14 Mart 2020 Cumartesi

BİR CADININ AŞK HİKAYESİ: LUNA NERA (KARA AY) (1. SEZON İNCELEMESİ)







Netflix şirketi her ülkenin kendi geçmişinde ve tarihinde saklı gizli kalmış öyküleri günümüze uyarlama alanında çok başarılı.  Francesca Manieri, Laura Paolucci'nin Tiziana Triana'nın kitap serisinden uyarladığı Luna Nera, Netflix İtalya'nın fantastik ve gizem türündeki dizisi 17. Yüzyılda İtalya'nın cadı avlarının hüküm sürdüğü bir dönemde geçiyor. Tılsım, büyü, iksir ve sihir gibi şeyleri yapabilen varlıklara olan inanç Antikçağ'ın başından beri vardır. İ.Ö. 2000 yılı başlarındaki Hammurabi Kanunları'ndan, Mısır Kültürüne, Asurbanipal Dönemi'ne varıncaya değin cadı ve büyücülerin taşlanmasından söz eden Kutsal Kitap'ta isimleri anılır. Cadılar için yapılan duruşmaların yaygınlaştığı dönem Yakın Çağ’dır. Duruşma sonrası; işkence etme, idam cezasına çarptırma ve diri diri yakma gibi cezalarda 16. ve 18. yüzyıl arasında adeta bir patlama yaşandığı görülür. Bu tarihsel öneme konusu 17. yüzyılda geçen Luna Nera dizisinde de uyulduğunu görüyoruz. Netflix İtalyan izleyicilere; okültizm, ezoterizm, mistisizm, büyü ve tılsım gibi gizemlere rastlayacağınız türde bir yapım sunuyor. Luna Nera; cadıları ve onları ortadan kaldırmak isteyen cadı avcılarını konu alsa da, alt metninde aslında erkek egemenliğindeki bir toplumda yaşam mücadelesi veren kadınların hikayesini anlatıyor. 





LUNA NERA KONU

Genç bir kız olan Ade (Nina Fotaras), üyeleri cadılardan oluşan bir konseyin üyesi olduğunu öğrenir. Erkek arkadaşı Pietro (Giorgio Belli)'ya delicesine aşık olmasına rağmen Pietro'nun babası cadıları avlayan bir grubun başıdır ve bu durum Ade ve Pietro'nun ilişkilerini zora sokar. Oyuncuları arasında; Nina Fotaras, Giorgio Belli, Gloria Carovana, Giandomenico Cupaiuolo, Roberto De Francesco, Camille Dugay Comencini, Giada Gagliardi ve Martina Limonta yer alıyor.






ANATOMİ DERSİ

Dizinin başında Pietro karakteri, katıldığı derste kara büyüden öldüğü söylenen bir cesedi inceler ve aslında frengi'den yaşamını yitirdiğini tespit eder. 17. yüzyılda geçen dizide bu sahne yine aynı dönemde yani Hollanda'nın Altın Çağ döneminde yaşamını sürdürmüş olan Gölgelerin ya da Işığın Ressamı olarak anılan Rembrandt  Harmenszoon van Rijn'a göndermede bulunuyor. Sahne adeta Rembrandt'ın fırçasından çıkmışçasına bir görsel sunuyor. Luna Nera'nın karanlığın ve ışığın hakim olduğu sahnede; Rembrandt'ın 1632 yılında Amsterdam Cerrahlar Loncası'nın isteği üzerine yaptığı başyapıtlarından 'Dr. Nicolaes Tulp'un Anatomi Dersi'nin büyük bir ilham kaynağı olduğu aşikar. 14. yüzyılda Mondino de' Luzzi ile başlayan Anatomi Deneyleri ancak Rönesans'la birlikte anfilerde teşrih edilmeye başlanmıştır. Bunu da konusu 17. yüzyılda geçen dizinin başındaki sahnesinde görüyoruz. Öğrencilerin gizli bir iş yapmadığını yansıtan rahat tavırları ve kadavraya alışık olmaları, artık o dönemlerde amfilerde gerçekleşen deneylerin artmış olduğunu gösteriyor.




CADILIK VE BÜYÜCÜLÜK SUÇLAMALARI

Netflix'in Luna Nera dizisi, yüzyıllar boyu süregelen din ve bilim yüzyıllardan beri süregelen çatışmasını ana ekseninde topluyor ve bu savaşı karakterler üzerinden işleyerek inceliyor. Bu anlamda Pietro karakteri bilim kolunu temsil eder ve her şeyde bir mantık olduğu sonucundan hareket eder. Ancak öteki tarafta cadıların varlığı ve gerçekleşen mucizevi büyüler/sihirler halk arasında tartışmalara neden oluyor. Ada ise cadıların oluşturduğu bir grubun üyesidir ve burada mistisizmi ve ezoterizmi temsil eder. Hikaye süresince her iki zıt kutubun çatışmasına tanık oluyoruz. 1950'de 'Nobel Edebiyat Ödülü' alan İngiliz filozof ve mantıkçı Bertrand Russel, 'Din ile Bilim' adlı kitabında son 400 yılda tanrıbilimciler ve bilimadamları arasında süregelen din ve bilim arasındaki tartışmaları ve çatışmalarını inceler ve sorgular. Russel kitabında; tarihte büyü/sihir gibi paranormal veya mistik uygulamaların, Hristiyan Avrupa'sına Pagan dinler aracılığıyla (pagan tanrılarına yapılan törenlerden) geçmiş olduğu savunulmakta olduğundan bahseder. Başlangıçta mistik cadılık ve büyücülük uygulamaları kadınlara özgü bir suç değildir. Bu suçlamaların kadınlara maledilmesi tarihte 15. yüzyıla denk gelir ve ağır cezalara çarptırılmaları 17. yüzyılın sonuna değin süregeldiğini belirtir. Bertrand Rusell'ın belirttiği cadı suçlamalarına ve insanları ikiye ayıran din ve bilim arasındaki yüzyıllardan boyu süregelen karşıtlığa Luna Nera dizisinde hem karakterler hem de ana hikaye üzerinden tanık oluyoruz.





MASKELERİN GİZEMİ

Cadı avcıları kendilerine ait kurdukları grupta maskeler ve kürkler kullanarak vahşi/hayvansı bir görünüme bürünürler. Burada insanların korkularını karşı karşıya getirdiğini görüyoruz. Cadı avcıları insanlık tarihi boyunca korkulan vahşi hayvanların biçimine girer ve bir diğer korkuları cadı/büyücülere karşı savaş açarlar. İtalyan filozof Giorgio Agamben'in 'Açıklık: İnsan ve Hayvan' eserinde İbrani Kutsal Kitabı'nda 13. yüzyıl Hezekiel'in kehanet resimlerini yorumlar. Burada insanlığın temsilcilerini hayvan başlarıyla resmedilme nedenini "Akronların hayvan biçimli temsilleri doğrudan doğruya hayvani makrokosmos ile insani mikrokosmos arasındaki gizemli akrabalığa göndermede bulunur." diyerek yorumlar. Agamben'in bu yorumunda, Luna Nera dizisinde cadı avcılarının hayvan kılığına bürünmelerinin sebebi anlaşılıyor.





Netflix'in İtalya yapımı dizisi Luna Nera, fantastik ve romantik yapımları sevenlerin beğeneceği türde bir yapım. Özellikle son bölümde İtalya'nın bilinen en eski şenliklerinden birisi olan 'Mum Festivali'ni de işleyen dizi tarihsel anlamda ilginç bilgiler içeriyor. Kem gözlerden, nazarlar, salgınlar ve cadılar gibi şeylerden korunmak için gerçekleştirilen eski bir ritüel olan bu festival sahnesi görmeye değer. Luna Nera Netflix'in en iyi yapımlarından biri değil ancak bütçesine göre güzel bir yapım. Farklı kültürlere ait hikayeleri beğeniyorsanız Luna Nera'ya da bir şans verin.
İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder