ZİHİNSEL ESARET
Apple TV+’ın sıra dışı dizisi Severance, ilginç konusu ve düşündürücü
kaotik diyaloglarıyla orijinal bir hikâyeye sahip. İzleyiciye yakın gelecekte
olası bir bilim kurgu-gerilim öyküsü sunuyor. Bu anlamda, Black Mirror tarzına yakın bir çizgide ilerleyen yapım, aslında bir
nevi zihinsel esaret ve düşünsel özgürlük arasındaki ince çizgiye odaklanıyor. Öte
yandan yapımdaki depresif atmosferde ise, sosyo-simgesel imgeler ve anti-ütopik
yeni dünya öngörüsüyle karşılaşıyoruz. Bir bakıma Fütüristik-Korku diyebileceğimiz Severance; Lumen Industries
adlı şirketin geliştirdiği bir sistem sayesinde, içsel olarak adlandırılan iş
hayatı ve dışsal denilen özel yaşam
anılarının bölünerek yeni bir ürkütücü çalışma hizmeti sunuyor. Yani kişi
işteyken, beynine yerleştirilen bir çip sayesinde özel hayatına dair hiçbir şey
hatırlamıyor. Keza özel yaşamında da aynı durum söz konusu. Çalışanları yeni
bir iş-yaşam dengesi düzeyine taşıyan bu metodun altında, aslında bilinçsel bir
tutsaklık ve disiplin-kontrol toplumları gibi kavramların yattığı görülüyor. İnsanları
tecrit altına alma mekanizmasının temellerini atan en önemli isimlerden İngiliz
filozof Jeremy Bentham’ın ‘Panoptikon’ olgusunun da burada
bulunduğunu görmekteyiz. Böylece ‘’Hapishanenin
Doğuşu’’ adlı eseriyle bu alanda çığır açan Fransız filozof Michel
Foucault’nun biyo-politika ve benlik teknikleri kavramlarını ve bunun
yanı sıra Hegel’in felsefesinde anahtar öğelerinden
birisi olan Efendi-Köle Diyalektiği’ni
görüyoruz. Ayrıca günümüzün en önemli düşünürleri arasında gelen Sloven filozof
Slavoj Zizek’in, dünyadaki
tekno-bilimsel ilerlemeler çerçevesinde yenilik dalgası üzerine öne sürdüğü ‘Teknolojik Cesur ‘Yeni Dünya’ ön
görüsü de karşımıza çıkıyor. Çalışanların iş yerindeyken, mesai saatleri
içerisinde dışarıdan izole bir şekilde çalışmalarını sürdürdüğünü ve dışarısı
hakkında bilgilerden yoksun bırakıldığını görüyoruz. Bu durum çalışanlar için
bir nevi hapis hayatı demek oluyor. Zira sadece ofis hakkında bilgi
edinebiliyorlar ve izin almadan ofis dışına bile çıkamıyorlar. Ancak ofise yeni
gelen Helly R. karakterinin, bu
düzeni sorgulamaları üzerine yeni bir anarşik düzen meydana geliyor. Böylece bir
nevi Platon’un ideoloji mağarasına kapalı
kalan ofis çalışanlarının: ‘’Bu
mağaradan nasıl çıkarız?’’ sorusunu tartışmaya başladığını görüyoruz ve işte
tam burada özgürlük ile kulluğun girift-diyalektiğiyle karşılaşıyoruz.
DİZİNİN KONUSU
Lumon Industries çalışanları, iş ve özel yaşamlarını
ayıran bir beyin çipi sayesinde hayatlarını ikiye bölünmüş olarak
sürdürmektedir. Burada bir ofis çalışanı ekibine liderlik eden Mark, yeni gelen iş arkadaşı Helly R. sayesinde, bir şeylerin ters
gittiğini anlar ve gerçeği keşfetmek için gizemli bir yolculuğa çıkar.
Yönetmen koltuğunda
Ben Stiller’ın oturduğu dizinin oyuncuları
arasında; Adam Scott, Zach Cherry, Britt
Lower, Tramell Tillman, Jen Tullock, Dichen Lachman, Michael Chernus, John
Turturro, Patricia Arquette ve Christopher
Walken yer alıyor.
DETAYLAR
-Severance
dizisi 2. Sezon onayını aldı.
-Dizi, Holmdel-New
Jersey'deki eski Bell Labs
binasında çekildi.
-Dizide, kartın arkasındaki adreste '499 Yarım Döngü' yazıyor. Bu Apple
eski Genel Merkezinin adresi 1 Infinite
Loop'tur.
BİR HAFIZA YOLCULUĞU
Severance’ta önemli bir yer teşkil eden Kafkaesk diyaloglarda, karakterler
üzerinde belirsiz bir soyut suçluluk duygusu ve kaygıların hâkim olduğunu
görüyoruz. Ayrıca dizideki bir başka dikkat çeken nokta ise; iş yaşamındaki
zaman algısının, dış dünyadan farklı işlemesi. Severance’taki karakterlerin, işe geldiklerinde zamanın daha yavaş
aktığını ve değişkenlik gösterdiğini fark ediyoruz. Burada zamanın (Einstein’in bahsettiği üzere) göreceli
olduğunu ve özel görelilik
kuramının/izafiyet teorisinin devreye girdiğini görüyoruz. Ek olarak zaman
fenomenolojisi üzerine derin araştırmalara imza atan Fransız filozof Paul Ricoeur’un başyapıtı Zaman ve Anlatı’da işlediği
algılanabilir ve ölçülebilir zaman olgularının da bu konuda devreye girdiğini
ve önem kazandığını izleyebiliyoruz. Bir diğer dikkat çeken nokta ise, dizinin
renk paletindeki kırmızı ve mavi renk tonlarının özellikle yapıma hâkim olması.
Ofis ödül partileri sırasında gördüğümüz ışık oyunları, Helly’nin giydiği mavi kıyafetlerine karşı kızıl saçları ve Mark’ın arabasını kırmızı ve mavi
aracın arasına park etmesi gibi. Bunlar Cennet-Cehennem
algılarına metaforik bir alegori ve karakterlerin kopuk anılarının ikiliğine bir
göndermedir. Dram, gizem ve bilim kurgu türündeki Apple TV+ dizisi Severance, kesinlikle kaçırılmaması
gereken orijinal bir yapım.
İyi Seyirler
Dilerim
EFE TEKSOY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder