13 Şubat 2020 Perşembe

KİRPİ SONIC İLE ÜTOPYALAR DİYARINA YOLCULUK





Japonya merkezli dev oyun şirketi 'Sega'nın dünya çapında satış rekorları kıran video oyunundan uyarlanan 'Kirpi Sonic (Sonic The Hedgehog)' filmi vizyondaki yerini aldı. Filmde usta komedyen/oyuncu Jim Carrey 'Dr Robotnik' adlı kötü karakteri canlandırıyor. Jim Carrey, kariyerinde ilk defa bir video oyunundan uyarlanan filmde yer alıyor. Bunun sebebi ise kızı Jane Erin Carrey'nin ısrarı, çünkü kızı küçüklüğünde 'Sonic The Hedgehog' oyunlarının büyük bir hayranıydı. 85 milyon dolar bütçeyle çekilen, canlı aksiyon/ live action türündeki Kirpi Sonic; komedi, macera ve aksiyonun birlikte harmanlandığı bir aile filmi.





KİRPİ SONIC KONUSU

Farklı boyuttaki ütopik gezegenden gelen mavi kirpi Sonic, dünyadaki yeni evini benimsemeye çalışmaktadır. Dost canlısı olmasına rağmen dünyadaki insanlardan korkar ve saklanarak yaşamını sürdürür. Ancak bu çok uzun sürmez. Çünkü koştuğunda sınırsız bir hıza ulaşması gibi üstün yeteneklere sahip olması onun fark edilmesine sebep olur. Bu üstün gücü öğrenen şeytani Dr. Robotnik, Sonic'i ele geçirme çalışmalarına başlar. Ancak Sonic, tanıştığı arkadaşı Tom'u da yanına alarak Dr. Robotnik'in kötü planlarına karşı dünyayı savunacaktır.

Yönetmenliğini Jeff Fowler'ın yaptığı filmin oyuncuları arasında; Jim Carrey, James Marsden, Tika Sumpter, Lee Majdoub ve Ben Schwartz (Sonic'i seslendiren) yer alıyor.





ÜTOPYA ADACIKLARI VE COCAGNE DİYARI

Kirpi Sonic'in doğup büyüdüğü gezegen ütopik bir adaya ev sahipliği yapıyor. Burada adeta bir hayaller ülkesinde yaşamaktadır. Sonic doğduğu adanın içerisinde aradığınız her şeyin mevcut olduğundan bahsediyor; nefis kumsallar, görkemli şelaleler gibi. Ayrıca okul olmadığını sadece eğlencenin var olduğu gibi adanın ütopik özelliklerinden bahseder. Burada her ne kadar ütopik bir ada betimlense de okul yerine saf eğlencenin konulması başka bir çağrışım yapıyor. Fransız filozof Paul Lafargue, ironik bir dille kaleme aldığı eseri 'Tembellik Hakkı'nda 'Cocagne Diyarı'ndan bahseder. Cocagne Diyarı; Avrupa kültüründe, doğanın çok bonkör olduğu, yaşayan insanların kötülük, açlık ve savaş gibi şeyleri bilmediği düşsel bir yeryüzü cennetidir. Tıpkı Sonic'in çocukluğunu geçirdiği ada gibi.






Mavi kirpi Sonic'in yaşadığı ada ütopik bir yeryüzü cenneti olsa da her ütopyanın distopyaya dönüşeceği gibi orada da vahşi hayvanların Sonic için bir tehdit oluşturduğunu görüyoruz. Sonic istemese de dünyaya gelmek zorunda kalıyor. Roma'nın gelmiş geçmiş en büyük devlet adamlarından birisi olarak anılan Marcus Tullius Cicero, siyaset kuramının en önemli ve etkili metinlerinden olan 'Devlet Üzerine (De Re Publica)'de; sitelerinde gerçekleşmiş olan en büyük ve en bilge insanların yaptığı tartışmayı aktarır. Bu tartışmada Scipio karakterinin diyalogunda önemli bir cümlesi vardır; "İnsan kendi başına kalamayan bir türdür, aksine her şeye çokça sahip olsa da." der. Filmde insan suretine benzetilen ve aynı insan gibi konuşan, hal ve tavırlar sergileyen Sonic karakterinde de bu tespitin geçerli olduğunu görüyoruz. Çünkü Sonic dünyada insanlarla tanıştıktan sonra yalnızlık çekeceği mantar diyarına gitme kararından vaz geçer.



ÜTOPYA DENEN ARZU

Sonic'in, vahşi hayvanların tehdit oluşturması sonucu dünyaya gelmek zorunda kalmasının alt metninde şöyle bir mesaj yatıyor: "Her ütopya sonunda bir distopya'ya dönüşme eğilimindedir." Örnek verecek olursak; Duke University’de Karşılaştırmalı Edebiyat Profesörü ve Duke Center for Critical Theory adlı kuruma bağlı Edebiyat Yüksek Lisans programının başkanı olan Fredric Jameson, Marksizm, yazın-kuramı, post-yapısalcılık ve ayrıca postmodernizm üzerine çok sayıda çalışması bulunan bir akademisyendir. Fredric Jameson'ın ütopya alanındaki en önemli eseri ise 'Ütopya Denen Arzu' adlı kitabıdır. Bu kitapta "Ütopyalara olumlu beklentilerle, sanki onlarda mutlu dünyalar, tatmin ve işbirliği uzamları, türsel olarak ütopyadan ziyade idile ya da pastorale denk düşen temsiller varmış gibi yaklaşmak hata olur." der. Tıpkı filmin başında Sonic'in yaşadığı cennet vari ada'da gördüğümüz gibi. Mutlu bir görünümde olan ada tehdit unsurları barındırmaktadır. Filmde de Jameson'ın bahsettiği, "Ütopyalara olumlu beklentilerle yaklaşmak hata olur." gizli mesajı yatıyor.





SONSUZ YARIŞ VE ZENON PARADOKSU

Mavi kirpi Sonic, bir sahnede yolda gördüğü kaplumbağayı arabalar tarafından ezileceği sırada kurtarır. Ardından eline alarak koşmaya başlar ve kaplumbağanın hiç bir zaman ulaşamayacağı düzeyde bir süratte yolculuk ettirir. Burada aslında 2500 yıllık bir geçmişe sahip olan, felsefe tarihinde ürettiği paradokslarıyla ünlü (Parmenides'in Tilmizi) Antik Yunan filozofu Elealı Zenon’a gönderme yapılıyor. Zenon'un gönderme yapılan paradoksu ise; 'Akhilleus ve Kaplumbağa Yarışı'dır. Bu hikayede (kısaca); kaplumbağa ile yarışa giren Akhilleus, ondan daha hızlı koşacağını düşündüğü için yarışta kaplumbağaya avans verir. Ancak Akhilleus, kaplumbağanın aldığı yolu tamamlamak için her zaman bu yolun önce yarısını koşmak zorunda olduğundan ve her seferinde kaplumbağa daha da ileri gitmiş olacağından bu yarışın sonsuza kadar devam edeceği ve asla yetişemeyeceği tartışması yapılır. Bu tartışma öyle uzun yıllar boyunca güncelliğini korur ve büyür ki; Aristoteles'ten, Henri Bergson'a, John Stuart Mill'e kadar onlarca filozof aksini ispat etmek ve çürütmek için kafa yorar. Filmde ise bu paradoksa mizahi bir dille gönderme yapılıyor ve Sonic'in mi yoksa kaplumbağanın mı asıl yarış konusunda usta olduğu sorusunun altı çiziliyor.



ALTIN HALKALARIN GİZEMİ


Süratte sınır tanımayan mavi kirpi Sonic, ütopik adasından dünya'ya yolculuk ederken altın halkaları kullanır. Sonic'i yetiştiren 'Uzun Pençe' karakterinin verdiği bu altın halkalar, evrenler arasında bağ sağlayan bir çeşit anahtar niteliğinde. Sonic, elindeki altın halkayı fırlatıp hayal ettiği yeri söylediğinde karşısında o yere açılan bir geçit açılır. Alman filozof ve matemarikçi Gottfried Wilhelm Leibniz, Batı düşüncesinin temel taşlarından birisi olarak anılır. Leibniz, Descartes’ın cevher kavramından hareketle geliştirdiği monad teorisini içeren kitabı 'Monadoloji'de; "Monadlar, doğanın asıl atomları, tek kelimeyle şeylerin öğeleridir." der. Sonic'in kullandığı altın halkalar da, nasıl ki monadlar doğanın asıl atomları olarak büyük bir öneme sahipse altın halkalar da o şekilde filmdeki en önemli element ya da nesne olma özelliğine sahip. Aynı zamanda farklı anlamlar yüklenebilecek bir çeşit metafor olarakta yorumlanabilir. Filmde Sonic, tehlikeli durumlar için bir kaçış planı hazırlar. Şöyle ki; eğer Dünya'da bulunacak olursa altın halkaları kullanarak mantar dünyası adlı diyara geçecek ve orada yaşamını devam ettirecektir. Ancak mantar diyarına gitmeye hiç hevesli değildir çünkü orada dev mantarlar dışında hiçbir şey yoktur. Yani altın halkalar iyi yerlere geçiş sağlayabildiği gibi kötü mekanlarada geçiş sağlayabiliyor. Yunan felsefesinin en büyük isimlerinden Aristoteles'in felsefesi klasik antikçağın en büyük yaratılarındandır. Retorik adlı kitabının 3. cildinde, tüm metaforların birbiriyle benzeşmeyen şeyler arasında bir bağ kurma özelliğinden ortaya çıktığını belirtir. Tıpkı metafor olarak yorumlanabilecek altın halkaların birbirine benzemeyen yerler arasında bir bağ kurması gibi.  





NİHAİ SON GELDİĞİNDE


Kirpi Sonic, hikayenin başında Dünya gezegeninde tehlike yaşarsa hiç beğenmediği mantar diyarına gitmek zorunda olduğu düşüncesine sahiptir. Ancak sonrasında kötü karakter Dr. Robotnik'in oraya gittiğini ve Sonic'in Dünya'da kaldığını görüyoruz. Burada bir çeşit insanın Dünya'yı hayvana bıraktığı düşüncesi yatıyor. İtalyan filozof Giorgio Agamben, 'Açıklık: İnsan ve Hayvan' adlı kitabında; Fransız filozof Georges Bataille ile Rus doğumlu Fransız filozof Alexandre Kojève'ın karşıt tezleri üzerinden yorumlayarak insanın ve doğanın gelecekte bürünecekleri görünüş meselelerine değinir. Kojeve; 1938-1939 arasında verdiği bir derste, İnsan ırkının tarihin sonunda yok olacağını ve geriye ardında bırakılan her şeyin sanat, oyun, aşk vs. kalacağını söyler. Agamben ise bu duruma kitabında şöyle bir ek açıklık getirir; "Bataille ile Kojeve arasındak karşıtlık tam da tarihin sonunda yeniden hayvana dönüşecek olan insanın ölümünden sonra hayatta kalan 'artakalanın' neliğiyle ilgilidir... sırf hayvan yaşantısına teslim edilmek üzere insanüstü, olumsuz ve kutsal olmayı bırakması düşüncesidir. " der. Filmde de Dünya'da hayvanın (Kirpi Sonic'in) kaldığını insanın (Dr. Robotnik'in) Dünya'yı hayvana bırakarak başka bir evrene geçtiğini görüyoruz. Tıpkı Agamben'in (kitabında filozoflar aracılığıyla irdelediği)  insanlığın nihai sonu yaklaştığında yaşadığı gezegen Dünya'yı sanat ve hayvanlar gibi geriye kalan şeylere bırakacağını söylediği gibi.


MAVİ KİRPİNİN AİLESİ

Dünyaya gelen Sonic, Tom ve Maddie Wachowski ailesini uzaktan izler. Wachowski'leri öylesine benimser ki, aileyle derin ve duygusal anlamda bir bağ kurar. 'Nobel Edebiyat Ödülü' sahibi Britanyalı filozof ve matematikçi Bertrand Russell, kitabı 'Mutlu Olma Sanatı'nda; "İnsanın yapısı bugünün koşulları dışında incelenince açıkça görülür ki, annelik ve babalık duygusu psikolojik olarak mutlulukların en büyüğünü ve süreklisini verebilir." der. Filmin sonlarında Sonic'in, Wachowski'lerin evinde bir oda edindiğini ve bu şekilde ailenin bir ferdi olarak Russell'ın kitaptaki tespitindeki gibi mutluluğun en büyüğüne ulaştığını görüyoruz.



KAMERA ARKASI

- Filmin yapımcısı Tim Miller'a göre, filmde Sonic karakterinin vücudunun kürkle kaplanması, karakteri geçek dünyaya uyarlamanın en önemli parçasıydı.

- Yapımcı Tim Miller, Sonic'in film boyunca hızının ve gücünün arttığını çünkü bir nevi evrim geçirdiğini söylüyor.

- Filmin bütçesi 85 milyon dolar.





Kirpi Sonic; aksiyon, macera ve özellikle oyununa aşina olanların heyecanla izleyeceği bir yapım. 'Altın Küre Ödülü' sahibi efsane komedyen Jim Carrey'nin ustalığını konuşturduğu Dr. Robotnik karakteri kesinlikle görülmeye değer. Farklı bir maceranın içerisinde yer almak ve muhteşem bir 'live action' türünde film izlemek istiyorsanız Kirpi Sonic'i kesinlikle kaçırmayın. Film bittiğinde koltuğunuzdan kalkmakta acele etmeyin çünkü sizi şaşırtacak bir sürpriz son bekliyor.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder