19 Ocak 2017 Perşembe

MAD MAX-FURY ROAD





OSCAR MIKNATISI “MAD MAX-FURY ROAD”

Bu yıl düzenlenen 88. Oscar töreninde “Mad Max-Fury Road” rüzgarı esti. Toplam 10 dalda katıldığı Oscar gecesinden 6 dalda (En İyi Kostüm Tasarımı, En İyi Yapım Tasarımı, En İyi Makyaj, En İyi Kurgu, En İyi Ses Kurgusu ve En iyi Ses Miksajı) Oscar alarak geceye adeta damgasını vurdu.

“Mad Max-Fury Road” 1979 yılında George Miller’ın yaşamımıza soktuğu Mad Max serisinin 4. halkasıdır. Miller, filmi CGI (Bilgisayar üretimli imgeleme, İngilizce: Computer-Generated Imagery, görsel oluşturmayı sağlayan bir bilgisayar grafikleri uygulaması)’a boğarak (son yıllarda sıkça gördüğümüz, genç yönetmenlerin yaptığının aksine) gözümüzü boyamaktansa, filmin genelinde ve gerektiği kadar kullanarak Post Apokaliptik bir başyapıt yaratmış. Yunan asıllı, Avustralyalı yönetmen Miller, yeni nesil hızlı aksiyon filmleri düzenine ulaşmak için çok çaba sarf ettiğini ve filmdeki sahne sayısının 1981 yapımı Mad Max 2’dekinin iki katı fazla olduğunu, 3000 sahneden oluştuğunu söylüyor. 


YAŞAM ELEMENTİ SU


Sokrates öncesi doğa düşünürlerinden Empedokles’in görüşüne göre yaşam dört elementten oluşur. Onlardan bir tanesi  su’dur. Distopik (İngiliz Filozof John Stuart Mill’in kast ettiği) dünyaların çoğunda, karşımıza yaşamı devam ettirebilme gereksinimi çıkar. Bana göre bu temaları barındıran 1995 yapımı 175 Milyon Dolar bütçeli Kevin Costner’ın “Waterworld” en başarılı örneklerdendi. Zaten bu filmde de etkilerini görebiliyoruz. “Waterworld” de olduğu gibi “Mad Max- Fury Road” ta da su savaşları karşımıza çıkıyor. En önemli yaşamsal ihtiyaçlardan bir tanesi su’dur. Çünkü gelecekte bugün ki gibi kabaca har vurup harman savurur bir şekilde bizim için hayati önem taşıyan besinlere ve Doğa’ya gereken önemi vermezsek sonumuz bu filmdeki gibi olacağa benziyor. Filmi izlerken gelecekte su gereksiniminin hangi noktaya geldiğini, bu ihtiyacın ne boyutta olduğunu ve nerelere kadar uzanabileceğini görebiliyoruz.


VALHALLA: VİKİNG CENNETİ

Eski “Mad Max” serisinde oyunculuklar daha ön plandayken bu filmde oyuncuların daha geri planda olduğu bir yönetmen filmi dikkati çekiyor. Dünyaca ünlü Amerikalı Mitoloji uzmanı “Joseph Campbell” ın “Kahramanın Sonsuz Yolculuğu” adlı kitabında kahramanın yolculuğunu üç ana bölüm altında inceler: bunlardan ilki “Yola Çıkış” tır. Campbell, bu bölümde karakterin bir simgeden bir kahramana dönüşmesini, büyümenin işareti olduğunu, kahramanın dünyayı anlaması ve yola çıkışının başlangıcını gösterdiğini belirtir. “Tom Hardy” nin başarıyla canlandırdığı yeni serinin Mad Max karakterinde bunların hepsini görebilirsiniz. Ayrıca filmin içerisinde birçok mitolojik gösterge ve söylen var. Onlardan bir tanesi de dikkatimi çeken “Valhalla” (valhöll: Savaşta ölenlerin salonu ya da sarayı) sözü. İskandinav Mitolojisinde sadece savaşırken ölen Vikinglilerin ruhlarının sonsuz sevinç içerisinde yaşayacakları Tanrı Odin tarafından yönetilen Asgard’da bulunan sarayı bir nevi Cennet...

İyi seyirler dilerim…

Efe TEKSOY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder