DESTANSI SERİ
SONA ERİYOR
Universal
Pictures
ve Amblin Entertainment’ın 165 milyon dolarlık ortak yapımı Jurassic World Hakimiyet, rekor bir
açılışla vizyona girdiği günden bu yana 960
milyon dolarlık hasılatıyla küresel gişede
1 milyar dolar sınırına yaklaştı. Böylece kısa bir zaman içerisinde, 2022
yılının en yüksek hasılat yapan ikinci filmi Doctor Strange in the Multiverse of Madness’ı da geçerek, zirvedeki
Top Gun: Maverick’ten sonra yılın
ikinci büyük Hollywood filmi oldu. Yönetmenliğini 2015’de 1.7 milyon dolar global hasılat yaparak rekor kıran Jurassic World’ü yönetmiş olan Colin Trevorrow üstleniyor. İdari
yapımcıları arasında Oscar ödüllü
efsane film yönetmeni Steven Spielberg’in
de yer aldığı bu yeni serinin son halkası, aynı zamanda 1993’te Jurassic Park’la
başlayan 30 yıllık eşsiz bir hikâyeyi de sona erdiriyor. İlk kez serinin bir filmi Nublar
Adası’nda değil de tüm dünyada geçiyor ve adanın yok edilmesinin
tam dört yıl sonrasını konu alıyor. Dinozorların artık tamamen insanlarla
birlikte yaşadığı ve avlandığı tehlikeli bir dünyada. Bu filmde, seyirciye
duygusal anlar yaşatacak olan serinin ilk üçlemesine nostaljik göndermeler yapılıyor
ve sonlanan efsanedeki tüm karakterlerin bir kez daha bir araya geldiğini görüyoruz.
Amerikalı yazar Michael Crichton’ın
karakterlerine dayanan Jurassic Park
ve Jurassic World filmleri; hikâye
ve olay örgüsü olarak özgün olsa da, aslında İngiliz yazar Sir Arthur Conan Doyle'un, 1912
tarihli Kayıp Dünya (The Lost World)
eserinden esintiler taşımaktadır. Jurassic
serisi etkileri sadece çığır açtığı sinema tarihi ve pop-kültürle sınırlı
değildir. Bu anlamda hiçbir film serisi, bilim alanına Jurassic serisinin yaptığından daha kalıcı ve derin bir etki
bırakmamıştır. Toplumun ve özellikle gençlerin Fosilbilim yani Paleontoloji’ye yakın ilgisini ve
alakasını arttırmıştır. Filmin Paleontoloji danışmanı Edinburgh Üniversitesi
Paleontoloji ve Evrim Profesörü Stephen
Brusatte bu konuyla ilgili olarak şunları söylüyor; “Jurassic Park, onlarca yıldır Paleontolojinin başına gelen en önemli
şey. Çünkü o film, bir nesil için dinozorları hayata döndürdü ve dinozorları
daha önce hiç gösterilmediği gibi gösterdi. Toplumun dinozorlarla yeniden
ilgilenmeye başlamasına neden oldu, birçok gencin Paleontolojiye girmesine
neden oldu. Alana daha çok para aktarılmasına yol açtı. Daha fazla
üniversitenin dinozor dersi açmasını ve müzelerin dinozor sergileri yapmasına
yol açtı. Hala bundan faydalanıyoruz.”
Bir
başka detay ise filmdeki Biosyn Şirketi
’nin Apple’dan ilham aldığı.
Şirketin temel yapısı dairesel ve mimari tasarım olarak “Apple Park” gelen merkezine benzer şekilde tasvir edilmiş. Biosyn’in
Başkanı ve aynı zamanda filmin Antagonisti olan Lewis Dodgson ise, görünüşünden saç stiline ve konuşma kalıplarına kadar
Apple CEO'su Tim Cook’u andırıyor.
Ayrıca şirket helikopterlerinin tümünün tasarımı pürüzsüz beyaz, tıpkı Apple
ürünlerinde (özellikle AirPod’larında) olduğu gibi. Avrupa göstergebiliminin
(semiyotik) kurucularından ve yirminci yüzyılın düşünce ve yazı ustası Fransız
filozof Roland Barthes,
semiyolojinin temel ilke ve kavramlarını ortaya koyduğu ‘’Göstergebilimsel Serüven’’ adlı yapıtında, beyaz rengin lüksle ve
kadınlıkla (dişilikle) ilgili belli bir düşünceyi aktardığını belirtir. Filmde
de bunun yansımalarını Soyona Santos
karakteri ve teknoloji şirketi Biosyn üzerinden görmekteyiz.
FİLMİN KONUSU
Nublar’ın
yok edilmesinin dört yıl sonrasında geçen hikâyede, Dinozorlar artık tüm dünyada
insanlarla birlikte yaşamakta ve avlanmaktadır. Geleceği yeniden
şekillendirecek olan bu hassas denge, insanlığın tarihin en korkunç
yaratıklarıyla paylaştıkları gezegeni uç yırtıcılara bırakıp bırakmayacaklarını
belirleyecek.
Oyuncu
kadrosunda; Chris Pratt, Bryce Dallas
Howard, Laura Dern, Jeff Goldblum, Sam Neill, DeWanda Wise, Mamoudou Athie, BD
Wong, Omar Sy, Isabella Sermon, Campbell Scott, Justice Smith, Scott Haze,
Dichen Lachman, Daniella Pineda, DeWanda Wise (She’s Gotta Have It), Emmy adayı Mamoudou Athie (Archive 81), Dichen
Lachman (Agents of S.H.I.E.L.D.), Scott
Haze (Minari) ve Campbell Scott
(İnanılmaz Örümcek Adam 2). Filmde rolünü tekrarlayan oyuncular arasında ise; Dr. Henry Wu rolüyle BD Wong, Franklin Webb rolüyle Justice
Smith, Dr. Zia Rodriguez rolüyle
Daniella Pineda ve Barry Sembenè rolüyle Omar Sy yer alıyor.
İKİ NESİLİ BİR
ARAYA GETİREN HİKÂYE
Farklı
jenerasyonların bir araya geldiği serinin bu son halkasında, Senaryonun yapısı iki farklı hikâye
çizgisinden oluşuyor. Bir tarafta Owen
Grady, Claire Dearing ve Maisie Lockwood (Isabella Sermon),
diğerin de ise; Dr. Ellie Sattler ve
Dr. Alan Grant bulunuyor. Sonunda her
ikisi de birleşerek; Dr. Ian Malcolm,
Dr. Henry Wu ve Kayla Watts (DeWanda Wise) ve Ramsey
Cole (Mamoudou Athie) gibi yeni karakterlerle bir araya gelerek ve güçlü ve
tek bir hikâyeyle ilerliyor. Yönetmen Trevorrow,
Universal ve Steven Spielberg’in filmin bu oluşturulan yeni yapısına çok
inandıklarını dile getiriyor ve üçüncü bölümde birleşen bu epik ve sürükleyici iki
hikâyedeki tüm karakterlerin, tatmin edici biçimde onurlandırıldığını söylüyor.
DİNOZORLARIN YARATIMI
-Animatronik süpervizörü John Nolan ve yaratık efektleri
tasarımcıları film için 27 dinozor
yarattı ve 10 tanesi daha önce
hiçbir Jurassic filminde görülmedi.
-Filmde yer alan tüm
dinozorlar, gerçek hayatta var olmuş ve Paleontolog danışmanı ve Edingburgh
Üniversitesinde profesör olan Stephen
Brusatte tarafından onaylandı.
-Animatronik yaratıkları filme eklemek,
yönetmen Trevorrow’un başından beri
amacıydı ve daha da önemlisi dinozorlara olan tutkusunu paylaşan kişilerle
çalışmak istedi. Bu yüzden de Animatronik süpervizörü John Nolan’la ilk toplantısında tek bir soru sordu; “Dinozorları sever misin?” Ultra hayran
olan Nolan ise, kısa süre sonra
hayalinin işini aldı.
- Yönetmen Trevorrow, üçüncü filmde dinozorların olabildiğince gerçekçi ve doğru
olması konusunda kararlı olunca, tasarım ekibiyle birlikte dinozorların
davranışları, duruşu, ortamı ve bazılarının kötü ve vahşi bir yırtıcı olan Pyrorapter gibi tüylü olup olmadıkları
konusunda Profesör Brusatte ile
çalıştı.
-Serideki önceki sahnelerinden dolayı
belli bir şekilde görünmesi gereken dinozorlar sadece T.rex ve Dilophosaurus oldu.
Tasarımcılar diğer karakterlerle önceki filmlerden tamamen farklı bir şey
tasarlayabildi çünkü dinozor bilgisi o zamandan bu yana çok ilerledi.
-Dilophosaurus,
izleyicilerin tamamen uygulamalı yaratık olarak görecekleri tek dinozor. Hiçbir
görsel efekt dublörü veya yedeği yoktu. Uygulamalı olarak yapılan dinozor Dilophosaurus, onu oynatan 11-12 kişi sayesinde fiziki olarak yürüdüğünü
göreceğiniz ilk film. Ayrıca Dilophosaurus’un
Jurassic Park’taki yapışkan,
fırlayan tükürüğünü yapmak için teknisyenler Ultra Slime, kek, gıda boyası, su, genelde fast food
milkshakelerinde kullanılan bir kıvam arttırıcı olan Methylcellulose içeren bir karışım kullandılar.
DETAYLAR
-İlk fosil tüylü dinozor iskeleti 1996’da Çin’de bulundu. İki tür, tüylü Tyrannosaur
keşfedildi ve Brusatte, korunmuş,
tüylü bir T.rex’in bulunmasının da
an meselesi olduğunu düşünüyor. Trevorrow,
ilk toplantılarda tasarım ekibine üçüncü Jurassic
filminin unutulmazının tüylü dinozorlar olacağını söyledi.
-Gerçek dinozorlar, akılsız, yavaş
hareket eden, gri renkli kertenkeleler değildi. Çok daha enerjik, zeki, renkli
ve kuş gibilermiş. Yeni filmde görülen ve tasarlanan imaj da bu şekildedir.
Ayrıca gerçek dinozorlar canlı renklerdeydi. Bazıları beyaz, kahverengi, siyah,
kırmızı tüylüydü. Bazıları ise kamuflaj desenli ya da gölgeli tonlara sahipti.
Bazılarının kuyruğunda Rakun gibi halkalar
vardı.
-Dinozorların gerçekteki haliyle Jurassic filmlerindeki görünümleri
arasındaki farklılık filmlerde bilim insanlarının dinozor DNA’sındaki eksiklikleri doldurmak için kurbağa gibi modern hayvan
DNA’sı parçalarını kullanmış olmalarıdır.
-Dinozorların yaratımındaki kamera
arkası gelişmelerden biri de, derilerine şeffaflık veren ve tüyleri tutturmak
için kusursuz olan silikon kullanımı olması.
-Başta John Nolan’ın ekibi, Industrial
Light and Magic sanatçılarının tüylü yaratığın nasıl hareket edip
görüneceği konusunda bir fikir edinmesi için sadece bir Pyroraptor kafası yapıldı. Ama Trevorrow, Nolan’ın yaptığı işten
çok etkilendi ve sonunda filmde yer alabilecek tam animatronik bir Pyroraptor
kafası yaptılar.
-Film için ayrıca 75 santim
uzunluğunda tam animatronik çekirgeler yapıldı.
JURASSIC WORLD DOMINION
The New York Times gazetesi, yapım ekibinin güvenlik önlemleri
almak için yaklaşık 9 milyon dolar
harcadığını bildirdi. Bu para, çekimin geri kalanında oyuncu kadrosu ve ekibin
karantinaya alınması için tüm bir oteli kiralamaya gitti. Ayrıca setin etrafına
150 el dezenfektan istasyonu
kurdular ve çekimlerin sorunsuz geçtiğinden emin
olmak için 40.000'den fazla Coronavirüs testi yapıldı. Çekimleri; İngiltere, Kanada, Malta'nın
başkenti Valetta ve Mellieha, ABD/Atlanta,
Georgia, Hawaii ve Büyük Britanya'nın
Iver Heath, Buckinghamshire bölgesinde bulunan Pinewood Studios’ta ve ayrıca Kanada'nın
British Columbia eyaletinin Thompson
Country bölgesindeki Ashcroft
köyünde gerçekleşti.
Aksiyon, gerilim ve bilim kurgu
türündeki Jurassic World Dominion,
serinin hayranlarının kesinlikle kaçırmaması gereken soluksuz bir macera.
İyi Seyirler Dilerim
EFE TEKSOY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder