YOK
OLUŞ (ANNIHILATION)
Merakla beklenen bilim kurgu filmi ‘Yok Oluş/ Annihilation’,
Netflix platformunda tüm dünyayla aynı anda 12 Mart’ta gösterime girdi. Film
Amerikalı yazar Jeff VanderMeer’in 2014’te
yayınlanan ve çok satan ‘Güney Menzil/ Sourhern Reach/’ üçlemesinin ilk kitabı ‘Yok
Oluş’tan uyarlandı. Kitap en iyi roman dalında Nebula ve ayrıca Shirley
Jackson ödüllerine sahip önemli bir eser. Başrollerini Oscar ödüllü oyuncu Natalie Portman, Jennifer Jason Leigh,
Tessa Thompson, Gina Rodriguez, Tuna Novotny ve Oscar Isaac paylaşıyor. 40 milyon dolar bütçeye sahip olan ‘Yok
Oluş’ filmi vizyoner yönetmen ve yazar Alex
Garland (Ex Machina, 28 Gün Sonra) imzasını taşıyor.
FİLMİN
KONUSU
Biyolog ve askeri geçmişe sahip olan Lena (Natalie
Portman), 12 aydır askeri görevde ve kayıp olan kocası Kane (Oscar Isaac)’in akıl
sağlığı bozuk bir şekilde ortaya çıkmasının ardından başına nelerin geldiğini
öğrenmek için keşif ekibine katılır. Esrarengiz ‘X Bölgesi’ Amerikan kıyı
şeridi boyunca genişleyen karantina altındaki gizemli bir bölgedir. Lena ve
araştırma ekibi, geri dönüşün mümkün olmadığı X Bölgesi’ne adım attıklarında zaman
kavramının karıştığı, akıl sağlığını bozan, mutasyona uğramış bir tabiata ve
canlılara sahip bir dünyayla karşılaşırlar. BALLARD ETKİSİ
Teknoloji tapınmacılığına karşı çıkan Yeni Dalga (New
Age) akımının en önemli temsilcilerinden İngiliz yazar J. G. Ballard, “Asıl yabancı gezegen dünyamızdır” der. Bu söz ‘’Yok Oluş’’ filminin adeta temelidir.
Çünkü Ballard, yabancı gezegenlerde geçen bilim kurgu öykülerindense
dünyamızdaki hikayelere odaklanır. Tıpkı Yok Oluş’ta olduğu gibi. Ayrıca
filmdeki karakterlerin isimleri; Ventress, Thorensen, Radek ve Sheppard. Aynı
zamanda 1966’da yayınlanan J.G Ballard’ın ‘The
Crystal World’ isimli kitabındaki karakterlerinde isimleridir.
KUBBENİN
İÇERİSİNDEKİ GİZEM
Keşif ekibini X bölgesine adım attıklarında alanı
kaplamış olan mutasyona uğramış bitkiler, küf tabakaları ve tümörler karşılar. Bu
oluşumlar, İngiliz bilim kurgu yazarı Herbert
George Wells’in 1898’de yayınlanan ‘Dünyaların Savaşı’ eserinde ‘Kızıl Ot’
olarak işlenmiştir. Kitapta Marslıların getirdiği tohumlar gelişir ve bitkilere
dönüşerek yayılır. Tıpkı ‘Yok Oluş’ filminde küflerin ve tümörlerin etrafı
kapladığı gibi. Keşif ekibinin X Bölgesi’ne girmesiyle macera başlar. Burada
izleyicinin karşısına çıkan görseller Rus yönetmen Andrei Tarkovsky’nin İz Sürücü (Stalker) filmine göndermeler
yapıyor. Ancak birçok eleştirmen Tarkovsk’den esinlendiğini söylese de yazar
Jeff VanderMeer ‘İz Sürücü’ filminden ve uyarlandığı ‘Uzayda Piknik’ kitabından
esinlenmeyi kesinlikle reddediyor. Filmin en önemli ve ana konusunu oluşturan X
Bölgesi, Stephen King’in 2009’da
yayınlanan ‘Kubbenin Altında (Under The Dome)’ eserinde belli bir alanı
kaplayan ve dünyanın geri kalanıyla iletişimi kesen kalkanı yani kubbeyi
andırıyor.
YOK OLUŞ VE ÖLÜMSÜZLÜK TEMASI
Filmde Natalie Portman’ın canlandırdığı Lena karakterinin
elinde kısa bir an kitap görünür. Amerikalı yazar Rebecca Skloot’un ‘Henrietta Lacks’ın Ölümsüz Hayatı’ adlı kitap,
bilimsel araştırmalarda kullanılan Hela hücrelerinin annesi olarak bilinen
Henrietta Lacks’ın talihsiz hikayesine odaklanıyor. Hela hücreleri ölümsüz bir
hayata sahip kanser hücreleridir. Filmde yer alan mutasyon ve hastalıklara
burada önemli bir gönderme yer alır. Lena karakterinin bileğinde ki dövme Ourobros’tur. Eski Yunancada; kuyruğunu
yiyen anlamına gelir. Bu imge mitolojide kendi gücünü yiyerek kendini yok eder.
Yani yok etme temasıyla bağlanan yılanın sembolüdür.
GÖSTERGELERİ
OKUMAK
Yok Oluş filmi içerdiği felsefesel ve bilimsel yönün yanı
sıra simgeler ve sembollerde içeriyor. Lena karakterinin kocasını aldatması
aslında bir yıkımdır. Kendini ilk olarak burada yok ettiğine tanık oluruz.
Sinema göstergebiliminin öncülerinden Fransız film kuramcı Christian Metz, seyircinin filmin ideolojisine sahip olduğunu
belirtir. Ona göre; film hem teşhircidir hem de değildir. Lena’nın aldatma
olayının yer aldığı kısımlarda bir takım göstergesel kodlar da mevcuttur. Aldatma
olayı alt üst olmuş toplumsal boyutu yansıtır. Yasak olan cinsel ilişki aile kavramının
yok olması ve ilkel topluma yeniden dönüşü simgeler. Lena, aslında etrafı
kodlarla bezenmiş bir karakterdir. Elinde tuttuğu büyük silah Fransız denemeci
ve göstergebilimci Roland Barthes’ın
deyimiyle fetiş bir nesnedir.
Yok Oluş filmi bilimsel yönü ağır basan felsefi kısmı
yoğun bir yapım. İçerisinde macera, yolculuk, arayış temalarını bulundurması ve
görsel efektlerle bezeli atmosferi izleyiciyi etkisi altına alıyor.
İYİ SEYİRLER DİLERİM
EFE
TEKSOY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder