11 Eylül 2020 Cuma

CHARLIE KAUFMAN'DAN SÜRREAL BİR BAŞYAPIT



 

NETFLIX'TEN ZİHİNDE DEPRESİF BİR YOLCULUK HİKAYESİ

'Iain Reid'in romanından uyarlanan 'Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum (I'm Thinking of Ending Things)', zihnin dehlizlerinde gezinen klostrofobik bir gerilim filmi. Oscar Ödüllü senarist ve yönetmen 'Charlie Kaufman', bir romandan beyazperdeye uyarladığı filminde izleyiciye gerilim ve korku öğelerinden fazlasını vaat ediyor. Öyle ki hikaye, filmde anlaşılması güç ve düşündürücü bir şekilde işleniyor. Filmin açılışında kitaptaki bilinç, akış tekniğinde aktarılan anlatının bir yansıması uygulanıyor. Başlangıçta isimsiz bir kadın kahramandan dinlediğimiz hikaye, farklı anlatı türleri arasında gidip geliyor. Film ağır diyalogların hüküm sürdüğü uzun sekanslardan oluşan bir yapım. Özellikle iki ana karakterin araba yolculuğu sahnelerindeki aralarında geçen uzun sohbetlerde, birçok yazar, filozof ve sosyolog isimleri geçiyor. Bu sebeple sabırlı ve sanat sinemasından hoşlanan izleyicilere hitap ettiğini baştan söylemekte fayda var. 'Charlie Kaufman' 1.33 : 1 çerçeve oranında çalışıyor, bu da izleyici üzerinde filmin getirdiği gerilim ve psikolojik baskıyı daha da arttırıyor. 'Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum' filmi çeşitli metaforlarca zengin ve açık okumaların yapılabileceği türde bir yapım. Klişe korku ve gerilim filmlerinden bıkanların ve yeni bakış açısı arayan izleyicilerin etkileneceği bir film. Ancak izleyicileri olumlu ve olumsuz anlamda ikiye böldüğünü de söylemekte fayda var.




FİLMİN KONUSU

Yeni tanıştığı sevgilisine dair şüpheleri olan isimsiz bir kadın, erkek arkadaşı Jake'in uzak bir çiftlikte yaşayan ailesiyle tanışmak için yolculuğa çıkar. Ancak bu yolculuk hayatının dönüm noktası olacaktır.

Filmin oyuncuları arasında; 'Jesse Plemons', 'Jessie Buckley', 'Toni Collette' ve 'David Thewlis' yer alıyor.




ZİHİN YANILSAMALARI

Başlangıçta isimsiz bir kadının anlatımıyla başlayan filmin aslında ana ekseninde yani merkezinde Jake karakteri olduğunu görüyoruz.  Hikaye boyunca zaman zaman Jake karakterinin yaşlı hali karşımıza çıkıyor ve anlıyoruz ki aslında Jake'in zihninde geziniyoruz. Zaten sevgilisini ailesiyle tanıştırdığında sohbetler sırasında Gerontoloji yani yaşlılık bilimine de değiniliyor. Geçmişte hasta annesi ve tuhaf babasının getirdiği psikolojik bunalımları karakter üzerinde görüyoruz. İsimsiz kadın filmin başında Jake'in evine geldiğinde ve odalarda gezindiğinde aslında Jake'in zihninde bir gezinti yaptığı çok açık. Evin her odasına girdiğinde Jake'i farklı yaştaki ebeveynleriyle birlikte hayatta en önemli kırılma noktası yaşadığı dönemlerinden sahnelerle karşılaşıyor. Aslında görüyoruz ki, geçmişte sevgilisi olan isimsiz kadın, Jake'in hayattaki en büyük pişmanlığı ve hayatının dönüm noktasını oluşturuyor. Çünkü Jake artık hayatını idame ettirebilmek için gençken okuduğu okulda temizlik görevlisi olarak çalışıyor ve çocukların dalga geçtiği bir yaşlılık geçiriyor. Bir yandan da hayatta en büyük pişmanlığı olan eski sevgilisini hatırlayıp, demansla savaştığı zihninde geçmişi yâd ediyor. Jake'in yaşlı hali, sevgiliyle tekrardan yüz yüze geldiği sahne ise bir nevi vicdan muhasebesi. Yani affetme ve bağışlanma arzusunu simgeliyor. Arından gelen pişmanlık buhranları ve hezeyanlar okumalara ve yorumlara açık. 'Charlie Kaufman' yine; yazdığı 1999 yapımı 'Being John Malkovich' ve 2004 yapımı 'Eternal Sunshine of the Spotless Mind' gibi filmlerinde de bizleri karakterlerin zihninde bir yolculuğa çıkartmıştı. Bu defa yaşlı bir karakterin bilincinde gezintiye çıkıyoruz ve bu sefer daha çok sembol ve simgelerle dolu bir anlatıyla karşı karşıyayız. 



TRAGEDYANIN YÜKSELİŞİ

'Netflix'te yayınlanan 'Charlie Kaufman'ın yazıp yönettiği film, izleyicinin sabrını ve zihnini zorlayacak bir yapım. 'David Lynch' vari bir anlatım benimseyen Kaufman, türü severlerin beğenerek izleyeceği bir korku-gerilim örneği sunuyor. Yarattığı kaotik atmosfer ve depresif sekanslarla bezeli melankolik anlatım kesinlikle izlemeye değer.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder