OSCAR MIKNATISI “MAD MAX-FURY ROAD”
Bu yıl düzenlenen 88. Oscar töreninde “Mad Max-Fury Road”
rüzgarı esti. Toplam 10 dalda katıldığı Oscar gecesinden 6 dalda (En İyi Kostüm
Tasarımı, En İyi Yapım Tasarımı, En İyi Makyaj, En İyi Kurgu, En İyi Ses
Kurgusu ve En iyi Ses Miksajı) Oscar alarak geceye adeta damgasını vurdu.
“Mad Max-Fury Road” 1979 yılında George Miller’ın
yaşamımıza soktuğu Mad Max serisinin 4. halkasıdır. Miller, filmi CGI (Bilgisayar üretimli imgeleme, İngilizce: Computer-Generated Imagery, görsel
oluşturmayı sağlayan bir bilgisayar grafikleri uygulaması)’a boğarak (son yıllarda sıkça
gördüğümüz, genç yönetmenlerin yaptığının aksine) gözümüzü boyamaktansa, filmin
genelinde ve gerektiği kadar kullanarak Post Apokaliptik bir başyapıt yaratmış.
Yunan asıllı, Avustralyalı yönetmen Miller, yeni nesil hızlı aksiyon filmleri
düzenine ulaşmak için çok çaba sarf ettiğini ve filmdeki sahne sayısının 1981
yapımı Mad Max 2’dekinin iki katı fazla olduğunu, 3000 sahneden oluştuğunu
söylüyor.
YAŞAM
ELEMENTİ SU
Sokrates öncesi doğa düşünürlerinden Empedokles’in
görüşüne göre yaşam dört elementten oluşur. Onlardan bir tanesi su’dur. Distopik (İngiliz Filozof John Stuart
Mill’in kast ettiği) dünyaların çoğunda, karşımıza yaşamı devam ettirebilme
gereksinimi çıkar. Bana göre bu temaları barındıran 1995 yapımı 175 Milyon
Dolar bütçeli Kevin Costner’ın “Waterworld” en başarılı örneklerdendi. Zaten bu
filmde de etkilerini görebiliyoruz. “Waterworld” de olduğu gibi “Mad Max- Fury
Road” ta da su savaşları karşımıza çıkıyor. En önemli yaşamsal ihtiyaçlardan
bir tanesi su’dur. Çünkü gelecekte bugün ki gibi kabaca har vurup harman
savurur bir şekilde bizim için hayati önem taşıyan besinlere ve Doğa’ya gereken
önemi vermezsek sonumuz bu filmdeki gibi olacağa benziyor. Filmi izlerken gelecekte
su gereksiniminin hangi noktaya geldiğini, bu ihtiyacın ne boyutta olduğunu ve
nerelere kadar uzanabileceğini görebiliyoruz.
VALHALLA:
VİKİNG CENNETİ
Eski “Mad Max” serisinde oyunculuklar daha ön plandayken
bu filmde oyuncuların daha geri planda olduğu bir yönetmen filmi dikkati
çekiyor. Dünyaca ünlü Amerikalı Mitoloji uzmanı “Joseph Campbell” ın
“Kahramanın Sonsuz Yolculuğu” adlı kitabında kahramanın yolculuğunu üç ana
bölüm altında inceler: bunlardan ilki “Yola Çıkış” tır. Campbell, bu bölümde
karakterin bir simgeden bir kahramana dönüşmesini, büyümenin işareti olduğunu,
kahramanın dünyayı anlaması ve yola çıkışının başlangıcını gösterdiğini
belirtir. “Tom Hardy” nin başarıyla canlandırdığı yeni serinin Mad Max
karakterinde bunların hepsini görebilirsiniz. Ayrıca filmin içerisinde birçok
mitolojik gösterge ve söylen var. Onlardan bir tanesi de dikkatimi çeken “Valhalla”
(valhöll: Savaşta ölenlerin salonu ya da sarayı) sözü. İskandinav Mitolojisinde
sadece savaşırken ölen Vikinglilerin ruhlarının sonsuz sevinç içerisinde
yaşayacakları Tanrı Odin tarafından yönetilen Asgard’da bulunan sarayı bir nevi
Cennet...
İyi seyirler dilerim…
Efe TEKSOY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder