20 Ocak 2021 Çarşamba

MUZİP VE NÜKTEDAN KOMEDYEN "FRAN LEBOWİTZ"

 



ENTELEKTÜEL BİR İKON

Netflix bu defa bizleri, Amerikan yaşam tarzını mizahi bir üslupla acımasızca eleştiren Fran Lebowitz ile tanıştırıyor. Pretend It's A City belgeseli bize, Fran Lebowitz'in bir komedyen olmasının yanı sıra aslında Amerikan kültüründe son derece önemli olan entelektüel bir ikon olduğunu gösteriyor. Nobel ödüllü yazar Toni Morrison'dan, Emmy Ödüllü ve Akademi Ödülü adayı Amerikalı yönetmen Spike Lee'ye varıncaya kadar onlarca önemli isimle yakın olan Lebowitz, bir yandan dünyanın en büyük metropollerinden New York sokaklarında gezerken izleyiciye Amerikan kültürünün yıllar içerisindeki değişimini ve yozlaşmasını ironik bir dille aktarıyor. Belgeselin yapımcılığını ve yönetmenliğini Fran Lebowitz'in yakın arkadaşı olan Oscar Ödüllü usta yönetmen Martin Scorsese üstleniyor. İkilinin samimi sıcak bir mizahi sohbet eşliğinde bir araya geldiği belgesel Pretend It’s A City,  izlerken sizi kesinlikle kahkahalara boğacak bir yapım.




NEW YORK SOKAKLARINDA

Alaycı mizah ustası Fran Lebowitz; New York sokaklarında gezerken şehrin devasa metro hatlarından, ışıltılı Times Meydanı'na kadar onlarca mekanda dolaşıyor. Lebowitz; günümüzün teknolojik ve dijital çağındaki milenyum insanının, yirminci yüzyıldaki samimi ve içten insanından ne kadar uzaklaşmış ve yozlaşmış olduğunu mizahi bir dille aktarıyor. İnsanların eskisi kadar kültür-sanata hakim olmadığını, kent insanının ise şehrin sokaklarını ve caddelerini yeterince tanımadığını, yabancılaştığını ve metropollerdeki yorucu yolculukları anlatıyor. Burada aslında birazda postmodern felsefenin öne çıkan isimleri Gilles Deleuze ve Félix Guattari'nin "Yersiz-Yurtsuzlaşma" kavramını akla getiriyor. Gökdelenlerin aslında New York'ta doğduğunu ve Dubai gibi ortadoğu ülkelerinin New York gökdelenlerinden esinlendiklerini ama artık Amerika'nın Dubai'deki gökdelenleri taklit ettiğini üzülerek eleştiriyor. Lebowitz'i dinlerken, Fransız düşünür sosyolog Jean Baudrillard'ın Amerikan yaşam ve düşünme tarzına farklı bir açıdan baktığı Amerika adlı kitabını anımsadım. Bu kitapta Baudrillard; New York insanının iç içe yaşamasına rağmen aslında ne kadar yalnız olduğunu ve bunun yoksulluktan çok daha üzücü olduğunu belirtmişti.




BİR YAZARIN PORTRESİ

Netflix'in Martin Scorsese imzalı  Pretend It's a City belgeseli, yazar ve komedyen Fran Lebowitz'in yüceldiği, izlerken sizi gülmekten kırıp geçirecek muhteşem bir yapım. New York sokaklarında Fran Lebowitz ile gezerken; Pablo Picasso'dan, Amerikalı yazar Edith Wharton'a, besteci ve caz sanatçıları Charles Mingus ve Duke Ellington'a, Lebowitz'in on bin kitaplık kütüphanesindeki edebiyat söyleşilerine varıncaya kadar onlarca kültür-sanat sohbetine katılacaksınız. 

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder