ZAMANDA TUTSAK
Oscar, Altın Küre ve BAFTA
ödüllerine aday gösterilen usta yönetmen M.
Night Shyamalan, yazıp yönettiği Old
adlı yapımıyla izleyicilere gerilim dolu anlar yaşatmaya devam ediyor. The Sixth Sense, Unbreakable ve The Signs gibi korku-gerilim türünün
kültleşmiş filmlerine imza atan yönetmen, bu defa bizleri ütopik görünümlü
ancak distopik bir adada gerçekleşen doğaüstü bir dehşetle baş başa bırakıyor. Türkçeye
‘Zamanda Tutsak’ olarak çevrilen
filmde, teknoloji tapınmacılığına karşı çıkan Yeni Dalga (New Age) akımının en önemli temsilcilerinden İngiliz
yazar J.G. Ballard’ın etkisi
olduğunu görüyoruz. “Asıl yabancı gezegen
dünyamızdır.” diyen Ballard, yabancı gezegenlerde geçen bilimkurgu öyküleri
yerine dünyamızdaki hikâyelere odaklanır. Zamanda
Tutsak filminde de, Shyamalan’ın
bu izden gittiği ve dünyamızda gerçekleşen doğaüstü olaylardan meydana gelen
korku unsurlarını işlediği görülüyor. Alt metninde insanoğlunun ne kadar
tehlikeli ve acımasız olduğunun belirli bir zamansallık dahilindeki kesitini
gözler önüne seren yapım, distopik bir zaman-mekan örgüsünün içinde bireyin
salt yaşamsal varoluş serzenişlerini izleyiciye sunuyor.
FİLMİN KONUSU
Zamanda Tutsak filmi; tropik bir tatil yapmak için
huzurlu bir adaya giden ailenin, dinlenmek için seçtikleri sakin kumsalın bir
şekilde hızla yaşlanmalarına neden olduğunu ve tüm hayatlarını bir güne
indirgediğini keşfetmelerini konu alıyor.
Filmin
oyuncuları arasında; Gael García Bernal,
Vicky Krieps, The Man In the High
Castle dizisiyle yıldızı parlayan İngiliz aktör Rufus Sewell, Alex Wolff, Thomasin McKenzie, Abbey Lee, Nikki
Amuka-Bird ve Ken Leung yer
alıyor.
KORKUTUCU BİR CENNET ERİNCİ
Usta
yönetmen M. Night Shyamalan, filmin
sonunda her zamanki gibi izleyiciyi ters köşeye yatırıyor ve sürpriz bir
finalle sonlandırıyor. Bu finalde, teknolojik gelişme konusu üzerine kurulmuş
tüm distopyalarda etkisi görülen İngiliz filozof Francis Bacon’ın ‘Yeni
Atlantis’ adlı eserinin tesiri görülmektedir. Ayrıca Britanya mitolojisinin
efsanevi Camelot hükümdarı Kral Arthur’un son savaşında ağır
yaralanması sonucunda götürüldüğü (bir yeryüzü Cenneti olarak adlandırılan)
ölümsüzlük adası Avalon’un, ters yüz
edilmiş şekli olarakta yorumlayabiliriz. Pierre
Oscar Lévy ve Frederik Peeters’ın
2010 tarihli ‘Sandcastle’ adlı çizgi
romanından uyarlanan korku, psikolojik-gerilim ve mistik türündeki Old filmi, sizlere gizemli ve kaotik
bir dünyanın kapılarını aralatacak dehşet dolu bir yapım.
İyi Seyirler
Dilerim
EFE TEKSOY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder