16 Aralık 2020 Çarşamba

ÖLÜMCÜL OYUNLAR: "ALICE IN BORDERLAND"

 



PARALEL EVRENE GİZEMLİ BİR YOLCULUK

Netflix'in orjinal Japon yapımı "Alice in Borderland" dizisi, Japon illüstratör Haro Aso'nun aynı adlı mangasının live-action uyarlaması olarak yayına girdi. Macera ve aksiyon yüklü olan Alice in Borderland, klişe ve benzer hikayedeki yapımlardan sıkılanların kesinlikle kaçırmaması gereken bir dizi. Daha önce benzerine rastlamadığınız sıra dışı bir bilim kurgu olan dizinin konusu kısaca şu şekilde; Tokyo'da yaşayan bilgisayar oyunlarına meraklı Arisu ve iki yakın arkadaşı, dışarıda eğlendikleri bir gün kendilerini esrarengiz bir şekilde paralel evrendeki Tokyo'nun terk edilmiş bir versiyonunda buluyor. Sokaklarda hiç kimsenin olmadığı bu paralel dünyada, az sayıda insan yaşıyor ve hayatta kalmak için ölümcül derecede tehlikeli olan oyunlara katılarak yaşam savaşı veriyor. Arisu burada tanıştığı yetenekli kız Usagi'yle dost olup, bu esrarengiz yerin gizemini çözmeye çalışıyor. Dizinin oyuncuları arasında; Kento Yamazaki, Tao Tsuchiya, Nijiro Murakami, Keita Machida ve Shô Aoyagi yer alıyor.





ACILAR DİYARINA YOLCULUK

Dizi süresince insanların, gerçekliğe yani sahici dünyaya ulaşma mücadelesine tanık oluyoruz. Hakikate ulaşmak içinde devamlı olarak ölümcül oyunlara katılmak zorunda kalıyorlar ve bu tehlikeli oyunlarda çoğunluk yaşamını yitiriyor. Buradaki acılar ve ölümlerin alt metninde farklı anlamlar yatıyor. Aydınlanma çağının büyük Alman filozofu Arthur Schopenhauer, insan sıkıntılarının kaynağını irade olarak görür ve dünyayı da bir acı diyarı gibi görmektedir. Tıpkı Alice in Borderland dizisinde  oyunlarda iradesini kaybedip yenilen insanların katlanmak zorunda kaldıkları acılar gibi. Arisu karakteri dizi süresince oyunlarda gelişim gösterip ilerleme kat ediyor. Alman düşünür Georg Wilhelm Friedrich Hegel, tarihi bir dünya ruhunun ileriye yönelik gelişimi şeklinde görmekteydi. 




ÜTOPİK CENNET TOKYO OTELİ

Paralel bir evrene yolculuk eden Arisu ile Usagi, tek kurtuluş umudunun 'Sahil' adlı ütopik bir yer olduğunu öğreniyorlar. Sahili yönetenlerin bir numarası Şapkacı lakabıyla anılan Takeru Danma adlı bir oyuncu. Tüm sahil adlı ütopik adaya o hükmediyor. Onun emrindeki eski bir meşru müdafaa kuvveti askeri olan Aguni ise, militanlar denilen gruba liderlik ediyor. Hepsi birlikte Deniz Kenarı Cenneti Tokyo (Seaside Paradise Tokyo) adlı bir otelde kalıp oyunlarda ilerlemeyi amaçlıyorlar. Ancak bu otel bir anlamda insanların gerçeklikle aralarına koydukları bir kaçış özelliği gösteriyor. Buradaki ütopik cennet havası, insanların acımasız oyunlarla dolu olan dünyaya karşı giydikleri bir tür at gözlüğü görevi görüyor. Yani Sahil adlı ütopik yer aslında gerçekliğe karşı yaratılmış bir dünyevi cennet tasviri sunuyor. Ayrıca dizideki gizemli karakterler, hiç beklenmedik anlarda iyi ya da kötü olarak sürpriz bir şekilde oyuna dahil oluyor. Alman felsefesinin en büyük filozoflarından Friedrich Nietzsche, insan değerlerini bizatihi çatışmalı bulduğu Ahlakın Soykütüğü Üstüne adlı kitabında, kötülükten iyilik hatadan da doğruluk çıkabileceğini söyler. 



HARİKALAR DİYARINA KORKUNÇ BİR YOLCULUK

Bilim kurgu, fantastik ve korku türlerindeki Alice in Borderland dizisi, insanların hayatta kalmak için mücadele verdiği distopik film serisi Açlık Oyunları (The Hunger Games) ve psikolojik- gerilim Testere (Saw) film serisinin korku öğelerini barındıran bir yapım. Fantastik unsurlarla dolu bir anlatım sunan dizi, İngiliz yazar Lewis Carroll'ın 1865 tarihli Alice Harikalar Diyarında kitabındaki karakterlerin hikayedeki rollerini yansıtan bir kurguya sahip. Ryohei Arisu karakteri Alice'i, Yuzuha Usagi  karakteri Beyaz Tavşan'ı ve Takeru Danma ise Şapkacı'yı temsil ediyor. Netflix'in Alice in Borderland dizisi; her sahnesinde heyecan, gerilim ve aksiyon yüklü bir yapım.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder