30 Ağustos 2021 Pazartesi

ANTİK BİR NiNJA KLANI HİKAYESİ “SNAKE EYES: G. I. JOE ORIGINS”

 



 GÖLGE ORGANİZASYON

G. I. Joe evreninin spin-off yapımı olan yeni filmde, serinin popüler maskeli kahramanı Snake Eyes’ın gizemli origin hikayesine tanık oluyoruz. Her sahnesinde aksiyon ve adrenalin yüklü bu güçlü gişe filminde, dövüş sanatları tutkunlarını Japon kültürü esintileriyle harmanlanan bir yapım karşılıyor. 88 milyon dolarlık bütçeyle uyarlanan Snake Eyes: G. I. Joe Origins, Japon sinemasında “Ninkyo Eiga” olarak adlandırılan yani organize suç örgütleri yakuza filmlerinin özel bir alt türünü anımsatıyor. Aile ve affetme kavramlarını merkezine alan yapım, izleyiciye zaman zaman fantastiğe kayan evrensel bir hikaye sunuyor. Hayranlarının merak ettiği sessiz ve maskeli komando Snake Eyes’ın geçmişine odaklanan öykü, gizli kalelerinde ninjalar eğiten 500 yıllık geçmişe sahip Arashikage klanında eğitim görmesini ve güçlü bir savaşçıya dönüşmesini anlatıyor. Bu süreçte onur ve sadakat kavramlarıyla sınanan Snake Eyes karakteri ile, Fransız edebiyatının ve dünya klasiklerinin en büyük eserlerinden birisi olarak anılan Victor Hugo’nun Sefiller romanındaki Jean Valjean karakteri üzerinden bir bağ kuruluyor. Romanda kendisine yardım eden ve evini açan piskoposun Jean Valjean’dan ihanete uğraması gibi, filmde de yuvasını ve klanının kapısını açan Tommy’nin Snake Eyes tarafından hainliğe uğradığını görüyoruz. 



FİLMİN KONUSU

Snake Eyes, geçmişi asırlara dayanan bir Japon klanı olan Arashikage’nin varislerinden birinin hayatını kurtarır. Japonya’ya gelerek burada bir Ninja savaşçısı olmanın tekniklerini öğrenir. Ancak geçmişinden gelen sırlar Snake Eyes’ın peşini bırakmayacaktır.

Yönetmen koltuğunda Robert Schwentke’nin oturduğu filmin oyuncu kadrosunda; Henry Golding Andrew Koji, Úrsula Corberó, Samara Weaving, Haruka Abe, Takehiro Hira ve Iko Uwais yer alıyor.




BARONESS COBRA

Filmin kötü karakterine, Netflix’in La Casa De Papel dizisiyle yıldızı parlayan İspanyol oyuncu Úrsula Corberó hayat veriyor. Şiddet ve gasp yoluyla korku salarak küresel devrim yapmaya ant içmiş bir organizasyon olan Cobra’nın Baroness’i olarak karşımıza çıkan Corberó, hikayeye dahil olduğu ilk sahneden itibaren karanlık ve acımasız bir azılı bir düşman imajı çiziyor. Ayrıca yapımda Storm Shadow adlı cobra karakteri hakkındaki soru işaretlerine yanıt veren detaylar bulunuyor. Aksiyon ve macera severlerin beğeniyle izleyeceği bir gişe filmi olan Snake Eyes: G. I. Joe Origins, sizleri dev anakondalar gibi kadim varlıkların ve sahibine inanılmaz güçler bahşeden Güneş Mücevheri’nin yer aldığı fantastik bir G.I Joe evrenine doğru soluksuz bir yolculuğa çıkartacak.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY


23 Ağustos 2021 Pazartesi

POSTMODERNİZE BİR BELLEK YOLCULUĞU “REMINISCENCE”

 




 

ZİHİN GEZGİNİ

Westworld dizisinin yaratıcılarından Lisa Joy’un imzasını taşıyan Reminiscence, simülatif bir karanlık dünya imgesiyle postmodern teoriyi birleştirdiği mistik bir bilim kurguyla karşımıza çıkıyor. Başrolünü Oscar adayı Hugh Jackman’ın üstlendiği filmde, Altın Küre Ödüllü aktris Thandie Newton ve İsveçli oyuncu Rebecca Ferguson yer alıyor. Açılış sekansında kolektif bilinçaltı imgelerinden meydana gelen insanlığın ortak değerlerinin yıkıldığı, yozlaşmış ve distopik bir dünya bizleri karşılıyor. İklim değişikliğinden kaynaklı sular altına gömülmüş (postmodern bir Venedik simülasyonu diyebileceğimiz) karanlık bir Miami şehrine giriş yapıyoruz. Burada Kanadalı sosyal aktivist, düşünür ve gazeteci Naomi Klein’ın, yeryüzündeki sıcaklık artışının deniz seviyesini yükselteceği ve bunun büyük çaplı kaotik sonuçlar getireceğini belirttiği “İşte Bu Her Şeyi Değiştirir” adlı kitabının etkileri görülüyor. Ayrıca Femme Fatale ve Film Noir kavramlarının merkeze alındığı yapımda, mitolojik öğelerin ön planda tutulduğu yapımda Orpheus ve Eurydice gibi anlatılar hikayenin temelini oluşturuyor. Filmde arzu ettikleri rüya evrenine yolculuk etme imkanı tanıyan teknolojik sistem ise, aynı zamanda bir tanrıcılık oyunun kendisi olarak okunabilir ve Tanrı Mit’i olarak yorumlanabilir. Bununla birlikte Nick Bannister karakteri, Yunan mitolojisinde düşler tanrısı olarak anılan Morpheus’u sembolize etmektedir. Anılar üzerine kurulmuş olan bu teknolojik sistem, izleyiciyi kapitalist gerçekliğin sembolleriyle dolu bir rüya imgesine doğru götürüyor. İlaveten modern felsefenin önde gelen düşünürlerinden gösterge yorumcusu ve sinema sanatını bir felsefe yaratımı olarak ele alan ilk sinema filozofu Gilles Deleuze, sinema sanatını irdelediği çalışması Sinema-I (Hareket-İmge) eserinde sinemanın düşünce imgesini dile getiren bir yaratım tekniği olduğunu ve bu yaratımın da ‘imge’ olduğunu belirtir. Filmde de yönetmen Lisa Joy’un, zihninde yarattığı imgeyi muhteşem bir görsel atmosfer eşliğinde beyazperdeye aktardığını görüyoruz.



FİLMİN KONUSU

Miami’nin iklim değişikliğinden batık bir şehir haline geldiği yakın gelecekte Nick Bannister, insan zihnine bağlanarak müşterilerine geçmişteki güzel anılarını tekrardan yaşatabilen bir sistemle hizmet vermektedir. Geçmişin çekici dünyasında gezinirken Nick’in hayatına giren yeni müşteri Mae, yaşamını tamamen değiştirecektir.



BENÖYKÜSEL ANLATI

Reminiscence filminde bizleri, Nick Bannister ve yardımcısı ‘Emily Watts’ Sanders karakterleri karşılıyor. Ancak hikayesine tanık olduğumuz ve anlatıcı olarak karşımıza çıkan kişi Nick Bannister karakteridir. 1960’lı yıllarda gelişen Yeni-Eleştiri akımının önde gelen temsilcilerinden Fransız anlatı ve yazın bilimcisi Gérard Genette, anlatı bilim alanındaki önde gelen kaynaklardan birisi olan Figures III adlı eserinde bu anlatı türünü Benöyküsel Anlatı olarak adlandırıyor. Yani anlattığı öyküde kahraman olarak yer alan türdeki anlatı. Filmde  Nick Bannister karakteri bu işlevi üstlenmektedir. Bilim kurgu, gizem ve romantik türündeki Zihin Gezgini, sizleri karanlık ve bir o kadar da kaotik dünyaya serüvene çıkaracak soluksuz bir macera sunuyor.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY


16 Ağustos 2021 Pazartesi

EĞLENCE DOLU BİR SİMÜLASYON EVRENİ “SPACE JAM: A NEW LEGACY”

 





SPACE JAM: YENİ EFSANE

1996 yapımı Space Jam’in devam halkası Space Jam: A New Legacy, 25 yıl aranın ardından beyazperdedeki yerini aldı. Basketbolun yaşayan efsanesi olarak anılan LeBron James’in başrolünü üstlendiği yapımda, Warner Bros. Pictures’ın Looney Tunes evreni kahramanları Bugs Bunny, Daffy Duck, Sylvester, Tweety ve Elmer Fudd gibi ünlü animasyon karakterleri yer alıyor. Çocukların ve yetişkinlerin bir arada eğlenerek izleyeceği animasyon, 150 milyon dolarlık dev bir bütçeye sahip. Michael Jordan'ın mirasını devam ettirildiği filmde, LeBron’ın oğlu Dom düzenbaz bir yapay zeka tarafından dijital bir dünyaya hapsediliyor ve onu kurtarmak için Looney Tunes üyeleri devreye giriyor. Bu süreçte kahramanımızın Fransız postmodern filozof ve sosyolog Jean Baudrillard’ın kuramında bahsettiği gerçekliğin yerini alan simülasyon evrenine yolculuk yaptığını görüyoruz. Serüvene çıkılan bu hipergerçeklik dünyasının ise aslında bir çeşit masal dünyası olduğuna tanık oluyoruz. Masallara uyguladığı çözümleme tekniğiyle budunbilim (etnoloji), halkbilim (folklor) ve göstergebilim (semiyotik) alanlarında çözümleme yöntemlerine önemli katkı sağlayan dilbilimci ve masalbilimci Vladimir Propp, Masalın Biçimbilimi eserinde dünyadaki tüm masalları derinlemesine irdeler ve hepsinin ortak 31 işlevi yani noktası olduğunu belirtir. Space Jam: A New Legacy’de de kahramanın izlediği yolun belirtilen temel yapının dışına çıkmadığı görülüyor. Dilbilim tarihinde ve metin çözümleme alanında önemli bir dönüm noktası sayılan isimlerden Litvanyalı bilim adamı A. J. Greimas, Propp’un saptadığı işlevleri yeniden sınıflandırarak kendi göstergebilimsel bakış açısına göre yeniden dizgeleştirir ve üç sınamaya ayırır. Filmde anlatılan hikayenin de yine Propp’ta olduğu gibi Greimas’ın 3 aşamalı (Yetilendirici, Sonuçlandırıcı ve Onurlandırıcı Sınama) şemasına uygun olduğu gözlemleniyor.




FİLMİN KONUSU

NBA oyuncusu LeBron James, oğlu Dom ile birlikte AI. G. Rhythm adlı bir yapay zeka tarafından dijital bir alana hapsedilir. Baba oğulun eve dönebilmesinin tek yolu ise dijital dünyadaki basketbol maçını kazanmaktır. LeBron James, Bugs Bunny ve çılgınlıklarıyla ünlü Looney Tunes çetesine liderlik ederek hayatının en büyük mücadelesini verecektir.

Yönetmen koltuğunda Malcolm D. Lee’nin oturduğu filmin oyuncuları arasında; LeBron James, Don Cheadle, Cedric Joe, Khris Davis, Khris Davis, Ceyair J Wright, Harper Leigh Alexander, Michael B. Jordan gibi yıldız isimler yer alırken seslendirme kadrosunda son dönemin popüler ismi Zendaya bulunuyor.






FİLMİN KONUSU

NBA oyuncusu LeBron James, oğlu Dom ile birlikte AI. G. Rhythm adlı bir yapay zeka tarafından dijital bir alana hapsedilir. Baba oğulun eve dönebilmesinin tek yolu ise dijital dünyadaki basketbol maçını kazanmaktır. LeBron James, Bugs Bunny ve çılgınlıklarıyla ünlü Looney Tunes çetesine liderlik ederek hayatının en büyük mücadelesini verecektir.

Yönetmen koltuğunda Malcolm D. Lee’nin oturduğu filmin oyuncuları arasında; LeBron James, Don Cheadle, Cedric Joe, Khris Davis, Khris Davis, Ceyair J Wright, Harper Leigh Alexander, Michael B. Jordan gibi yıldız isimler yer alırken seslendirme kadrosunda son dönemin popüler ismi Zendaya bulunuyor.




YÜZYILIN MAÇI

Yeni film her ne kadar ilk yapımın ruhunu yakalayamasa da, Looney Tunes karakterleriyle büyüyen kuşağa çocukluk kahramanlarını tekrardan görmek, nostaljik anlar yaşamasına sebep oluyor. Beklentiyi yüksek tutmadığınız takdirde gülüp eğlenebileceğiniz bir yapım sizleri bekliyor.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY


6 Ağustos 2021 Cuma

AKSİYON DOLU BİR ADRENALİN PATLAMASI “FAST & FURIOUS 9”

 





HIZLI VE ÖFKELİ 9

225 milyon dolarlık dev bütçeli Hızlı Öfkeli 9, vizyona girdiği günden bu yana dünya çapında 600 milyon dolarlık gişe hasılatı elde ederek pandemi döneminin gişe rekortmeni oldu.  Çekimlerinde 350 aracın hurdaya çıktığı ve her sahnesinde aksiyon ve macera yüklü film, Non-Linear Narrative yani doğrusal olmayan bir anlatıma sahip ilk Hızlı Öfkeli yapımı olma özelliğini taşıyor. Uluslararası tehlikelere karşı mücadele eden kahramanlarımız her zamanki gibi adrenalin ve gerilimin kalbine doğru amansız bir yolculuğa çıkıyor. Hikayenin merkezinde ise Dominic Toretto (Vin Diesel) karakterinin her seferinde tekrarladığı “aile kavramı” yer alıyor ve adrenalin dolu flashback sahneleriyle izleyiciye güçlü bir orijin öyküsü anlatıyor. Serinin ilk filminden bu yana geniş bir izleyici kitlesini hedefleyen yapımın, öyküdeki ‘Aries Projesi’ ve ‘Yeni Dünya Düzeni’ kavramlarıyla birlikte bilim kurgusal türde bir anlatıya doğru daha da kaydığını görüyoruz. Çıtayı her yapımda yukarı çıkaran filmin çekimleri; İngiltere-Londra, Japonya-Tokyo, İskoçya-Edinburgh, Gürcistan-Tiflis, ABD-Los Angeles ve Tayland gibi ülkelerde yapıldı.



FİLMİN KONUSU

Dominic Toretto, Letty ve oğlu küçük Brian ile birlikte sessiz ve sakin bir yaşam sürmektedir. Ancak geçmişinden gelen bir tehdit, artık Toretto’yu ve ailesini hem mücadele etmek hem de savaşmak zorunda bırakacaktır.

Yönetmen koltuğunda Justin Lin’in oturduğu filmin oyuncuları arasında; aksiyon filmlerinin popüler ismi Vin Diesel, Oscar, BAFTA, Emmy, Altın Küre ve SAG ödülü İngiliz oyuncu Helen Mirren, John Cena, Oscar ödüllü oyuncu Charlize Theron, Michelle Rodriguez, Tyrese Gibson, Jordana Brewster, Ludacris, Nathalie Emmanuel, Sung Kang, Jason Statham, Cardi B ve Kurt Russell gibi yıldız isimler bulunuyor.



KAMERA ARKASI

-Dünyaca ünlü şarkıcı Cardi B, Rita Ora ve Iggy Azalea’dan sonra Hızlı ve Öfkeli serisinde yer alan üçüncü kadın müzik sanatçısıdır.

- Hızlı ve Öfkeli 9, serinin 6. filminden bu yana ağırlıklı olarak Süper 35mm ile  filme çekilen serinin ilk yapımı.

- Hızlı ve Öfkeli filmlerinin otomobil koordinatörü Dennis McCarthy, filmde çok sayıda otomobil lastiğinin kullanılmaz hale geldiğini belirtti ve eğer sponsorlar devreye girmeseydi tekerlek maliyetinin yapımın giderlerinin büyük kısmını oluşturabileceğini söyledi.

-Filmin sonundaki Barbekü sahnesinde görünen mavi Nissan Skyline, Bu Brian O'Connor (Paul Walker) karakterinin 2009 yapımı ilk Hızlı ve Öfkeli filminde kullandığı ve Toretto evine geldiği araçtır. Ölmeden önce oyuncu Paul Walker, yaklaşık 1,37 milyon dolar değerindeki bir körfez mavisi Nissan Skyline R34'e sahipti.




AMANSIZ BİR MACERAYA HAZIR OLUN

F9: The Fast Saga, sizleri olağanüstü bir görsel atmosfer eşliğinde, dünyanın farklı ülkelerinde geçen soluksuz bir maceraya davet ediyor. Her ne kadar gişe yarışında gücü elinde tutabilmek için Z kuşağını hedef alıp bilim kurgu türüne doğru evrilse de, serinin hayranlarını büyük bir aksiyon ve macera beklediğini söylemekte fayda var.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY


1 Ağustos 2021 Pazar

AMAZON ORMANLARININ KALBİNE MACERA DOLU BİR YOLCULUK “JUNGLE CRUISE”

 




ORMAN GEZİSİ

Disneyland tema parkındaki aynı adlı 66 yıllık klasik eğlence gezisinden ilham alarak 200 milyon dolarlık dev bir bütçeyle beyazperdeye uyarlanan Jungle Cruise, Disney plus platformunda ve sinemalarda gösterime girdi. Başrolünü son dönemin popüler aksiyon yıldızı Dwayne Johnson ve Altın Küre Ödüllü aktris Emily Blunt'ın paylaştığı yapım, izleyiciyi vahşi Amazon ormanlarında eğlenceli ve heyecan dolu bir yolculuğa çıkartıyor. Hikayesini Humphrey Bogart ve Katharine Hepburn'ün başrolünü paylaştığı 1951 yapımı “The African Queen” adlı klasikten ilham alan filmde, Johnson’ın tıpkı Bogart gibi huysuz ve espirili bir kaptanı canlandırıyor. Filmde geçen bu kelime oyunları ve şakalar, Disneyland turundaki animatör kaptanların kullandığı nostaljik esprilerden oluşuyor ve birçok gönderme bulunuyor. Her sahnesinden büyük bir keyif alarak izleyeceğiniz yapımın merkezinde fantastik ve mitolojik öğeler yer alıyor. Bunların en önemlisi ise kişiye sonsuz yaşam bahşeden “Yaşam Ağacı”. Kadim ve mitolojik anlatılarda hayat ağacı yeniden doğuşu sembolize etmektedir. Filmde de Ay’ın Gözyaşları adı verilen efsanevi ağacın, ebedi yaşam ve güç bahşettiğini görüyoruz. Mitolojide Herkül (Herakles) 12 görevi sırasında, zalim kral Eurystheus’un emri üzerine Hesperid’lerin bahçesine giderek altın elma getirmesi emredilir. Bu yolculukta bilinmez diyarlara yol alan Herkül, Tiber nehrinin kıyılarından geçerek Nympha adlı peri kızlarına ve kadim canlılara rastlar. Jungle Cruise filminde de gizemli diyarlardan ve nehirlerden geçen kahramanlarımız, daha önce benzerine rastlanmamış büyülü yunuslar gibi deniz canlılarıyla ve fantastik yaratıklarla karşılaşıyor.




FİLMİN KONUSU

I. Dünya Savaşı’nın ortasında araştırmacı-kaşif Dr. Lily Houghton (Emily Blunt), eşsiz bir iyileştirme gücüne sahip olan Ay’ın Gözyaşları adlı efsanevi bir ağacın peşine düşer. Kadim bir kabileye ait olan bu sihirli ağaç, Gözyaşlarının Kristali adlı gizemli bir bölgede gizlenmektedir ve bu bölgeyi en iyi bilen kişi nehir teknesi kaptanı Frank Wolff’tan (Dwayne Johnson) başkası değildir. Destansı bir maceraya atılan sürpriz ikili, bir yandan yağmur ormanlarının aldatıcı güzelliğinde saklanan sayısız tehlike ve doğaüstü güçle karşılaşırken, diğer yandan ise kayıp yadigarın sırlarını ortaya çıkartacaktır.

Yönetmen koltuğunda Jaume Collet-Serra’nın oturduğu filmin oyuncu kadrosunda; Dwayne Johnson, Emily Blunt, Edgar Ramirez, Jack Whitehall, Jesse Plemons, Paul Giamatti, Veronica Falcón, Dani Rovira, Quim Gutierrez, Dan Dargan Carter, Andy Nyman, Raphael Alejandro, Simone Lockhart, Pedro Lopez, Sulem Calderon, Sebastian Blunt, Mark Ashworth, Allan Poppleton, Caroline Paige ve James Quattrochi gibi yıldız isimler yer alıyor.



 

KAMERA ARKASI

-Filmin Oscar ödüllü makyaj tasarımcısı Joel Harlow, güneş yanığından böcek ısırıklarına kadar 400 arka plan karakteriyle ve yapma piercinglere, vücut boyalarına ve dövmelere ihtiyaç duyan 65 kabile üyesiyle ilgilendi.

-Sahnelerin çoğu Atlanta'daki 38.000 metrekarelik karmaşık bir orman setinde çekildi.

- Atlanta'daki Blackhall Studios'un arka tarafında inşa edilmiş olan 500.000 galonluk oval şekilli bir dış su deposunda yer alan su altı hidrolik sistemi, Jungle Cruise’Un ikonik teknesi La Quila'yı ilerletmek için dakikada 72.000 galon devridaim suyu kullandı.

-Filmin müzikleri 30 yılı aşkın bir zamandır 140'tan fazla yapımda imzası bulunan 8 Oscar adaylığı, Emmy ve Grammy ödülü efsane besteci James Newton Howard’a ait.



 

MACERA BAŞLIYOR

Göstergebilim, etnoloji ve halkbilim alanlarında yirminci yüzyılın önde gelen bilim adamlarından Rus Bilimci Vladimir Propp’un, Masalın Biçimbilimi yapıtı, masal incelemelerinde ve anlatı çözümlemesi alanında önemli kaynakların başında gelir. Vladimir Propp kahramanın yardımcısı hayvanların tehlikeli bir anda yardımcısı niteliğiyle ortaya çıkarak masaldaki işlevsel yerini aldığını belirtir. Filmdeki Frank karakterinin yardımcısı Proxima adlı bir kaplan ve Propp’un masal işlevinde belirttiği gibi tehlikeli bir anda yardım için ortaya çıkıyor ve görevini yerine getiriyor. Disney’in Jungle Cruise filmi, sizleri her maceraperestin cesaret edipte giremediği Amazon ormanlarının derinliklerine doğru destansı ve fantastik bir maceraya davet ediyor. Bu büyüleyici Disney serüvenini kesinlikle kaçırmayın.

İyi Seyirler Dilerim

EFE TEKSOY