18 Mart 2018 Pazar

YOK OLUŞ (ANNIHILATION)


YOK OLUŞ (ANNIHILATION)

Merakla beklenen bilim kurgu filmi ‘Yok Oluş/ Annihilation’, Netflix platformunda tüm dünyayla aynı anda 12 Mart’ta gösterime girdi. Film Amerikalı yazar Jeff VanderMeer’in 2014’te yayınlanan ve çok satan ‘Güney Menzil/ Sourhern Reach/’ üçlemesinin ilk kitabı ‘Yok Oluş’tan uyarlandı. Kitap en iyi roman dalında Nebula ve ayrıca Shirley Jackson ödüllerine sahip önemli bir eser. Başrollerini Oscar ödüllü oyuncu Natalie Portman, Jennifer Jason Leigh, Tessa Thompson, Gina Rodriguez, Tuna Novotny ve Oscar Isaac paylaşıyor. 40 milyon dolar bütçeye sahip olan ‘Yok Oluş’ filmi vizyoner yönetmen ve yazar Alex Garland (Ex Machina, 28 Gün Sonra) imzasını taşıyor.




FİLMİN KONUSU
Biyolog ve askeri geçmişe sahip olan Lena (Natalie Portman), 12 aydır askeri görevde ve kayıp olan kocası Kane (Oscar Isaac)’in akıl sağlığı bozuk bir şekilde ortaya çıkmasının ardından başına nelerin geldiğini öğrenmek için keşif ekibine katılır. Esrarengiz ‘X Bölgesi’ Amerikan kıyı şeridi boyunca genişleyen karantina altındaki gizemli bir bölgedir. Lena ve araştırma ekibi, geri dönüşün mümkün olmadığı X Bölgesi’ne adım attıklarında zaman kavramının karıştığı, akıl sağlığını bozan, mutasyona uğramış bir tabiata ve canlılara sahip bir dünyayla karşılaşırlar.





BALLARD ETKİSİ

Teknoloji tapınmacılığına karşı çıkan Yeni Dalga (New Age) akımının en önemli temsilcilerinden İngiliz yazar J. G. Ballard, “Asıl yabancı gezegen dünyamızdır” der. Bu söz ‘’Yok Oluş’’ filminin adeta temelidir. Çünkü Ballard, yabancı gezegenlerde geçen bilim kurgu öykülerindense dünyamızdaki hikayelere odaklanır. Tıpkı Yok Oluş’ta olduğu gibi. Ayrıca filmdeki karakterlerin isimleri; Ventress, Thorensen, Radek ve Sheppard. Aynı zamanda 1966’da yayınlanan J.G Ballard’ın ‘The Crystal World’ isimli kitabındaki karakterlerinde isimleridir.



KUBBENİN İÇERİSİNDEKİ GİZEM

Keşif ekibini X bölgesine adım attıklarında alanı kaplamış olan mutasyona uğramış bitkiler, küf tabakaları ve tümörler karşılar. Bu oluşumlar, İngiliz bilim kurgu yazarı Herbert George Wells’in 1898’de yayınlanan ‘Dünyaların Savaşı’ eserinde ‘Kızıl Ot’ olarak işlenmiştir. Kitapta Marslıların getirdiği tohumlar gelişir ve bitkilere dönüşerek yayılır. Tıpkı ‘Yok Oluş’ filminde küflerin ve tümörlerin etrafı kapladığı gibi. Keşif ekibinin X Bölgesi’ne girmesiyle macera başlar. Burada izleyicinin karşısına çıkan görseller Rus yönetmen Andrei Tarkovsky’nin İz Sürücü (Stalker) filmine göndermeler yapıyor. Ancak birçok eleştirmen Tarkovsk’den esinlendiğini söylese de yazar Jeff VanderMeer ‘İz Sürücü’ filminden ve uyarlandığı ‘Uzayda Piknik’ kitabından esinlenmeyi kesinlikle reddediyor. Filmin en önemli ve ana konusunu oluşturan X Bölgesi, Stephen King’in 2009’da yayınlanan ‘Kubbenin Altında (Under The Dome)’ eserinde belli bir alanı kaplayan ve dünyanın geri kalanıyla iletişimi kesen kalkanı yani kubbeyi andırıyor.




YOK OLUŞ VE ÖLÜMSÜZLÜK TEMASI

Filmde Natalie Portman’ın canlandırdığı Lena karakterinin elinde kısa bir an kitap görünür. Amerikalı yazar Rebecca Skloot’un ‘Henrietta Lacks’ın Ölümsüz Hayatı’ adlı kitap, bilimsel araştırmalarda kullanılan Hela hücrelerinin annesi olarak bilinen Henrietta Lacks’ın talihsiz hikayesine odaklanıyor. Hela hücreleri ölümsüz bir hayata sahip kanser hücreleridir. Filmde yer alan mutasyon ve hastalıklara burada önemli bir gönderme yer alır. Lena karakterinin bileğinde ki dövme Ourobros’tur. Eski Yunancada; kuyruğunu yiyen anlamına gelir. Bu imge mitolojide kendi gücünü yiyerek kendini yok eder. Yani yok etme temasıyla bağlanan yılanın sembolüdür.


GÖSTERGELERİ OKUMAK
Yok Oluş filmi içerdiği felsefesel ve bilimsel yönün yanı sıra simgeler ve sembollerde içeriyor. Lena karakterinin kocasını aldatması aslında bir yıkımdır. Kendini ilk olarak burada yok ettiğine tanık oluruz. Sinema göstergebiliminin öncülerinden Fransız film kuramcı Christian Metz, seyircinin filmin ideolojisine sahip olduğunu belirtir. Ona göre; film hem teşhircidir hem de değildir. Lena’nın aldatma olayının yer aldığı kısımlarda bir takım göstergesel kodlar da mevcuttur. Aldatma olayı alt üst olmuş toplumsal boyutu yansıtır. Yasak olan cinsel ilişki aile kavramının yok olması ve ilkel topluma yeniden dönüşü simgeler. Lena, aslında etrafı kodlarla bezenmiş bir karakterdir. Elinde tuttuğu büyük silah Fransız denemeci ve göstergebilimci Roland Barthes’ın deyimiyle fetiş bir nesnedir.
Yok Oluş filmi bilimsel yönü ağır basan felsefi kısmı yoğun bir yapım. İçerisinde macera, yolculuk, arayış temalarını bulundurması ve görsel efektlerle bezeli atmosferi izleyiciyi etkisi altına alıyor.
İYİ SEYİRLER DİLERİM
EFE TEKSOY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder