GOTİK BİR DEDEKTİFLİK ÖYKÜSÜ
Amerikalı yazar Louis Bayard’ın 2003 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan The Pale Blue Eye, Netflix’te gösterime girdi. Scott Cooper’ın yazıp yönettiği bu gotik-gerilim filmin başrolünü; rol aldığı yapımlardaki çok yönlülüğü ve sette metot oyunculuğu tekniklerini kullanmasıyla bilinen Oscar ve Altın Küre Ödüllü İngiliz aktör Christian Bale ve Harry Potter filmlerinde Dudley Dursley karakterini canlandırarak yıldızı parlayan oyuncu Harry Melling paylaşıyor. Bir dizi seri cinayetin işlendiği 1830’ların Amerika’sına yolculuk ettiğimiz filmde, tekinsiz ve korkunç bir gizemi araştıran deneyimli bir dedektif ve ona yardımcı olan genç askeri öğrenci karakteri izleyiciyi karşılıyor. Bu genç öğrencinin, klasik dünya edebiyatında Gotik edebiyatın öncüsü olarak bilinen Amerikalı şair ve yazar Edgar Allen Poe olduğunu öğreniyoruz. Ayrıca Poe, 1841 tarihli ‘Morgue Sokağı Cinayeti‘ ile tarihteki ilk dedektiflik öyküsünün yazarı olarak kabul edilir. Her ne kadar anlatılan öykü kurgusal olsa da, Edgar Allen Poe, 1827 yılında geçimini sağlamak için Edgar A. Perry takma adıyla orduya yazılmıştı. Filmin hikayesi, E. A. Poe tarafından yazılan Gammaz Yürek (The Tell-Tale Heart) adlı ünlü kısa öyküsünden esintiler taşıyor ve ayrıca filmin adı da bu hikayeden geliyor. Tamamı ABD’de geçmesine ve karakterlerin Amerikalı olmasına, rağmen oyuncu kadrosunun çoğunluğu İngiliz oyunculardan oluşuyor. 20. yüzyılın başındaki (Georg Simmel ve Walter Benjamin ile birlikte) üç modernlik teorisyeninden birisi olan Alman kültür eleştirmeni, film kuramcısı ve filozof Siegfried Kracauer, Polisiye Roman adlı felsefi inceleme kitabında; polisiye romanın geçtiği çevrenin, birçok toplumsal katmandan oluştuğunu ve içerdiği gerçeklik itibariyle insanın varlık basamaklarında diğerlerinden aşağıda yer aldığını belirtir. The Pale Blue Eye filminde de, Kracauer’in bahsettiği toplumsal katmanları ve varlık basamaklarını karakterlerin derinliği üzerinden görmekteyiz. Frankfurt Okulu’nun kurucularıyla ‘eleştirel kuramın’ temelini atan Alman filozof Walter Benjamin, ‘Tek Yön‘ adlı yapıtında polisiye roman için: “19. yüzyılın ikinci yarısındaki mobilya üslubunu doyurucu biçimde tasvir aynı zamanda analiz eden tek kaynak, güç merkezlerinde evin dehşetinin bulunduğu belli bir çeşit polisiye romandır. Eşyaların yerleştirilişi ve aynı zamanda ölüm tuzaklarının kuruluş planıdır ve art arda sıralanan odalar kurbana hangi yoldan kaçacağını buyurur.” diyerek hikayede sergilenen motiflerin önemine vurgu yapar. Filmde de gösterilen Henri Le Clerc‘in, Discours du Diable adlı kitabın ve kayıp nüshalarının önemli bir yere sahip olduğunu görüyoruz.
FİLMİN KONUSU
West Point askeri okulundaki cinayeti araştırmak için, deneyimli dedektif Augustus Landor tutulur. Harp Okulundaki korkunç cinayeti çözmesine yardımcı olması için akıllı bir West Point öğrencisini yanına alır. Bu görevlendirilen kişi ise, dünyanın Edgar Allan Poe olarak tanıyacağı gençtir.
Oyuncu kadrosunda; Christian Bale, Harry Melling, Simon McBurney, Charlotte Gainsbourg, Lucy Boynton, Timothy Spall, Toby Jones, Harry Lawtey, Fred Hechinger, Joey Brooks, Gillian Anderson ve Oscar ödüllü oyuncu Robert Duvall yer alıyor.
SOLGUN MAVİ GÖZLER
Filmde Poe karakteri, Landor‘u gelecekte yazacağı bir hikayeye dahil ederek onurlandıracağına söz verir. Gerçek hayatta Edgar Allen Poe‘nun son kısa öyküsünün adı Landor’s Cottage yani Landor’un Kulübesi’dir. Çekimleri; ABD‘nin Pensilvanya eyaletindeki Pittsburgh şehrinde, Louisiana’daki Arthur Gölü (Lake Arthur) ve Westminster College’de gerçekleşti.
Gizem, korku ve gerilim türündeki Netflix filmi Solgun Mavi Gözler, dedektif filmleri hayranlarının beğeneceği gotik bir yapım.
İyi Seyirler Dilerim
EFE TEKSOY
Kaynakça
Siegfried Kracauer, Polisiye Roman Felsefi Bir İnceleme, çev. Dilman Muradoğlu, İstanbul: Metis Yayınları, 2019
Walter Benjamin, Tek Yön, çev. Tevfik Turan, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder