16 Eylül 2020 Çarşamba

NETFLIX'TEN KORKU DOLU HALÜSİNATİF BİR PARADİGMA: TEPEDEKİ EV (THE HOUNTING OF HILL HOUSE)





HÜZNÜN METRUK BİR CEHENNEMİ TEPEDEKİ EV

 Korku edebiyatının zirve isimlerinden Shirley Jackson'ın 1959 tarihli gotik romanı Tepedeki Ev, bir kere daha modernize haliyle dizi olarak karşımızda. Netflix'te yayınlanan Tepedeki Ev (The Haunting of Hill House), son dönemde çıkan en başarılı korku-gerilim yapımları arasında gösteriliyor. Bunun sebebi ise dizinin yaratıcısı ve yönetmeni olan Mike Flanagan'ın, klişe korku öğelerinden sıyrılıp izleyiciyi yepyeni ve yaratıcı unsurlarla bezeli olağanüstü bir atmosfere dahil etmesinden kaynaklanıyor. Tepedeki Ev, izleyiciye bir perili köşk hikayesinden fazlasını vaat ederek, korku rezevrlerini boşaltacağı bir ürperti cehennemine davet ediyor. Belleğin uçurumlarında gezinen yapımda, korku-gerilim türü izleyicisinin beklediği delilik, melankoli ve depresif unsurlar fazlasıyla mevcut. Seyirciyi halüsinasyonlarla bezeli bir hikayeye ilave eden yönetmen, dram ağırlıklı bir öykü anlatarak hüzünlü bir metafizik evrenine sokuyor. 


TEPEDEKİ EV KONUSU

Hugh Crain, eşi Olivia ve 5 çocuğuyla beraber Tepedeki Ev olarak anılan köşke taşınırlar. Zaman geçtikçe evde paranormal olaylar gerçekleştiğinin farkına varırlar. Yaşanan trajik bir olay Crain ailesini evden taşınmak zorunda bırakır. Aradan geçen 26 yıl sonra artık birer yetişkin olan çocuklar, evin zihinlerinden çıkmadığını ve onları rahat bırakmadığını fark ederler. Crain ailesi tekrardan bir araya gelmek ve bir kez daha Tepedeki Ev ile yüzleşmek zorundadır. 
Mike Flanagan'ın yazıp yönettiği dizinin oyuncuları arasında; Michiel Huisman, Carla Gugino, Timothy Hutton, Elizabeth Reaser, Oliver Jackson-Cohen, Henry Thomas, Kate Siegel, Victoria Pedretti, Lulu Wilson, McKenna Grace, Paxton Singleton, Violet McGraw, Julian Hilliard yer alıyor.



ZİHİN AZAPLARI VE DELİLİK BUHRANI

Dehşet ve korku türünün güçlü örneği The Haunting of Hill House; deliliğin halüsinasyon evrenine ziyarete çıkaran ve zihnin karanlık girdaplarında yolunu kaybettiren bir yapım. Temelinde yaşayan ev mitosunu işleyen dizi, alt metninde ruhun başka bir vücuda geçmesi olarak adlandırılan metampsikoz doktrinini işliyor. Bizleri ruhlarla dolu bir perili ev atmosferiyle karşılayan Netflix dizisi, karakterlerin dram dolu biyografik öyküsünü de kusursuz bir şekilde işliyor. Amerikalı korku yazarı H. P. Lovercraft, tekinsiz öykünün tarihini gotik roman çağına varıncaya dek işlediği Edebiyatta Doğaüstü Korku adlı kitabında, insanlığın en eski ve en güçlü duygusunun korku olduğunu ve en büyük korkunun da bilinmeyenin korkusu olduğunu söyler. Lovercraft'ın bahsettiği bilinmeyene olan korkuyu, yönetmen bizlere psikolojik ve doğaüstü unsurlarla dolu bir altyapıyla güçlendirilmiş biçimde sunuyor. Karakterler üzerinden işlenen delilik temasında; şizofrenliğin hüküm sürdüğü bir atmosfer ve duygusal ilişkilerin söndüğü mekanik ussallığın doğal bir görüntüye büründüğü soluk bir evren görüyoruz. Korku ve halüsinatif dehşetin baskınlığıyla gerçeklik yitimi yaşayan dizideki karakterler, psikoz ve delilik buhranları eşliğinde intihara yöneliyor. Kalıtsal  akıl hastalığı sorunsalının tartışıldığı ve işlendiği dizide, izleyici karakterler arasında kurulan diyalogla bu sorgulamaya dahil oluyor. Fransız filozof ve psikolog  Michel Foucault, 18. yüzyıla kadar Batı'da deliliğin arkeolojisini irdelediği Deliliğin Tarihi adlı kitabında; "İnsan düş görmediğinden her zaman emin olamaz, deli olmadığı asla kesin değildir." der. Tıpkı gerçeklik ve düşün iç içe geçtiği ve  hangisinin gerçek olduğunun açık bir şekilde verilmediği dizide olduğu gibi.




YÜREK BURGUSU 

Geniş bir izleyici kitlesine ulaşan Tepedeki Ev, yakın zamanda The Haunting of Bly Manor ismiyle ikinci sezonuna kavuşacak. Yeni sezonun Amerikalı yazar Henry James'in Yürek Burgusu (The Turn of the Screw) adlı klasik korku romanından uyarlandığı duyuruldu. Korku ve gerilim türünden hoşlanıyorsanız sanrılar diyarına yolculuğa çıkartan Netflix'in Tepedeki Ev dizisini kesinlikle kaçırmayın.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder