖYKÜSÜNDEN BİRİ: 'GONDOLİN'İN DÜŞÜŞÜ'



 Fantastik edebiyatın babası olarak anılan ve ayrıca dünyanın en büyük dilbilimcilerinden birisi olan J.R.R Tolkien'in kayıp öyküsü 'Gondolin'in Düşüşü' (The Fall of Gondolin) raflardaki yerini aldı. Tolkien külliyatı hız kesmeden genişlemeye devam ediyor. 95 yaşında hayatını kaybeden oğlu 'Christopher Tolkien'; babasının yazdığı notlar, haritalar ve metinlerden derlediği 'Gondolin'in Düşüşü' usta çizer 'Alan Lee'nin eşsiz illüstrasyonlarıyla hayat buluyor. 'Gondolin'in Düşüşü', defalarca gözden geçirilip üzerinden çalışılmış ve düzenlenmiş bir metin. 'Christopher Tolkien', babasının bu akılalmaz derecede ince eleyip sık dokuduğu yapıtının aşamalarını ve metnin geçirdiği evrimi altbaşlıklar içerisinde okura sunuyor. Öyle ki; öykünün orjinal hali, en eski hali ve mitolojik taslağı'ndan aktarıldığı hali gibi geçirdiği süreçleri 'Orta Dünya' severlerin hayran olacağı cinsten derleyerek bir araya getirmiş. Hiç kuşkusuz bu büyük emek kitabı eşsiz bir başyapıt kılıyor.



AHİR ZAMANLAR'DA GONDOLİN'İN ÖYKÜSÜ

'J.R.R. Tolkien'in kurguladığı 'Yaratılış Mitosu'yla başlayan 'Gondolin'in Düşüşü' aslında bir yolculuk hikayesini konu alıyor. Saf kötülüğün vücut bulmuş hali Balrog ve ork ırklarına hükmeden Morgoth, vahşet ve korkuyu Orta Dünya'ya yaymıştır. Suların efendisi olarak anılan bütün Valar'ların (Kudretli Varlıklar) içerisinde en güçlü ve kudretli ikinci Tanrı konumundaki Ulmo; Tuor'adlı karakteri yanına rehber olarak Voronwe'yi de göndererek gizemli elf şehri Gondolin'i keşfetmeye ve Kral Turgon'a bir mesaj ulaştırması için gönderir. Bu şekilde kadim diyarlara doğru muhteşem bir düşsel serüven başlar. 





FANİ DÜNYADAN ÖLÜMSÜZ DİYARLARA DOĞRU

Yeryüzünde 'Melko' ile savaşa tutuşmuş ve kafa tutacak herkesin umut kapısı olan Gondolin namıdiğer Yedi isimli şehir. Gizemli Elf şehri 'Gondolin' aslında yedi isimle anılır, ancak kitapta 'Gondolin' ya da 'Gondothlin' isimlerine en çok yer verilir. Yedi isimden oluşan Elf şehrine girişte yedi adet kapıdan gerçekleşir. 'Tuor' ve 'Voronwe'ye yedi adet kapıyı kat ederek 'Kral Turgon'un huzuruna çıkacakları güzergahı, 'Elemmakil' adlı muhafız mangasının kumandanı ve en dıştaki kapıyı koruyan Elf rehberlik eder. Bu süreçten sonra 'Tuor' ve 'Voronwe'nin geçtiği kapılar sırasıyla; Ahşap, Taş, Bronz, Demir, Gümüş, Altın ve Çelik materyallerinden meydana gelir. Bu kapıların çeşitli motif, figür ve sembollerle bezeli olduğu görülür. Öyle ki; her biri farklı elementten oluşan kapılar değişik kavramları ve anlamları sembolize eder. Masallar üzerine yaptığı bilimsel araştırmalarla tanınan hatta yapısına ulaşıncaya kadar derinlemesine inceleyen tek kişi olaran anılan Rus Halkbilimcisi ve bilim adamı 'Vladimir Propp', göstergebilim/semiyotik, budunbilim/etnoloji ve anlatı çözümlemesi alanında öncü olan eseri 'Masalın Biçimbilimi'nde, masal ve anlatılarda yer alan büyülü bir saraya dair de çeşitli çözümlemeler eklemiştir. Sarayın belirli anlamlar yüklenebileceğini masal işlevlerinde belirten Propp, kahramanın belli aşamalardan sonra saray yaratacağı ve sonunda prens olacağının ortaya çıkacağını belirtir. 'Gongolin'in Düşüşü', öyküsüne baktığımızda Propp'un bahsettiği prense dönüşeceği öngörüsünün çıktığını görüyoruz. Öyküdeki kahraman 'Tuor, gittiği Gongolin sarayında 'Kral Turgon'un kızı 'İdril'le evlenir ve 'Gondolin'in prensi olur. Tıpkı Ppopp'un işlevlerinde belirttiği gibi. Tuor ve Voronwe 'Gondolin'e vardıklarında onları  beyaz mermerden oyulmuş ışık gibi parlayan bir şehir karşılar. Yirminci yüzyılın en büyük filozoflarından Fransız göstergebilimci 'Roland Barthes', 'Göstergebilimsel Serüven' adlı kuram kitabında beyaz renginin kadınlık ve dişilikle ilgili bir düşünceyi aktardığını belirtir. Öyküde beliren beyaz renkteki şehir göstergebilimsel açıdan bakıldığında ilerleyen bölümde gelecek kadın/dişinin yani 'İdril' karakterinin habercisi olduğunu gösteriyor. Mitolojiden büyük oranda beslenen öykü ana hatlarına baktığınızda Antikçağ'ın 'İyonyalı' ozanı 'Homeros'un 'İlyada' eserinden de benzerlikler taşıyor. 'Tuor'un eşi 'İdril' karakteri tıpkı 'İlyada'daki 'Hektor'un eşine verdiği nasihate uyarak ya da 'Andromahi' (Andromache) adlı karakterin 'Truva'dan kaçarken kullandığı gizemli geçit gibi bir geçitten kaçıyor ve 'Gondolin' halkını da oradan kaçırıyor.





'Gondolin'in Öyküsü' sadece 'Tolkien' ve 'Orta Dünya' severlere değil tüm fantastik ve macera severlere hitap eden bir klasik. İçerisinde 'Yüzüklerin Efendisi'nin ilk eseri 'Yüzük Kardeşliği'nden hatırladığımız 'Balrog' adlı iblis türünü, Silmaril mücevherleri/taşlarına dair bilgileri ve gizemli geçitleri de barındıran eser gerçekten okuyucuyu farklı diyarlara yolculuğa çıkarıyor. Özellikle 'Tolkien'in yarattığı zamandizinsel akış ve topografik 'Orta Dünya' haritası görmeye ve okumaya değer. Dileriz yakın zamanda çevirilmesi heyecanla beklenen 'Orta Dünya Tarihi' serisine de el atarlar.


İyi Okumalar Dilerim

EFE TEKSOY